Kürtler ve İslamiyet
YASİN CEYLAN:Prof. Dr., ODTÜ, Felsefe
06/03/2011
Bir İslam idealistinin birinci görevi, çağımızın vebası olan milliyetçilikle
mücadele etmektir. Ancak görünen o ki, Fethullah Hoca'nın şakirtleri, bu
hastalıkla mücadele yerine, onu benimsemişler
Kürtleri Kürt kimliğinden koparmak için çeşitli yöntemler denendi. Devletçe
yürütülen bu politika, önceleri Kürt diye bir kavmin olmadığı, Kürt dilinin de
birkaç dilden oluşan çakma bir dil olduğu teziyle ortaya çıktı. Daha sonraları,
aynı politika, Kürtlerin aslında Türk kökenli oldukları ama sonraları
değişikliklere uğradıkları iddiasıyla devam etti. Şimdilerde ise bu süreç,
Kürtlerin var oldukları, ancak dillerinin, sadece söz ve türkülerden ibaret
olduğu ve bu dilin kanunen, "bilinmeyen bir dil" olduğu noktasına geldi. Son
zamanlarda ise bu bir nevi Kürtlüğü imha politikasına, yeni bir halka eklendi:
Kürtleri İslamlaştırmak.
Bu yeni entrika, devletin de desteğiyle, Fethullah Hoca'nın şakirtleri
tarafından gerçekleştiriliyor. Hedef, Kürteli'nde okul, dershane, TV kanalı ve
etüt merkezleri açarak, Kürtleri İslam ve ümmet birliği adına, kimlik
iddiasından vazgeçirmek, Kürt olan tüm özelliklerden soyutlamak. Tabii, nihai
amaç, onları Türkleştirmek. Diğer taraftan, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın,
Kürtçeye çevrilmiş Kuranı, imam ve vaizlerin eline vererek, Kürt illerine salma
projesi, bu entrikanın resmi olan versiyonudur.
Kavmiyetçi ve ırkçı
Burada garip olan husus, Kürtlerin zaten dindar ve muhafazakâr bir halk iken,
onları daha da dindarlaştırmak fikri. Bundan da daha garibi, onları
İslamlaştırmaya çalışanların doğru dürüst Müslüman olmayışları. Onları kavmiyet
asabiyesinden kurtarmaya çalışanların, kendilerinin bizzat kavmiyetçi ve ırkçı
olmaları. Diğer bir garabet ise, Kürt kimliğini inkâr politikası, bir zamanlar
Kemalist doktrinle infaz edilirken, aynı misyonun bu sefer, İslamcı dalga ile
yerine getirilmesidir.
Şunu belirtmek isterim ki, Kürtlere birçok şey öğretebilirsiniz, ama İslam'ı
öğretemezsiniz. İslam'ı Kürtlere, Türkler öğretemeyeceği gibi, Acem ve Arap da
öğretemez. Çünkü Kürtler, Müslümanlığı çok iyi bilir. İslam'a sadık kaldıkları
için, ümmet kardeşliği için, ulus bilincinden vazgeçtiler. Bu tutumlarından
dolayı çok şey de kaybettiler. Çünkü aynı ümmetin diğer kavimleri, ümmet
kardeşliğini bırakıp ırk kardeşliğini çoktan seçmişlerdi. Lozan Antlaşması
müzakerelerinde, Kürt konusu gündeme geldiğinde, Osmanlı'nın Millet (din)
sistemi devreye sokulmuş, Kürtler ulus olma hakkından mahrum bırakılırken,
fiiliyatta ulus sistemi, Osmanlı vatanında, İttihat ve Terakki'den beri
uygulanıyordu.
İslam dinini Kürtlere kimse öğretemez derken, Kürt medreselerini ve Kürt
mollalarını kastediyorum. Medrese ve mollaların Kürt halkı üzerinde fevkalade
etkisi vardı. İslami terbiye esastı. Yaşlıya ve ilim ehline saygı yaygındı.
Namusluluk ve mahremiyete hürmet, bir Kürt gencinde aranan en önemli vasıftı.
Kürt çocuklarına uygulanan ırkçı ve inkârcı eğitim, onları bu terbiyeden
kopardı. Diğer bir faktör göçlerdir. Yerinden kopup göçmen statüsüne giren Kürt
aileler, bu köklü terbiyeden de uzaklaştırıldılar. Şehirdeki eğitimi de
alamayan Kürt gençleri, büyük şehirlerde, birer serseri mayın gibi, her türlü
kirli fiilin failleri haline getirildiler. Bu vahim durumun müsebbipleri
kimlerdir? Kürtlerin kendileri mi, yoksa onları adam (!) etmeye çalışan
efendiler mi?
İsimsiz alimler
Cumhuriyetin kuruluşundan 80'li yıllara kadar, Diyanetin ileri gelen uleması,
diplomasız ama medrese icazetli Kürt mollalardı. İmam hatip okulu mezunları,
ilahiyat mezunları, ancak onlara talebe olabilirlerdi. Sarf, Nahiv, Fıkıh,
Tefsir, Hadis, Belagat ve Fars dilinde onlarla rekabet etmek mümkün değildi.
İlahiyat profesörlerinin bile, bu isimsiz âlimlerin evlerine gidip onlardan
ders aldıklarını bilirim. İsmini hatırlayamadığım bir yabancı gözlemci, "İslam
âleminde bütün din kitapları imha edilse, Kürt ulemasının hafızasındaki
bilgiler, bu kaybı telafi etmeye yeter" demiştir. İşte Said Nursi! Medrese
tahsilini tam olarak bitirmemesine rağmen, devrinin en önde gelen İslam
âlimiydi. Onun bilgi ve hikmet derinliğine, tüm kadrolarıyla, hangi şakirdi
ulaşabilmiş? Nur Risalelerinde geçen "Kürt" ve "Kürdistan" kelimelerini
kaldırıp yerlerine başka kelimeler koymakla, ümmet kardeşliği yerine Türk
kardeşliğini koyarak, onun davasına ihanet etmiyorlar mı? Bu kelimeler ne tür
Şer'ii bir fetvayla iptal edilir? Nur hareketini siyasi bir mücadeleye çevirip
siyasetin tüm kirliliklerine bulaştırmak, İslam davasına hizmet midir? Bir
İslam idealistinin birinci görevi, çağımızın vebası olan milliyetçilikle
mücadele etmektir. Ancak görünen o ki, Fethullah Hoca'nın şakirtleri, bu
hastalıkla mücadele yerine, onu benimsemişler. Bununla da kalmayıp İslam dinini
onun hizmetine sunuyorlar.
Günümüzde Irak ve Suriye'de, İslami ilimler alanında en önde olanlar, yine
Kürtler. Kürt halkına ve Araplara İslam dininin derinliklerini ve hikmetini
anlatan onlardır. Türkiye'de yaşayan Kürtlerin İslami bilgiler alanında
aydınlanmaya ihtiyaçları olabilir. Ama böyle bir görevi, ne ırkçı milliyetçi
dindarlar yapabilir ne de Diyanet'in asimilasyoncu din görevlileri. Bu görevi
ancak, ırkı ne olursa olsun, ümmet kardeşliğine ve ırkların eşitliğine inanan,
milliyetçiliği İslam davasına ihanet sayan, samimi Müslüman bilginler
yapabilir.
Dünyanın birçok ülkesinde okulları olan Fethullah Hoca'nın adamları, değişik
milliyetlere mensup öğrencilere, Türkçe öğretmekle mi, yoksa İslam'ın temel
mesajını vermekle mi övünüyorlar? Mesela Arapça öğretiyorlar mı? Çünkü İslam
âleminin ve İslami bilimlerin ortak dili Arapçadır; Türkçe, Farsça, Kürtçe veya
Urduca değildir. Afrikalı bir çocuğa Türkçe türkü okutmak İslam'a hizmet mi?
Fethullah Hoca'ya ve şakirtlerine şöyle seslenmek isterim: Eğer Kürtlere de
böyle yaklaşıyorsanız çok yazık. Her şeyden önce din bilgisi konusunda yetkin
değilsiniz. Dinsel olmaktan ziyade, siyasi amaçları olan bir kitlesiniz. Risale
i Nur ile yola çıktınız ama sonradan ondan saptınız. Mürşidiniz Said Nursi'nin
Kürt olmasına tahammül edemediniz. Kürtleri, diğer Kemalist kardeşleriniz gibi
sevmediniz, sevmiyorsunuz. Sevmediğiniz bir milleti aydınlatmaya, onlara
yardımcı olmaya çalışıyorsunuz. Bu mümkün mü? Siz, bilmediğiniz bir konuda ders
veremezsiniz. Tüm insanların azizliğine inanıyor musunuz? Irkçılığın bütün
semavi dinlere ve insanlığa ihanet olduğunu biliyor musunuz? Kürtler,
bulundukları ulus devletlerin her türlü zulmüne maruz kaldılar. Onların dostluk
elinin gerisinde ne tür desiselerin olduğunu zamanla öğrendiler. Din
kardeşlerinin ellerinde çektiklerini, başka hiçbir milletten çekmediler. İslam
dininin değerlerini öne sürüp kimliklerini yok etmeye çalıştığınızı
anlayacaklardır. Sizden öncekilerin kötü niyetlerini anladıkları gibi.
Zahiren dini bir dava olarak göstermeye çalıştığınız, ama aslında dinin özünden
sapma olan mücadeleniz, bana, çoğu zaman, çeşitli kıtalarda, yerli kavimleri
Hıristiyanlığa kazandırmaya çalışan misyonerleri hatırlatıyor. Siyah elbiseler
içerisinde, elinde İncil, dini olmayan insanlara, ilahi mesajı ulaştıran, bir
Katolik papazı! Sizin davanız bu papazın davasından ne derece farklı?
Müslüman bir Kürt'ü kendisiyle eşit görmeyen, herhangi bir sebeple, kendisini
ondan üstün gören bir Türk, bir Arap, bir Acem gerçek bir Müslüman olabilir mi?
İslam dininin, temel ilahi çağrısına ihtiyaç söz konusu ise, bu çağrıya muhtaç
olanlar, yalnız Kürtler değildir. Türkler, Araplar ve Farslar en az Kürtler
kadar bu ilahi çağrıya muhtaçtır.
YASİN CEYLAN:Prof. Dr., ODTÜ, Felsefe
Date: Mon, 14 Mar 2011 02:11:40 -0700
From: cem_o...@yahoo.com
Subject: {Diwanxane} Kürtler ve İslamiyet
To: diwanxane@googlegroups.com
Kürtleri Kürt kimliğinden koparmak için çeşitli yöntemler denendi. Devletçe
yürütülen bu politika, önceleri Kürt diye bir kavmin olmadığı, Kürt dilinin de
birkaç dilden oluşan çakma bir dil olduğu teziyle ortaya çıktı. Daha sonraları,
aynı politika, Kürtlerin aslında Türk kökenli oldukları ama sonraları
değişikliklere uğradıkları iddiasıyla devam etti. Şimdilerde ise bu süreç,
Kürtlerin var oldukları, ancak dillerinin, sadece söz ve türkülerden ibaret
olduğu ve bu dilin kanunen, "bilinmeyen bir dil" olduğu noktasına geldi. Son
zamanlarda ise bu bir nevi Kürtlüğü imha politikasına, yeni bir halka eklendi:
Kürtleri İslamlaştırmak.
Devamı:
http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalEklerDetayV3&ArticleID=1041996&Date=14.03.2011&CategoryID=42
--
- Diwanxane, platformek azad e, ideolojik nine, demokrasi serdest e; hemu Kurd
dikarin bi rengeki azad ramanen xwe binin zimen, kovar, malper u rojnameyen xwe
bidine nasin, helbest an nivisen xwe parve bikin. Heqaret qedexe ye. Rojda
Xanim, Serger Barî, Mihemed Rojbin ji bo niha moderator in.
Navnisan: http://groups.google.com.tr/group/diwanxane
- Diwanxane; Kurtceye kucuk bir adim icin kurulmus en buyuk Kurd mail grubu.
Hukuki sorumluluk yazara aittir. Kurd kultur milliyetciligi esas alinir.
Duzeysiz mailler onaylanmaz. Kurd dillerindeki mesajlara oncelik taninir.
--
- Diwanxane, platformek azad e, ideolojik nine, demokrasi serdest e; hemu Kurd
dikarin bi rengeki azad ramanen xwe binin zimen, kovar, malper u rojnameyen xwe
bidine nasin, helbest an nivisen xwe parve bikin. Heqaret qedexe ye. Rojda
Xanim, Serger Barî, Mihemed Rojbin ji bo niha moderator in.
Navnisan: http://groups.google.com.tr/group/diwanxane
- Diwanxane; Kurtceye kucuk bir adim icin kurulmus en buyuk Kurd mail grubu.
Hukuki sorumluluk yazara aittir. Kurd kultur milliyetciligi esas alinir.
Duzeysiz mailler onaylanmaz. Kurd dillerindeki mesajlara oncelik taninir.