------------------------------------------------------------------------
bayrak


  Süleyman Çelik : Bir Garip Darbe Girişimi

(*sceli...@gmail.com*)

*72* yıllık yaşamımda *2* darbe *(27 Mayıs 1960*,*12 Eylül 1980*) ve
başarısız *2* darbe girişimine *(22 Şubat 1962*,*21 Mayıs 1963*) tanık
oldum.

Darbe dediğin herkes evine çekilip uykuya daldıktan sonra, geç saatlerde
yapılır ve sokaklar tutularak /*"sokağa çıkma yasağı"*/ ilan edilir.
Geçmişte sık sık darbelerin yaşandığı Latin Amerika ülkeleri için, bu
nedenle /*"erken kalkan darbe yapar"*/ derlerdi. Bizim darbeci
bozuntuları bunu, sanırım /*"erken yatan darbe yapar"*/ anlamış olmalı
ki /*"hadi şu darbeyi yapıp yatalım"*/ diye düşündüler!

Sıcak bir*temmuz* günü akşam olmadan, insanlar daha işlerinden evlerine
dönerken darbe yapmaya kalkıyor ve sokağa çıkma yasağı ilan ediyorlar.
Üstelik köprüleri de tutarak geçişleri engelliyorlar. Aslında millet
zaten kendisini bir an önce evine atmak istiyor. Fakat sen köprüleri
tutunca evlerine nasıl gidecekler? Evlerine gidemeyince sokaklar nasıl
boşalacak?

Evlerindeki insanların sokağa çıkmasını önlemek kolaydır. Fakat
sokaktaki insanları evlerine sokmak olanaksızdır. Hele bizim gibi
seyretmeye meraklı bir milleti asla sokamazsın.

İkincisi, gözaltına alınacak kişiler ve el konacak kurumlar önceden
belirlenir, gerekli görevlendirmeler yapılır ve en başta bu işler
yapılır. Genelkurmay Başkanı’nın dışında kimse için gözaltına alınma
ve*TRT* dışında bir kurumu ele geçirme girişimi oldu mu? Tersine
Cumhurbaşkanı, Başbakan ve tüm bakanlar başta olmak üzere herkes
serbestçe dolaşıyor, medyaya demeç veriyorlardı. Kuvvet komutanlarıyla
birlikte rehin tutulduğu bildirilen Genelkurmay Başkanı’nın, onlardan
ayrı olarak kurtarılması da pek inandırıcı gelmedi! Geçmişte dalga
geçmek için, /*"Ankara Radyosu’nu ele geçiren darbe yapar"*/
deniliyordu. Bunlar sanırım bu sözü duymuşlar ve /*"TRT’yi ele geçirince
işi bitiririz"*/, diye düşünmüş olacaklar!..

Şaka bir yana birileri sanırım, darbe yapmayı çocuk oyuncağı sanan bazı
aptalları amaçlarına alet etmişler/ kullanmışlar. Meclis’in de
bombalandığını görünce aklıma /*"Reichstag Yangını"*/ gelmiyor değil!
Bilmeyenler Google’a girerek öğrenebilirler.

Aptallar başaramadılar, zaten başarmaları olası değildi, cezalarını
bulacaklar; canları cehenneme! Benim derdim bunlar değil. Bunların
yüzünden masum insanların kanı döküldü ve daha önemlisi Türk Ordusu’nun
onuru ayaklar altına alındı.

Kahroluyorum; Türk Ulusu için Balkan Bozgunu’ndan sonra gördüğümüz en
büyük utançtır bu. Ordu milletin namusudur. Ayaklar altına alınan Türk
milletinin onurudur. Televizyonları izleyen içimizdeki hainler ve
düşmanlarımız bayram ediyorlar…

Balkan Bozgunu’ndan sonra onuru çiğnenen Türk Ulusu, /*"bu utançla
yaşamaktansa ölelim daha iyi"*/ dedi ve ayağa kalktı. Onun için lise/
üniversite öğrencileri, ayağında çarık olmayan*15*’liler, gönüllü olarak
Çanakkale’ye ve diğer cephelere koştular. Ardından Kurtuluş Savaşı ile
şahlandık ve uluslararası toplumda, onuruyla yaşamayı hak eden bir ulus
olduk.

*22 Şubat* ve*21 Mayıs* başarısız darbe girişimlerinde başımızda İsmet
Paşa vardı. Muzaffer Batı Cephesi Komutanı ve Lozan Baş Delegesi… O
başkomutan değildi, sadece Başbakandı. Ama aynı zamanda Büyük Devlet
Adamı idi. Her iki olayda da Karargaha giderek harekatı bizzat yönetti.
Onun önceliği, tek bir canın bile burnunun kanamamasıydı. İlkinde
diplomatik yeteneğini gösterdi, kan dökülmeden darbecileri teslim aldı
ve askerlikten attı. Aynı kişilerin elebaşı olduğu*21M*ayıs’ta ise
darbecilerin teslim olmayacakları belliydi; bu kez onları izole etti,
altlarını boşalttı ve teslim olmalarını sağladı. Bu girişimde sadece *8*
can kaybedilmişti.

İsmet Paşa bu işleri yaparken ne polisi işe karıştırdı, ne de halkı
sokağa döktü. O biliyordu ki sokağa dökülen başıbozuk kalabalık ufak bir
kışkırtmayla/ yönlendirmeye azgın bir güruha dönüşebilir. İzmit’te Ali
Kemal’i kalabalığın önüne atarak linç edilmesini sağlayan Sakallı
Nurettin Paşa’dan nefret etmiştir. Bu düşüncesini Lozan’a giderken
kendisini İzmit’te karşılayan Sakallı’nın yüzüne söylemekten de
çekinmemiştir.

Daha yakınlarda Kahramanmaraş’ta, Çorum’da ve Sivas’ta sokağa salınmış
güruhun neler yapabileceklerini görmüştük. Tüm bunlara karşın ne yazık
ki*Tayyip Erdoğan* halkı sokağa davet etti. Bunu duyan müritler adeta
davul çalarak halkı sokağa çağırdılar. Telefonlara önce*TC* Devleti
adına, sonra tüm belediye başkanlarından mesajlar yağmaya başladı.
Yetmedi ezan okunup sala verilerek camilerden anons yapılmaya başlandı
ve bu kadar kışkırtılan halk*IŞİD* benzeri bir güruha dönüşerek
katliamlara başladı. Mehmetçiklere yapılanları, insan olan esir düşman
askerine yapmaz, yazıklar olsun!.. Geçmişten biliyoruz ki bu serseriler,
başarılı olsa idi, darbecilerin kıçlarını öperlerdi

Kuzey Irak’ta askerimizin başına çuval geçirildiğinde ve Açılım
Süreci’nde,*PKK*’lıların kışlaların önüne gelerek Mehmetçiklerle dalga
geçtiklerinde, içim yanmıştı. Bu gün yapılanları gördükten sonra
Mehmetçiklerimize*PKK*’lılardan daha düşmanca davranan katillerle aynı
milletten olduğum için kendimden nefret ettim!

Bir çift sözüm de komutanlara var: Darbeci bozuntularını gördükten sonra
bunların kolayca tepelenebileceğini anlamadınız mı? Harp Okulu’nda ve
Akademisi’nde*21 Mayıs*’ın nasıl bastırıldığı öğretilmedi mi? Hükümet’e
/*"kendi pisliğimizi kendimiz temizleriz, polisi de halkı da bu işe
karıştırmayın"*/ diyebilir ve Ordu’nun bu duruma düşmesini önleyemez
miydiniz? Ortaya çıkan tabloda sizin sorumluluğunuz ne kadar? Yanıtınızı
vicdanınıza verin! Sorum, özellikle yaptığı konuşmada, /*"darbe
girişimini önledikleri için, Mehmetçiği donuna kadar soyan polise ve
kafasını kesen güruha teşekkür eden"*/ *1*. Ordu Komutanı ve Genelkurmay
Başkan Vekili’ne!..

Olayın üzerinden*24* saat geçti. Her şey bitti, fakat belediyelerden ve
camilerden hala halk sokaklara davet ediliyor. Bugün telefonumuza
saat*14.12*’de,*Recep Tayyip Erdoğan* imzasıyla /*"sokağa çıkmamızı"*/
isteyen mesaj geldi.

Tayyip*Erdoğan*’ın Marmaris’te kaldığı otelin, ayrıldıktan sonra
bombalanması ve darbeciler tarafından uçuşa kapatılmış olduğu bildirilen
Atatürk Havalimanına uçağının salimen inmesi manidar değil mi?
Dedektiflerin aklına gelen ilk soru şudur: /*"bu olaydan kim karlı çıktı?"*/

 
------------------------------------------------------------------------
a45UyF587661-160717101425 Oraj Poyraz At Alpinaasia
oraj_poy...@alpinaasia.com
2016/07/17  12:00 4  58  israt...@yahoogroups.com

 



-- 

YENI BIR SEYLER SOYLEMEK LAZIM

Hergun bir yerden gocmek ne iyi
Bulanmadan, donmadan akmak ne hos.

Hergun bir yere konmak ne guzel,
Bulanmadan, donmadan akmak ne hos.

Dun de beraber gitti cancagizim
Simdi yeni seyler soylemek lazim.

Ne kadar soz varsa dune ait,
Simdi yeni seyler soylemek lazim.

MEVLANA

Hz.Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor :
Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki :
Cehennemliklerin tepelerine kaynar su dokulur. Bu su , vucudlarinin
icine nufuz eder , oyle ki karinlarina kadar ulasir ; iclerinde ne var
ne yok , soker atar ve ayaklarini delip gecer. Bu hadise
Bununla karinlarinin icinde ne varsa hepsi ve derileri eritilecektir (
Hacc / Suresi / 20 ) ayetinde zikri gecen eritme ( es-Sahru )
hadisesidir. Sonra ( eriyen cesedleri ) eski haline iade edilir

( Tirmizi )
Cehennemle ilgili hadis. Sahihmis bilenler denetlesin.

Bolseviklere Azerbaycan da muhalifler vardi.
Onlar bir karsit hareket yaptilar.
Azerbaycan da bizim kendi arkadaslarimiz vardi.
O arkadaslarimiza Ingilizler dediler ki:
Bolseviklerle muharebe ediniz.
Turkiye bizimle anlasti.
Orada bulunan arkadaslarimiz da ellerindeki kuvveti carptirdilar ve
tabii maglup oldular.
Maglup olduktan sonra biz de isittik.
Haber gonderdik, filan ettik.
Halbuki Bolseviklerle bu muharebe baslayinca ahali-i Islamiyenin katline
baslanildi.
Ermeniler bundan istifade etti ve hudutlarda bulunan ahali-i Islamiye de
bundan istifade etti.

(3 Temmuz 1920)
K.ATATURK


Grup eposta komutlari ve adresleri      :       
Gruba mesaj gondermek icin      :       ozgur_gun...@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin    :       ozgur_gundem-subscr...@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin   :       ozgur_gundem-unsubscr...@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin     :       ozgur_gundem-ow...@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz   :       http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz     :
http://orajpoyraz.blogspot.com/






 

-- 
You received this message because you are subscribed to the Google Groups 
"Gugukluhayat" group.
To unsubscribe from this group and stop receiving emails from it, send an email 
to gugukluhayat+unsubscr...@googlegroups.com.
To post to this group, send email to gugukluhayat@googlegroups.com.
Visit this group at https://groups.google.com/group/gugukluhayat.
For more options, visit https://groups.google.com/d/optout.

Cevap