Boğaz köprüsü linciyle ilgili olarak şunu söylemek isterim.
Linç haberi gerçektir*.*

*Daha vahim ve elim olan şey, linç eyleminin polis nezaretinde
gerçekleşmiş olmasıdır.
Hatta daha da vahim ve elim olan, polis bizzat linç eylemine katılmıştır.
Polis, askerin boğazın kesen mürtecinin suç ortağıdır.
*

Evet, polis elinde kalın sopalarla yerde yatan askerleri döven
kalabalığa nezaret etmiştir.
Kendilerini savunmak üzere ayağa kalkmaya teşebbüs eden askerleri
engellemiş, dipçiklemiştir.
Kaçmaya yeltenenler, kendini savunmaya, ayağa kalkmaya yeltenenler
olduğunda havaya ateş açmıştır.

Ben bunların vidolarını izledim.
Olayların en başından itibaren izledim.
Köprünün en başında sadece askerler varken izledim.
Sonra polisin birkaç yüz metre ötede tertip aldığı anların videoları
izledim.
Sonra polisin ardında kümelenmiş birkaç yüz mürtecinin, yobazın uzaktan
askerlere doğru silah attığı, küfrettiği videoları izledim.
Sonra üzerine ateş açılan askerin havaya ateş açtığını gördüm.
Açılan ateş sırasında kulağından vb hafif şekilde yaralanan silahlı
çember sakallı mollaların ajitasyonlarını izledim.
Vurulan polis memurunu gördüm.
Saatler içerisinde polisin ardında biriken sarıklı, çember sakallı,
palalı, pompalı tüfekli bir mürteci kalabalığın giderek askere doğru
yaklaştığını, giderek daha sık aralıklarla polisle beraber ateş açtığını
gördüm.
En sonunda asker teslim olmaya karar verdiğinde tek sıra olarak teslim
olduğunda, polisin ardından koşarak askerleri kuşattığını gördüm.
Polisin ise askerleri ortada yere yatırdığını, elinde odunlar, palalar,
pompalı tüfekler olan kalabağın yerde yatan askerleri kuşattığını gördüm.
Bazı mürtecilerin odun kırar gibi yerde yatan askerlerin kafasına
elindeki kalın odun parçalarıyla vurduğunu gördüm.
Bazı askerlerin bilicini kaybettiğini öylece yerde savunmasız
bayıldığını ve onlara yine de tekme atıldığını, başlarının üzerinde
tepinildiğini gördüm.
Bazı askerlerin elleriyle kollarıyle kendilerini savunmak için ayağa
kalkmaya çalıştığında yakında bulunan polislerin dipçiklediğini onların
da darp edenlere katıldığını gördüm.
Polislerin sürekli olarak askerlere ana avrat, en ağır şekilde
küfrettiği çok açık şekilde görülüyor ve duyuluyordu.
Polislerin askerleri darp etmekten geri durmadıkları da çok açık şekilde
görülüyordu.
Polislerin linç girişiminde bulunanları durdurmak için en ufak bir
gayreti yoktu.
Böyle bir gayreti olmadığı gibi kendini savunmak için çabalayanları
engelliyordu.

*İşte bu yüzden hükumet ve emniyet kaynakları bu olayı hiç yaşanmamış
gibi göstermeye çalışmaktadır.
Haberle ilgili yasaklamalar bu yüzdendir.
Evet, polis Boğaz Köprüsü üzerinde teslim olan darbeci askerlere yönelik
linç olayın aktif şekilde katılmıştır.*

Bunun videoları YouTube'de mevcuttur.
Bütün bu videoları bir bütünlük içerisinde izlemek mümkündür.

Şunu çok iyi bilmek gerekir.
Darbe bir suç olabilir, darbeciler de suçlu olabilir.
Ancak, Abdullah Öcalan'a gösterilen merhamet dahi bu insanlardan
esirgenmiştir.
PKK militanlarına gösterilen adalet anlaşıyı dahi bu insanlardan
esirgenmiştir.

Kantarın topuzunun kaçtığını kabul etmek.
Ve artık hizaya gelmek gerekir.


Saygılar.

Oraj POYRAZ L2fSIJNoA0xfSNxA

------------------------------------------------------------------------
bayrak


  Bu fotoğrafı çeken gazeteci linçten zor kurtuldu: Askerden sonra sıra
  size gelecek

Hürriyet gazetesi foto muhabiri Selçuk Şamiloğlu, Boğaziçi Köprüsü'nde
gözaltına alınan askerlerin saldırıya uğradığı anı fotoğraflarken, linç
girişimine uğradı. Şamiloğlu, linç edilmek istendiği dehşet anlarını
anlattı.

Yayınlanma tarihi:*18 Temmuz 2016* Pazartesi

Türkiye,*15 Temmuz* gecesi kanlı bir darbe girişimine sahne oldu.
Darbeci askerlerin kontrol altına almak istediği yerlerden biri de
İstanbul'daki Boğaziçi Köprüsü'ydü. Köprüyü tutan askerler*16 Temmuz
2016* günü sabah saatlerinde teslim olmaya karar verdi.

Askerlerin, silahlarını bırakıp teslim olmasıyla birlikte, köprü
çevresinde toplananlar linç girişiminde bulundu. Bu sırada olayları
takip eden Hürriyet gazetesi muhabiri Selçuk Şamiloğlu da saldırıya
uğrayan isimler arasındaydı.

Şamiloğlu, dehşet anlarını şu sözlerle anlattı:

/*"Sabah 05.30-06.00 sularıydı. Askerin Boğaziçi Köprüsü’nün Anadolu
yakasında olduğunu, halkla çatıştığını duyunca Balmumcu’dan köprüye
gittim. Herkes köprünün üstünde o tarafa doğru yürüyordu, ben de
köprünün Avrupa ayağından Anadolu ayağına yürüdüm. Ancak oraya
vardığımda ve oradaki öfkeli kalabalığı gördüğümde ‘Keşke gelmeseydim’
dedim. Polis, askerleri tutuklayıp çevik kuvvet otobüslerine
bindirmişti. Yani ben gittiğimde asker zaten teslim olmuştu. Hatta
köprüde yürüken bazı askerlerin polise ait Akrep tipi zırhlı bir aracın
içinde olduğunu gördüm. O sırada kalabalık, aracın içerisindeki
askerleri dışarı çıkarmak için aracı sallayıp devirmeye çalıştı. Çevik
kuvvet polisine ait otobüslerdeki tutuklu askerleri tek tek dışarı
çıkarıp dövüyor, tekmeliyorlardı. ‘Bunları bize verin, vatan hainlerini
öldüreceğiz’ diye bağırıyorlardı. Gözleri dönmüş gibiydi."*/

‘*KÖPRÜDEN ATLAMAYI BİLE DÜŞÜNDÜM’*

/*"Askerlerin indirilip dövülmesini ve linç girişimlerini çekiyordum. O
sırada kalabalıktan birisi geldi, ‘Sen kimsin?’ dedi, ‘Gazeteciyim’
dedim. Fotoğraf makinemi gösterdim. Fotoğraf makinemi çekip aldı, sonra
beni iteledi, sonra etraftaki herkes bana saldırmaya başladı. Birisi
vurunca hepsi saldırdı. Gazeteci olduğumu öğrenince daha çok vurmaya
başladılar. ‘Askerlerden sonra sıra size gelecek’ dediler. En az 15-20
kişi aynı anda beni dövüyordu. İki makinem vardı, birini parçaladılar.
Polis ayırmaya çalışıyordu ama nafile, saldıran grubu polis de
durduramadı. Ben darp edilirken bazıları ‘Bunu köprüden atalım,
kurtulalım’ diyordu. Bunu duyunca köprüden kendim atlayayım diye
düşündüm. Beni sürükledikleri son noktada bir askeri linç ediyorlardı,
beni dövenler onu görünce o tarafa doğru gitti. O sırada bir polis beni
bir nakliye kamyonuna bindirdi. Kamyoncuya ‘Bunu buradan götür yoksa
öldürecekler’ dedi. Sonra kamyoncu beni hastaneye götürdü."*/

*http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/569391/Bu_fotografi_ceken_gazeteci_lincten_zor_kurtuldu__Askerden_sonra_sira_size_gelecek.html#*



 
------------------------------------------------------------------------
a45UyF587661-160718120148 Oraj Poyraz At Alpinaasia
oraj_poy...@alpinaasia.com
2016/07/18  13:00 4  58  israt...@yahoogroups.com

 



-- 

Dilini mahkum eden, sozlerine mahkum olmaktan kurtulur.

Risale-i Nur , Kuran in bir mucizesi oldugundan herseyde bir marifet
penceresi acmistir.
Bu kitap, Kuran a ait bir sirri cozerek bir yillik bir isi bir saatte
bitirecek duruma gelmistir...
Risale-i Nur, Musa peygamberin asasi gibi nereye degdiyse oradan su
cikarmistir

Said-i Nursi nin Mesnevi-yi Nuriye adli yazisindan

Insani yaratmak mi Tanrinin buyuk hatasi;
tanriyi yaratmak mi insanin buyuk hatasi?

Friedrich Nietzs


Grup eposta komutlari ve adresleri      :       
Gruba mesaj gondermek icin      :       ozgur_gun...@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin    :       ozgur_gundem-subscr...@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin   :       ozgur_gundem-unsubscr...@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin     :       ozgur_gundem-ow...@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz   :       http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz     :
http://orajpoyraz.blogspot.com/






 

-- 
You received this message because you are subscribed to the Google Groups 
"Gugukluhayat" group.
To unsubscribe from this group and stop receiving emails from it, send an email 
to gugukluhayat+unsubscr...@googlegroups.com.
To post to this group, send email to gugukluhayat@googlegroups.com.
Visit this group at https://groups.google.com/group/gugukluhayat.
For more options, visit https://groups.google.com/d/optout.

Cevap