Dün ikaz ettiğim şeddeli eşşeklik hali devam etmektedir.
Darbe bastırılmıştır, darbeciler derdest edilmiştir.
Artık bundan sonra ordunun restorasyonuyla meşgul olmak gerekirken, hala
daha ordunun/SUBAYLARIN gagalanıp durması son bulmalı.

Millet ve devlet içine düştüğü ve düşürüldüğü asker ve ordu
düşmanlığından kesinlikle çok ağır bir bedel ödeyerek karşılık bulacaktır.

Benim öngörüm, önümüzde 2nci bir Balkan Hezimetinin bizi beklemekte
olduğu yönünde.
*Tarihçiler Balkan Hezimetin tarihin yazdığı en ağır hezimet olarak
anlatır.*
Ne Almanların, ne Rusların, ne Japonların yenilgisine benzer.
Balkan hezimeti basitçe bir yenilgi değildir.
Tarihte eşine benzerine rastlanmamıştır.
Tek bir savaşta Balkanlardaki Türk varlığı son bulmuştur.
Oysa hem 1nci ve 2nci Dünya Savaşı Mağlubu Almanlar, Japonlar,
İtalyanlar ve diğer bütün ülkeler ve halkla aynen yerlerinde durmaktadır.
Bu yönüyle gerçek bir soykırımla sonuçlanmış eşi benzeri olmayan bir
hezimettir.

Ordu düşmanlığı, karşılıklı subay tenkisatları, subaylara yönelik
aşağılamalar, hoyratlıklar, halk üzerinde yürütülen düşmanlık
siyasetleri, kamu varlığı üzerinden yapılan siyasi bonkörlük ve
cömertlikler, ayakları yere basmayan, alel ıtlak tüli emeller, ülkeyi
mahfa sürüklemişti.

Tıpkı şimdiki gibi.

*UYARIYORUM.*

Oraj POYRAZ(cimc...@neomailbox.net / oraj.poy...@openmail.cc /
oraj_poy...@alpinaasia.com <mailto:oraj_poy...@alpinaasia.com> )
           L2fSIJNoA0xfSNxA     

------------------------------------------------------------------------
bayrak


  Ahmet Takan: Kuru üstü az /*"YAŞ"*/!..

​Yüksek Askeri Şura *(YAŞ*)*Ağustos* toplantısı dün en yeni Başbakanlık
yerleşkesinde yapıldı. Evet bir ilk!.. Ama nasıl bir ilk?.. Siz sormadan
ben ifade edeyim. /*"YAŞ, Çankaya Köşkü’nde"*/ toplandı diyemiyorum. Ulu
önder Atatürk’ün makamına, rehin düştükten sonra dövüle dövüle getirilen
komutanlarla yapılan*YAŞ*’a, /*"YAŞ"*/ demek çok yaş olur!.. /*"YAŞ"*/
ilk defa Genelkurmay karargahının dışına çıkarıldı. Başbakanlığın yeni
yerleşkesindeki toplantı salonunun kapısında *2* sivil görevli
bekletilerek yapıldı. Daha önceki /*"YAŞ"*/ toplantılarında nöbeti kapı
gibi askerler tutardı. Dün, servis edilen fotoğraflar bile iktidarın
onca uyarıya rağmen tutumunda bir değişiklik olmayacağını
gösteriyor.*TSK*, yazılı açıklama ile gazetecilerden /*"itibar"*/ için
destek isterken iktidar sırtını dönüyor. Diyelim ki; Genelkurmay
karargahı hâlâ yeterince güvenli değil… Başbakanlıkta yapılan toplantıda
kapının önünde nöbet tutacak /*"FETÖ"*/cü olmadığı*yüzde bin 500*
garantili *2* asker de mi bulunamıyor?.. En azından görüntüyü
kurtarabilmek adına!..

/*"YAŞ"*/ın can alıcı kararları önceki gün sarayda*Bin*ali Yıldırım ve
Hulusi Akar’ın *5*.*5* saat yaptığı toplantıda alınmıştı. Gece yarısı
Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında öğrendik ki; kanun hükmünde
kararname ile tek kalemde*1684* asker*TSK*’dan ihraç edildi. Rütbeleri
de sökülerek. Dün sabah, /*"YAŞ"*/ toplantısı öncesinde -her toplantı
öncesinde adet olduğu üzere-*Bin*ali Yıldırım başkanlığında /*"YAŞ"*/
heyetinin Anıtkabir ziyareti vardı. Televizyonlardan izleyebildiğim
kadarıyla, heyetteki sayıca cılızlık ve moral çöküntüsü kameralardan çok
kolay yansıyordu. Komutanlar meydan dayağı yemiş gibiydiler.
Yürüyüşlerinde bile o asker disiplininin*yüzde* biri kalmamıştı. Sağa
sola yalpalayanlar mı, her an tökezleyecek düşecek gibi yürüyenler mi!..
Atatürk’ün manevi huzuruna hangi yüzle çıkacağız diye düşünüyorlardı
herhalde… Mustafa Kemal’in bize teslim ettiği Mete Han’ın ordusunu,
peygamber ocağını nasıl bu hale getirdiğin hesabını mozolenin başında
ilahi bir ses sorarsa ne cevap vereceğiz diye kafaları allak bullaktı
herhalde!..

Bu acı kareleri saniye saniye televizyonlardan izlerken birden kırmızı
son dakika haberleri geçmeye başladı. /*"YAŞ"*/ üyeleri, Kara Kuvvetleri
Kurmay Başkanı Orgeneral İhsan Uyar ile*EDOK* Komutanı Orgeneral Kamil
Başoğlu istifa etmişti. Sıkıntılar ile ilgili kulağımıza askeri ve
siyasi kulislerden çok sayıda bilgi ve iddia geliyordu. Artık bunların
haber değeri bile olmadığı düşüncesindeyim. Dünkü yazımızda askerin
içinde bulunduğu travmayı yansıtabilmek adına /*"komutanım uçaklar
geliyor"*/ başlığında küçük bir anekdot aktarmıştım. Yazıyla ilgili
olarak Ankara’da görev yapan bir komutandan aldığım mesajı aktaracağım;

/*"Ankara’da zırhlı birliklerde ve askeri üslerde, Büyükşehir
Belediyesinin ANFA firması özel güvenlik elemanlarına arama
yaptırtıyorlar. Hangi yetkiyle bir özel güvenlik firması askeri
birliklere girip tankların akülerini söküyor Ahmet Bey?.. Askerlerin
itibarı hiç ediliyor, hepsi istifa edecekleri günü sabırsızlıkla
bekliyor. Sabahlara kadar askeri lojmanlarımızın önünde kornalar
çalıyorlar, seçim otobüsleriyle müzik yayını yapıyorlar, bizlere
küfrediyorlar… Yeter!.. Delirmek üzereyiz… Araçlardan havaya ateş
ediyorlar… Asker düşmanlığı inanılmaz boyutta… Askeri kimlikleri
saklayarak dolaşıyoruz… Polis kaza ile kimliği gördü mü silahına
davranıyor… Bundan sonra ne bir uzman ne bir astsubay ne de harp
okullarına gidecek insan bulamazlar, durum vahim… İstifa edeceklerin
sayısı korkunç."*/

Komutanın anlattığı benzeri çokça /*"istifa"*/ niyetleri Ankara’nın
bilinen gerçeği. Fakat ben bu /*"istifa"*/ işine hiç sıcak bakmıyor ve
de doğru bulmuyorum.*TSK*’nın tasfiye sürecini yaşadığı şu günlerde
abdestinden en ufak bir şüphesi olamayan yiğit Türk askerinin daha fazla
direnmesi ve görevlerinin başında bulunup nöbetlerine devam etmeleri
gerekiyor. Daha sapla saman birbirinden ayrılmadı. Biliyorum, dayanması
ve katlanması çok acı ama istifa edip yer açıp *TSK* üzerine yapılan
sinsi planlar için alan açılmamalı. Asker olmak hele Türk askeri olmak
dünyanın en zor işidir. Eminim ki, gerçekler çok yakında ortaya çıkacak.
Oyunlar bozulacak ve bu millet Mehmetçiğini bağrına basarak onu hak
ettiği mertebeye tekrar oturtacaktır…

***

Askeri cephenin yanı sıra olağanüstü gidişatta sivil bürokrasi de son
derece sıkıntılı. Ortaya çıkan karmaşa tablosunda vatandaşlar günlük
rutin işlerini bile yürütmekte çok büyük zorluk çekiyor. Memurların
içinde bulunduğu /*"ne olacağız"*/ stresi, mecburiyetten devlet
dairesine giden vatandaşı çok olumsuz etkiliyor. /*"Olağanüstü hal
vatandaş için değil devlet için ilan edildi"*/ deniyor ama günlük
yaşayıştaki etkileri bunun tam tersi.

Devlet dairelerindeki birim amirlerinin içinde bulundukları sıkıntı ise
çok daha düşündürücü!..

Ta başından beri*AKP*’nin üst düzey bürokratı olan bir arkadaşımın şu
anlattıkları karşısında ne diyeceğimi şaşırdım;

/*"Ne yapacağımızı bilemiyoruz. Önce bir talimat geldi; 14 Temmuz’da
izne çıkan memurları bildirin diye. Araştırdım, ben de öyle bir isime
rastlamadım. Bunu da bildirdim. Bu seferde 1 Temmuz’dan sonra izne
çıkanları bulup bildirin diye ikinci bir talimat geldi. Az sayıda isim
vardı. Yazdım gönderdim. Büyük sıkıntı içindeyim. Onlara ne olacağını
bilmiyorum. Yıllardır benimle çalışan insanların bana muhbir gözüyle
baktıklarını düşünüyorum. Uyku uyuyamıyorum."*/

/*"Gördüklerimiz, dinlediklerimiz, şahit olduklarımız çok ürkütücü. Ne
yapıp edip bu cinnet halinden süratle kurtulmalıyız."*/

Kurunun yanında yaş yanmaması ve gerçek hainlerin hak ettikleri cezayı
bulması için acil, cesur, gerçek akil adamlara ihtiyacımız var.

 
------------------------------------------------------------------------
a45UyF587661-160729101913 Oraj Poyraz At Openmail oraj.poy...@openmail.cc
2016/07/29  13:00 4  58  israt...@yahoogroups.com

 


Bakkalda 10 kurus eksigim cikinca, cebimdeki sakizi uzattim, afalladi.
Gun intikam gunudur bakkal efendi!

RIKATATEDOTO

Bir bilen Musluman, bin bilmeyen Muslumandan ustundur.

Mehmet Sevket Eygi
Murtecilerin cok sevdigi ve onemsedigi fikir adami.

Asiriliga kacan seyleri seviyorum.
Olcusuz davranislari seviyorum.
Olcusuz dili.
Olcusuz siddeti.
Bu eglenceli.
Ilginic.
Heyecan verici.
Tabiat azgin oldugunda bu hosuma gidiyor.
Bu yuzden dogal afetleri de seviyorum.
Meydana gelen dogal afetler.
Lanet olsun, cok seviyorum.
Gercekten kendimi alamiyorum.
Doga cildirdigi zaman, etraf dagildiginda, insanlar korkup, mulke zarar
geldiginde inanilmaz derecede mutlu oluyorum.
Olaya soyle bakiyorum.
Yuzyillardir insanoglu elinden geleni yapti.
Yikmak kirletlmek ve doga nin duzenini bozmak.
Agac kesme, maden ocaklari, atmosferi zehirleme, okyanus balikciligi,
nehirleri ve golleri kirletme.
Bataklik ve akiferleri kurutma.
Simdi de doga da karsiligini aliyor.
Insanoglu afetlerle kafasina darbe yiyor, hayalari tekmeleniyor.
Bu hosuma gidiyor.
Ne olursa olsun insanoglu na karsi gram acima duymam ben.(2007 Yili nda
yaptigi bir gosteri den)

George Carlin


Grup eposta komutlari ve adresleri      :       
Gruba mesaj gondermek icin      :       ozgur_gun...@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin    :       ozgur_gundem-subscr...@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin   :       ozgur_gundem-unsubscr...@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin     :       ozgur_gundem-ow...@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz   :       http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz     :
http://orajpoyraz.blogspot.com/






 

-- 
You received this message because you are subscribed to the Google Groups 
"Gugukluhayat" group.
To unsubscribe from this group and stop receiving emails from it, send an email 
to gugukluhayat+unsubscr...@googlegroups.com.
To post to this group, send email to gugukluhayat@googlegroups.com.
Visit this group at https://groups.google.com/group/gugukluhayat.
For more options, visit https://groups.google.com/d/optout.

Cevap