Evet, yeni Türkiye düzeninde eğer işlerin namusuyla yürümesini
istiyorsak yapılması gereken üç şey var.

*Ekonominin, siyasetin ve dinin* finansmanının saydamlaştırılması,
muhasebeleştirilmesi ve yasal/ahlaki denetimidir.
Bu üç ana konununun finansmanı tam olarak saydamlaştırılmalı,
muhasebeleştirilmeli ve yasal/ahlaki denetim altına alınmalı.
Bunu sağlamak için en azından batıdakine benzer anayasal, yasal kurumlar
tesis edilmeli.

Bunu sağladığınız anda kendiliğinden ekonomi, siyaset ve din alanında
kararlık alanlar, hastalıklı sahalar, paratizler azalacaktır.

Her alan için bazı düzenleyici, kısıtlayıcı kurallar olmak zorundadır.

Din alanında, dinin finansmanını tamamıyla inananların, müritlerin
sorumluluğuna bırakmak zorunludur. Devletin dini kurumlara en ufak bir
sübvansiyonu dahi laiklik ilkesine aykırıdır. Din adamlarının ve
tesislerinin finansmanı tamamıyla cemaatlerin sorumluluğunda olmalı.
Devletin din alanında tek sorumluluğu rejimin ve düzenin korunması,
yasal ve anayasal düzenin korunmasından ibarettir.

Aynı zamanda din verimsiz, anlamsız, değersiz bir iştir. Gerçek üstü
paylaşılmış toplumsal hezeyanlara devlet eliyle kaynak ayrılması tam
anlamıyla saçmalıktır. Böylesi bir işin bununla haşır neşir olanların
sorumluluğuna bırakılması zararı minimize edecektir. Devletin çeşitli
şekillerde dine sübvansiyonlar vermesi, zararı toplumsallaştıracak,
zararı zaman ve toplum boyutunda büyütecektir. Netekim ülkemizde ve
*GERİLEMEKTE OLAN* diğer ülkelerde olan şey aynen budur.

Siyaset alanında küresel ve yerel oligarkların siyaseti satın
almalarının önünü almak için bağış kısıtlamaları getirilmeli, partilerin
ve siyasi kurumların kesinlikle yabancı bağış kabul etmeleri
yasaklanmalı, partilerin ve siyasilerin her türlü faaliyetlerinin, her
türlü gelir ve giderlerinin geçerli şekilde belgelenmesinin sağlanması
istenmelidir. Partilerin ve siyasilerin yalnızca üye aidatları ve yasal
sınırlarda kabul ettikleri bağışları gelir kabul edebileceklerini
denetlemek şarttır. Siyaset kurumunun finansman denetimi için anayasal
denetim kurumlarının tesis edilmesi batıda çok önceleri başarılmış bir
iştir, bizde seçilmişlerin üstünlüğü bahanesiyle gözardı edilmektedir.

Ekonominin finansmanının saydamlaşması, muhasebeleştirilmesi, yasal ve
ahlaki sınırlar için sokulması için kara parayla mücadele, vergi
kaçağıyla mücadele, kayıt dışıyla mücadele, vergi adaleti, alınan
vergilerin verimli şekilde kullanılması gibi bir çok kalemde çok titiz
çalışmalar yürütülmesi, kurumsal yapı oluşturulması gereklidir.

Bu üç konu ülkede arınma, temizlenme için önemlidir.

Oraj POYRAZ(cimc...@neomailbox.net / oraj.poy...@openmail.cc /
oraj_poy...@alpinaasia.com <mailto:oraj_poy...@alpinaasia.com> )
           L2fSIJNoA0xfSNxA     

------------------------------------------------------------------------
bayrak


  *NECATİ DOĞRU*: İmza atarım!



AKP kurucusu, eski Meclis Başkanı ve şimdi*AKP* milletvekili olan Cemil
Çiçek'i çok eleştirdiğim oldu. Hakkında acıtıcı yazılar yazdım.
Belgeleri olan yazılardı. Meclis Başkanı iken bu yazılardan biri için
beni arayıp, /*"dava açarım"*/ dediği de oldu. Bütün bunlara rağmen
Cemil Çiçek'in dün Saygı Öztürk'e söylediklerinin altına imza atarım.
Cemil Çiçek,*FETÖ* kalkışması sonrası yaşananları analiz etti ve bugünkü
Meclis Başkanı'na, Cumhurbaşkanı'na, Başbakan'a izlenmesi gereken yolu
söyledi.

Önce şu arşive bakın:


* * *

Şimdi de Cemil Çiçek'in söylediklerine kulağınızı açın.

Şunları söyledi:


"Benim gördüğüm şey şudur. Eğer biz işleyen bir demokrasi, işleyen bir
devlet, mutlu ve müreffeh (zengin) bir toplum meydana getireceksek *3*
şeyin şeffaflaşması ve de kayıt altına alınması gerekiyor. Ülkemizde *3*
alanda kayıt dışılık var.


    1- Bunlardan bir tanesi ekonomidedir. Siyasetin de çok önemli bir
    kısmı kayıt dışıdır. Yeri geldiğinde demokrasinin ilerlemesi için
    değil başka türlü baskı yapan bir kısım yapılar var Türkiye'de. Bu
    yapılar kayıt dışı siyaset dediğimiz hususlardır.


    2- Üzerinde hiç durmadığımız sosyolojik gruplar da kayıt dışı
    siyasettir. Bunların önemli kısmı kayıt dışı dini unsurlardır.
    Dinden kazanıp dünyaya yatıran (dini kullanıp zenginleşen) kesim
    var. Bunlar partilerde de aktif olurlar. İşte bunlardan din adına
    ortaya çıkıp nelerle uğraştıklarını ve nasıl bir kanlı gece
    yaşattıklarını açıkça gördük. FETÖ dedikleri; kanlı vahşeti
    yaşatanların yıllık harcaması 25 milyar dolardır.


    3- Kayıt dışı siyaset ve kayıt dışı din dediğimiz unsurların
    iktidarlarla bağlantısı (vidalanması) metres ilişkisidir. Yani kim
    pırlantayı fazla takarsa onunla yatar onunla kalkarlar. Bugün bu
    partiyi desteklerler, yarın başka partiyi eteklerler. Dolayısıyla bu
    ilişkilerin de yerli yerine oturması zamanı geldi. Bu boyuta
    geleceği öngörülmedi, tedbir zamanında alınmadı.


    * * *


    Meydan oradaysa.

İşte arşın burada.

*FETÖ* kanlı kalkışmasından /*"yüksek demokrasi dersi"*/ çıkaracak
adımları atma niyeti varsa ve Cumhurbaşkanı'nın; /*"Geldiğimiz noktada,
"*/eskiden şunu dedik, bunu söyledik/*" demenin anlamı ve gereği yoktur.
Bundan sonra önümüze bakma zamanıdır"*/ sözleri samimiyse işte meydan.

İşte öneri.

İktidarlarla metres ilişkisine giren kayıt dışı din
(tarikatlar-cemaatler- şeyhler- müritler- kurban derisi-himmet parası-
hac ile umre rantı toplayıcısı- devlet ihale alıcısı-havuz medyası)
yapılarını şeffaflaştırın da görelim. Devletten, ordudan, yargıdan,
polisten*FETÖ* temizlenirken aynı anda İslam inancını Türkiye'de esir
etmiş kayıt dışı dini yapılar da sökülüp atılsın. Cemil Çiçek' e
günaydın demiyorum.*Yüzde bin* haklısın diyorum.

 
------------------------------------------------------------------------
a45UyF587661-160731110936 Oraj Poyraz At Alpinaasia
oraj_poy...@alpinaasia.com
2016/07/31  14:00 4  58  israt...@yahoogroups.com

 



-- 

Soruyorlar:
-Neyzen, calarken mi neselenirsin, yoksa neseli oldugun zaman mi calarsin?
Maliye Bakani hakkinda yolsuzluk dedikodularinin dolastigi bir donemdir.
Neyzen:
-Maliye Bakani degilim ki, calarken zevk alayim!

Neyzen TEVFIK

Padisah Yunanlilarla harp edilmesine razi degildir.
Yunanlilar bizim dostumuzdur.
Padisahin emir ve rizasi hilafina olarak, onlara silah cekmek kufurdur,
isyandir.

Padisah tarafindan pasalik verilen ve Izmit Mutasarrifligina getirilen
Anzavur Ahmet -1920

Ermeniler Van ve Bitlis i ele gecirince, Irak taki Ingilizlerle
birleseceklerinden dolayi butun Yakindogu da Ingilizlerin yeri cok
saglamlik kazanacaktir.

Rum, Ermeni gibi Bati emperyalistlerinin hizmetcisi olan uluslarla, bu
cabalarinda direndikleri surece anlasma olanagimiz yoktur.

Yunanistan ancak Turk cogunlugunun yerle$ik bulundugu Izmir ve Trakya
dan ve Ingiliz koleliginden vazgectigi zaman bizimle dost olabilir.

(1 Aralik 1920)
K.ATATURK


Grup eposta komutlari ve adresleri      :       
Gruba mesaj gondermek icin      :       ozgur_gun...@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin    :       ozgur_gundem-subscr...@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin   :       ozgur_gundem-unsubscr...@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin     :       ozgur_gundem-ow...@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz   :       http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz     :
http://orajpoyraz.blogspot.com/






 

-- 
You received this message because you are subscribed to the Google Groups 
"Gugukluhayat" group.
To unsubscribe from this group and stop receiving emails from it, send an email 
to gugukluhayat+unsubscr...@googlegroups.com.
To post to this group, send email to gugukluhayat@googlegroups.com.
Visit this group at https://groups.google.com/group/gugukluhayat.
For more options, visit https://groups.google.com/d/optout.

Cevap