* ERDOĞAN’IN ESKİ YOL ARKADAŞI: BAŞBAKAN OLMASI İÇİN FON TOPLANDI,
    HAPSE GİRMESİ DÜZMECEYDİ, ARINÇ VE GÜL ETTİĞİNİ BULUYOR <#mozTocId3812>
      o "One minute’i kapıda tamir etti" <#mozTocId25118>
      o "Acaba İHH için derin bağlantı mı kuruldu?" <#mozTocId645543>
      o "AK Parti 14 yıldır İsrail meselesinde ikili oynuyor"
        <#mozTocId657349>
      o "Türk ordusu, İsrailli komutanın emrine girecek" <#mozTocId562051>
      o "Erdoğan 28 Şubat’tan birkaç gün sonra Hoca’nın aleyhinde
        konuşmaya başladı" <#mozTocId61700>
      o "Zenginler, emekli askerler ve yabancı plakalar tarafından
        kuşatıldı" <#mozTocId638616>
      o "Her an yanında olan bizler randevuyla görüşür olduk"
        <#mozTocId55966>
      o "Cezaevi süreci düzmeceydi" <#mozTocId466207>
      o "Ziyarette ABD temsilcileri vardı" <#mozTocId945343>
      o "Hoca Tayyip Bey’i aday yapmamak için çok direndi" <#mozTocId827390>
      o "Hoca, AK Parti kurulmadan önce Erdoğan’a 3 saat nasihat etti"
        <#mozTocId645415>
      o "Kurtulmuş neyin aleyhine konuştuysa, o konu kendisine bağlandı"
        <#mozTocId882275>
      o "Gül ve Arınç ettiklerini buluyor" <#mozTocId203315>
      o "Geleceğin başbakanına fon oluşturuyoruz’ denerek bağış
        toplandı" <#mozTocId432080>

------------------------------------------------------------------------


    *ERDOĞAN*’IN*ESKİ YOL ARKADAŞI*:*BAŞBAKAN OLMASI İÇİN FON
    TOPLANDI*,*HAPSE GİRMESİ DÜZMECEYDİ*,*ARINÇ VE GÜL ETTİĞİNİ BULUYOR*


*11 Temmuz 2016 17:23*

Cumhurbaşkanı****Tayyip ***Erdoğan*’ın*1984 yılından*, Refah
Partisi’nin*1998 yılında*kapatılmasına kadar yardımcılığını yapan Saadet
Partisi İdare Kurulu üyesi ve Milli Gazete yazarı *Ekrem Şama*,
Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı döneminde Başbakan
olması için fon toplandığını söyledi. Erdoğan’ın hapse girmesinin
*‘düzmece’*olduğuna değinen Şama, *Bülent Arınç*ve *Abdullah Gül*için
ise, /*"Ettiklerini buluyorlar"*/ifadelerini kullandı.

Özgür Düşünce gazetesinden *Hüseyin Keleş*’in sorularını yanıtlayan
Ekrem Şama’nın sözleri şöyle:


      **-İsrail’le anlaşma epeyce ses getirdi. Genelde o ses geçmişteki
      sözlere bakılarak olumsuz oldu. Şaşırdınız mı böyle bir mutabakata?**

Hayır şaşırmadım. Çünkü Milli Görüş'ü bölmek istedikleri zaman, bunu
bölebilecek bir adam aradılar. Aradıkları adam*Tayyip *Erdoğan'dır.
Görüşmeler oldu, anlaşmalar oldu kendi aralarında. Sonrasında cesaret
madalyaları,*ABD*'ye gitmeler, Yahudi Lobisi ile içli dışlı olmalar…
Yani bir mutabakata varıldı.*3 maddesi* vardı. Bunlar, ‘İsrail'in
menfaatinin önündeki engellerin kaldırılması,*ABD*'nin*Ortadoğu*'da
yapacağı operasyonlara yardımcı olmak ve İslam'ı, sivri yönlerini
törpüleyerek yeniden yorumlamak.' Bu*3 madde* üzerine*14 yıldır*
çalışılıyor. Tabii ki arada Yahudi'ye, Siyonist'e,*BM*'ye vuracak ama
arkada hiçbir zaman onların menfaatine aykırı bir şey yapmayacak. Artık
bir yere bağlamak lazımdı bunu ve gittiler anlaşmayı yaptılar. Bu
anlaşmayı da Filistinlileri alet ederek yaptılar. Neydi alet ettikleri
şey. Bir santral kurulacak bir hastane yapılacak birkaç gemi de malzeme
gönderecek, hepsi bundan ibaret. Arkada derin menfaatler var.


    /*"One minute’i kapıda tamir etti"*/


      **-14 yıllık bir süreçten bahsettiniz. Bu süreçteki One Minute'i
      nasıl değerlendirmek lazım?**

Ben*Tayyip *Erdoğan'ı en iyi tanıyan insanım.*17 yıl* bizzat
yardımcılığını yaptım, mali işlerini yürüttüm. Çok fevri hareketleri
olabilecek bir insan. Orada da sinirlerine hâkim olamayarak ani bir
çıkış yaptı. Ama hemen kapıya çıkar çıkmaz, ‘Sözlerim sadece
moderatöredir' dedi. Zaten çıkarken ona dediler ki, ‘Ne yaptın, bunu
tamir etmen lazım.' O da onu tamir etti ama yandaş medya bunu kamufle
ederek, One Minute'i büyük bir kahramanlık olarak sundular.


      /*"16-17 yıl yardımcılığını yaptım"*/


      **-****‘Erdoğan’****ı en iyi tanıyan benim' dediniz. Hangi yıllar
      arasında beraber çalıştınız?**


      *1984*'te İstanbul il teşkilatı kurulmasından itibaren onun mali
      işler yardımcısı oldum. Refah Partisi kapatılana kadar…*16-17*
      senedir. Bu süreçte hem belediyede hem teşkilatta beraber çalıştık.


      **-İsrail’le anlaşmanın ekonomiye getirisinin büyük olacağı
      söyleniyor?**

*60* küsur İslam ülkesi var. Bunlarla ekonomi konunda irtibatların
geliştirildiğini düşünün;*D8*'nin*D16*,*D32* olduğunu düşünün… Oradaki
ekonomik menfaatlerin yanında İsrail'inki devede kulak kalır. Bu,
tamamen İsrail'le ilişkileri normalleştirme ve geliştirmenin bir perdesi
ve kandırmacasıdır.


    /*"Acaba İHH için derin bağlantı mı kuruldu?"*/


      **-İHH’ya ‘Bana mı sordunuz' dedi Erdoğan. Bunu nasıl okumak gerek?**

Acaba alttan derin bir bağlantı mı kuruldu? Bülent Yıldırım daha sonra
bir özür diledi çünkü. Şüphelerim var, alttan bir bağlantıyla al gülüm
ver gülüm mü yapıldı?*İHH* olarak söylüyorum, Bülent'in kendisine böyle
bir şey yükleyemem.


      **-Erdoğan 3 yıl önce ‘Biz izin verdik' demişti Mavi Marmara için?**

En iyi ben tanıdığıma göre, bu kurgulanmamış, ani bir refleksti. Büyük
bir gaf yaptı. Şimdi de bunu kamufle etmenin yıllarını arayacaktır.
Tıpkı İsrail'e One Minute dediğindeki gibi…


    /*"AK Parti 14 yıldır İsrail meselesinde ikili oynuyor"*/


      **-Vekillerin son anda inmesi meselesi var?**

O gemide çok yakın tanıdıklarım, hatta akrabalarım da vardı. Abdurrahman
Dilipak da bunu söyledi zaten, gemide bulunanların listesinin İsrail'e
verilmiş olduğu sonradan ortaya çıktı.*AK* Parti milletvekillerinin
gemiye binmişken indikleri ifade edildi.*AK* Parti ikili oynadı. Gemiye
çok önem veriyormuş gibi göründü ama arkadan da istihbaratını öbür
tarafa sağladı. Zaten*14 yıldır* ikili oynuyor. Millete kendini İsrail
düşmanı olarak lanse ediyor ama arkadan İsrail'le ilişkilerin gelişmesi
için, İsrail'in dünya üzerindeki, milletler arasındaki, platforma
çıkabilmesi kapıları açtı; daha da açacak.


    /*"Türk ordusu, İsrailli komutanın emrine girecek"*/

Hep beraber göreceğiz, İsrail*NATO*'ya tam üye olacak. Üyelikten sonra
bir İsrailli*NATO*'ya genel sekreter olacak. Türk ordusu da*NATO*'ya
bağlı bir ordu olduğuna göre İsrailli komutanın emrine girmiş olacak.
Bütün bunlar sürpriz değil Erbakan Hocamız söyledi zaten.


      **-Erbakan sağlığında AK Parti'yi İsrail meselesinden dolayı çok
      sert eleştirdi. Haklı mı çıktı?**

Elbette haklı çıktı. Olayları çok iyi bir şekilde tahmin ediyordu. ‘AK
Parti'ye verilen oylar İsrail'e verilmiş sayılır' demişti.

Ekrem Şama


Ekrem Şama


    /*"Erdoğan 28 Şubat’tan birkaç gün sonra Hoca’nın aleyhinde
    konuşmaya başladı"*/


      **-Hoca ile Erdoğan arasındaki ilk kırılma ne zaman yaşandı?**

Bizzat gördüğüm bir olay var.*28 Şubat*'tan birkaç gün sonra o
kırılmanın olduğunu dehşetle gördüm.*Erdoğan *başladı Erbakan'ın
aleyhine konuşmaya. ‘MGK'da önüne konulan belgeleri imzaladı ve imam
hatip okullarının kapatılmasını imzaladı' diye feveran etmeye başladı.
Hâlbuki o zaman*18 madde* daha açıklanmamış ve neyin ne olduğu belli
değildi. Ben de o anda anladım ki, kazan kaldıracak ve ayrılık
hareketine başlayacak.


    */*"Zenginler, emekli askerler ve yabancı plakalar tarafından
    kuşatıldı"*/*


      **-Kim haberdar etti peki bu maddelerden?**

Ben İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde Erdoğan'la beraber görev
yapıyordum. Plan Bütçe Komisyonu'nda belediyenin bütçesini yöneten
kişiydim. Orada*Tayyip *Erdoğan'ın gittikçe değiştiğini gözlemledim.
Etrafında hep Milli Görüşçüler, İstanbul il teşkilatı, Ankara'dan gelen
teşkilat üyeleri olurdu. Ama yavaş yavaş bunları ayıklamaya başladığını,
etrafının önce zenginler tarafından, arkasından şöhretliler tarafından,
arkasından emekli askerler tarafından, arkasından yabancı plakalı
şahıslar tarafından kuşatılmış olduğunu gördük. Bunlar*28 Şubat
*öncesidir. Demek ki birtakım temaslar oldu ve mutabakatlar yapıldı
ki,*28 Şubat*'ın hemen arkasından demin dediğim tablo ortaya çıkmaya
başladı.


    /*"Her an yanında olan bizler randevuyla görüşür olduk"*/


      **-Uyarılarda bulunmadınız mı?**

Bizim o zamanlar*Tayyip *Bey'le görüşmelerimiz ancak randevu ile
oluyordu. Her an görüştüğümüz*Tayyip *Bey'le ancak randevu ile
görüşebiliyorduk. Görüşmeleri de çok kısa tutuyordu. Bizi uzaklaştırdı
ve bu yüzden kendisini ikaz etme şansımız kalmadı.


    /*"Cezaevi süreci düzmeceydi"*/


      **-Peki, Erdoğan'ın, MGK kararları üzerinden Erbakan'a yaptığı
      eleştirilerin haklılık payı yok muydu?**

*18* madde henüz açıklanmamıştı.*Tayyip *Bey nereden biliyordu
bilemiyorum.*Tayyip *Bey o zaman*MKYK* üyesiydi. Ne demek bu? Ankara'da
Refah Partisi'ni yöneten kuruldadır. Erbakan Hoca o kurulda ‘Böyle bir
şey yok' diye anlatmasına rağmen, o toplantıdan çıktıktan sonra sağda
solda ‘Erbakan bunu imzaladı' diye konuşmalar yapmak bir art niyetin
göstergesiydi. Daha sonra açıklandı ki, Erbakan Hoca böyle bir şeye imza
atmamış. Ben bir toplantıda şahit oldum.*28 Şubat*'ın üzerinden*15 * gün
falan geçmişti. Balat'ta bir toplantıda Erdoğan, Erbakan'a atmaya
başladı. Ben de seyirciler arasındaydım ve ayağa fırladım. ‘Başkan,
başkan Erbakan Hoca aleyhine neden atıyorsun' dedim. O da ‘Sen
bilmiyorsun Ekrem Bey, neler oldu neler oldu' diye cevap verdi. Ben de
sinirlendim, kapıyı vurarak çıktım. Ondan sonra her toplantıda Erbakan
Hoca'nın aleyhinde ata ata, parti kapatıldı, öncesinde cezaevine girdi.
O cezaevinin de düzmece olduğu ortaya çıktı.


      **-Nasıl yani, neden düzmece olsun ki?**

Ben gittim ziyaretine. Orada krallar gibiydi. Görüşme odası ayrı, kabul
odası ayrı, istirahat odası ayrı… Hapishanede böyle bir şey olabilir mi?


    /*"Ziyarette ABD temsilcileri vardı"*/


      **-Neler konuştunuz ziyaretinizde?**

Balat'taki o toplantıdan sonra toplantılarına gitmediğim için bize biraz
asık surat davrandı. Pek özel bir şey konuşmadık. Halbuki uzun uzun
konuştuğu ziyaretçilerinin olduğunu sonradan duyduk ki,*ABD*'nin
temsilcilerinin bunlardan birisidir. Neler konuşuldu, neler planlandı?


    /*"Hoca Tayyip Bey’i aday yapmamak için çok direndi"*/


      **-2 sene önceki bir yazınızda, 1993'te dönemin Sultanbeyli
      Belediye Başkanı Ali Nabi Koçak'ın Erdoğan'la yaşadığı diyaloğu
      köşenize taşıdınız. O diyaloğa göre Erdoğan Koçak'a ***/*"Erbakan
      Hoca seni dinliyor, söyle de hoca bu işi yapamıyor, bana
      bıraksın!"*/***diyor. Peki Erbakan bu niyeti bilmesine rağmen
      neden Erdoğan'ı 1994'te aday gösterdi?**

O adaylık sürecinde çok sorunlar yaşandı. Biz, İstanbul ve bütün Türkiye
teşkilatları olarak*Tayyip *Bey'in üstünde ısrar ettik. Bilmiyorduk biz
altyapıyı; hoca biliyormuş. Çok ısrar ettik. Hatta otobüslerle genel
merkeze gittik baskı yapmak için. Hoca ısrarla ‘Tayyip Bey'i
yapmayacağım' dedi. Bir bildiği varmış ama biz o zaman ‘Herhalde bu adam
bunadı, İstanbul'u kazanacak adamı reddediyor' diyorduk. Hâlbuki, o
partiyi ve Milli Görüş'ü kurtarmaya çalışıyormuş. Baskılardan bunaldı
sonunda ve ‘Tamam olsun' dedi. Belki düzelir diye düşünmüş olabilir. Biz
pişman olduk*Tayyip *Bey üzerinde ısrar ettiğimiz için.


    /*"Hoca, AK Parti kurulmadan önce Erdoğan’a 3 saat nasihat etti"*/


      **-AK Parti kurulurken Erbakan'la hiç konuşuldu mu?**

*AK* Parti ile ayrılık hareketine girildiği zaman, Erbakan Hoca,*Tayyip
*Erdoğan'a, tam*3 saat* nasihat etmiştir. Bu işin ayrılık ve tefrika
olduğunu anlatmıştır. Osman Nuri Önügören diyor ki, ‘Ağzını açıp bir kez
dahi cevap vermedi.' Bu toplantıda Emin Saraç Hoca da bulunmuş. Ayrıca,
Erbakan, bu ayrılığa karar verdiği zaman*Tayyip *Erdoğan'a birçok
hocayı, ilim adamı gönderdi. ‘Siyonistlerin çok uzun planları olduğunu
ve bu planlar içinde kendisine yazık edeceğini. İki dünyasının
kararacağını' hep nasihat etti. Ama bu nasihatler hiç dinlenmedi ve*AK*
Parti kuruldu.


    /*"Kurtulmuş neyin aleyhine konuştuysa, o konu kendisine bağlandı"*/


      **-Numan Kurtulmuş'u da yakından tanırsınız. Erbakan'ın
      yanındayken HAS Parti'yi kurdu sonra AK Parti'ye geçti. Neler
      söylemek istersiniz?**

Numan Kurtulmuş ‘Ben*AK* Parti'ye gireceğim, partiyi ele geçireceğim
ve*Tayyip *Erdoğan'dan sonra nöbet bana geçecek' diye düşünerek partiye
girdi. Elbette birtakım cazibeler ortaya konulmuştu. Numan Kurtulmuş'un
ne kadar aleyhte konuştuğu konu varsa, o konuları ona bağladılar hükümet
içinde. Mesela medeniyetler ittifakı ve ılımlı İslam üzerine çok şeyler
söylemişti. Ama*AK* Parti'ye girince medeniyetler ittifakının
yürütülmesini ona verdiler. ‘Leşi öldürene sürükletirler' derler ya.


      **-AK Parti ile Milli Görüş arasında bir bağ var mı?**

Bizim tespit ettğimiz bir bağ yok. Ancak bunların ‘Biz de Erbakan'ın
yolundayız, biz de Milli Görüşçüyüz' demelerinin dışında bir bağ yok. Bu
da bağ sayılmaz. Çünkü Erbakan'ın yolunda olduklarını söylüyorlar ama
yönleri hep İsrail'e…


    /*"Gül ve Arınç ettiklerini buluyor"*/


      **-Abdullah Gül ve Bülent Arınç önce sizden koptu sonra da AK
      Parti'den dışlandı. Nasıl bakıyorsunuz iki isimle ilgili bu sürece?**

Men Dakka Dukka yani, kim ne yapıyorsa kendisine de aynı şey yapılır.
Milli Görüş'ü bölme ve Erbakan Hoca'nın önünü kesme konusunda Arınç ve
Gül başroldeydi. Ne oldu, Dakka yaptılar, duka çıktı. Menfaat çatışması
vardı. ‘Ben yöneteceğim, sen yöneteceksin' çatışması vardı. Dolaysıyla
sadece Arınç ya da Gül değil, bugün etrafında kim varsa, düzen devam
ettikçe onlar da bir gün kapıya konulacaktır.

/*"Bizim de yanlışlarımız vardır"*/


      **-Milli Görüş'ün hiç mi yanlışı yok son 20-25 yıl içinde?**

Elbette hatalarımız olmuştur, elbette dil sürçmelerimiz olmuştur,
yapmamamız gereken şeyler yapmışızdır. Ama çok bariz bir hatamızı da
göremiyoruz.*HAS* Parti ayırımı, arkasından mali kaynaklarımızın ele
geçirilmesi, arkasından başka hususları öne çıkararak bizi bölmeye
çalışmaları bizi gittikçe küçülmüş göstermektedir ama bugün Türkiye'de
hatta dünyada en güçlü siyasi hareket Milli Görüş'tür.


    /*"Geleceğin başbakanına fon oluşturuyoruz’ denerek bağış toplandı"*/


      **-Bu belediyelerdeki ihale ve ihaleden alınan komisyonlar hep
      konuşuldu. Birçok iddia ortaya atıldı. Sizin şahit olduğunuz
      şeyler var mı?**

O dönemde, yani Erdoğan'ın belediye başkanlığı döneminde, belediye
içinde birkaç arkadaşımız ‘Geleceğin başbakanına fon oluşturuyoruz' diye
bağış toplandıklarını bizzat kulaklarımla duydum. Gönüllü müdür, zorunlu
mudur bilmiyorum. Bunu söylerken isimler de var aklımda. Ama nasıl
uyguladılar ve nelerden fon oluşturdular bilemiyorum.

http://t24.com.tr/haber/erdoganin-eski-yol-arkadasi-basbakan-olmasi-icin-fon-toplandi-hapse-girmesi-duzmeceydi-arinc-ve-gul-ettiklerini-buluyor,349408

http://t24.com.tr/haber/erdoganin-eski-yol-arkadasi-basbakan-olmasi-icin-fon-toplandi-hapse-girmesi-duzmeceydi-arinc-ve-gul-ettiklerini-buluyor,349408

------------------------------------------------------------------------
a45UyF587661-170511142650 Oraj Poyraz oraj.poy...@openmail.cc
2017/05/11  20:06 6  64  turanca...@googlegroups.com

 

Bilgi gibi hazine olamaz.

Hz.Ali

Isra Suresi nin 82.ayeti de Said-i Nursi ye gore; Risale-i Nur a isaret
ediyormus.
Ayetin Turkce anlami:
-Biz Kuran i imanlara rahmet ve sifa olsun diye indiririz
Said-i Nursi ye gore; Risale-i Nur da, Kuran in semasindan indigi icin
bu ayette Risale-i Nur da anlatilmaktadir
O zaman ayetin anlami su oluyor:
....Biz Kur an-i Kerim i ve O nun semasindan gelen Risale-i Nur u,
inananlara rahmet ve sifa olarak indirdik
Yunus , Ra d , Hicr , Suara , Kasas ve Lokman surelerinin baslarinda
bulunan -Iste bunlar, kitabin ayetleridirler! anlamindaki ayetler de
Risale-i Nur a isaret ediyormus...
Said-i Nursi ye gore; Bu yuzyilda Risale-i Nur denilen, 33 adet soz, 33
adet mektup, 31 adet Lem alar; bu zamanda kitab-i mubindeki ayetlerin
ayetleridirler
Yine Said-i Nursi ye gore ayetteki: Iste bunlar sozuyle, Risale-i Nur un
parcalari anlatilmak isteniyor
O zaman ayetin anlami su oluyor:
-Iste bunlar, yani Risale-i Nur un parcalari olan: 33 adet soz, 33 adet
mektup ve 31 adet Lem alar; Allah in kitabinin ayetleridirler!

Derleyen: Osman Turkoguz
INANCLARA VE AKLA AYKIRI BIR YAKLASIM, NURCULUK.

Zamanimizin Paradox u

Daha yuksek binalarimiz, ama daha kisa sabrimiz var; daha genis oto
yollarimiz, ama daha dar bakis acilarimiz var.

Daha cok harciyoruz, ama daha az seye sahibiz; daha fazla satin
aliyoruz, ama daha az hosnut kaliyoruz.

Daha buyuk evlerimiz, ama daha kucuk ailelerimiz; daha cok ev gerecleri,
ama daha az zamanimiz var.
Daha cok egitimimiz, ama daha az sagduyumuz; daha fazla bilgimiz, ama
daha az bilgeligimiz var.
Daha cok uzmanimiz, ama yine de daha cok sorunumuz; daha cok ilacimiz,
ama daha az sagligimiz var.

Cok fazla alkol ve sigara tuketiyoruz, cok savurganca para harciyoruz,
cok az guluyoruz, cok hizli araba kullaniyor, cok cabuk kiziyoruz, cok
gec saatlere kadar oturuyor, cok yorgun kalkiyoruz, cok az okuyor cok
fazla TV izliyoruz ve cok ender sukrediyoruz.
Mal varliklarimizi cogalttik, ama degerlerimizi azalttik.
Cok konusuyoruz, cok az seviyoruz ve cok $ik nefret ediyoruz.

Gecimimizi saglamayi ogrendik, ama yasam kurmayi ogrenemedik.
Yasamimiza yillar kattik, ama yillara yasam katamadik.
Aya gidip gelmeyi ogrendik, ama yeni komsumuzla karsilasmak icin
caddenin karsisina gecmekte sorunumuz var.
Dis Uzayi fethettik, ama ic dunyamizi edemedik.
Daha buyuk isler yaptik, ama daha iyi isler yapamadik.
Havayi temizledik, ama ruhumuzu kirlettik.
Atoma hukmettik, ama onyargilarimiza edemedik.
Daha cok yaziyoruz, ama daha az ogreniyoruz.
Daha cok plan yapiyoruz, daha az sonuca variyoruz.
Kosusmayi ogrendik, ama beklemeyi ogrenemedik.
Daha fazla bilgiyi depolamak, her zamankinden daha cok kopya cikarmak
icin daha cok bilgisayar yapiyoruz, ama git gide daha az iletisim kuruyoruz.

Zaman artik, hizli hazirlanan ve yavas sindirilen yiyeceklerin; buyuk
adamlar ve kucuk karakterlerin; yuksek karlar ve sig iliskilerin zamanidir.
Gunumuz artik, iki maasin girdigi ama bosanmalarin daha cok oldugu, daha
suslu evler, ama dagilmis yuvalarin oldugu gunlerdir.
Bu gunler, hizli seyahatler, kullanilip atilan cocuk bezleri, yok edilen
ahlaki degerler, bir gecelik iliskiler, obez bedenler ve
neselendirmekten sakinlestirmeye hatta oldurmeye kadar her seyi
yapabilen haplarin oldugu gunlerdir.
Vitrinlerde her seyin sergilendigi, ama depolarda hicbir seyin olmadigi
bir zamandayiz.

George Carlin


Grup eposta komutlari ve adresleri      :       
Gruba mesaj gondermek icin      :       ozgur_gun...@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin    :       ozgur_gundem-subscr...@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin   :       ozgur_gundem-unsubscr...@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin     :       ozgur_gundem-ow...@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz   :       http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz     :
http://orajpoyraz.blogspot.com/


BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo





 

-- 
You received this message because you are subscribed to the Google Groups 
"Gugukluhayat" group.
To unsubscribe from this group and stop receiving emails from it, send an email 
to gugukluhayat+unsubscr...@googlegroups.com.
To post to this group, send email to gugukluhayat@googlegroups.com.
Visit this group at https://groups.google.com/group/gugukluhayat.
For more options, visit https://groups.google.com/d/optout.

Cevap