------------------------------------------------------------------------


  *YILMAZ ÖZDİL*: YILKI ATI

​Beş sene önce.

Yılbaşı.

Maltepe'ye gitmiştim.

Askeri cezaevine.

Asrın iftirasıyla kendi ordusu tarafından esir alınan arkadaşlarımı
ziyarete.

*

Berbat bi gündü.

*

Ucu kendine dokunmadıktan sonra satürn dünyaya çarpsa umurunda olmayan
sayın ahalimiz, *sanki hapse atılan Yunan ordusuymuş gibi keyifliydi*,
gümbür gümbür gelen feto darbesini idrak edemiyor, demokrasi zaferi
kazanıldığını zannederek, yeni yıla girmenin mutluluğunu yaşıyordu.
Memleketin Atatürkçü, yurtsever, kahraman subayları, kendi halkı, kendi
devleti tarafından ölüme terkedilmişti.

*

Sadece eşleri, çocukları, ana babaları oradaydı, yanlarında çekirdek
ailelerinden başka kimse kalmamıştı. Çoğunun akrabaları bile defterden
silmişti, dost bildikleri, komşuları ortadan kaybolmuştu. Türkiye insani
sınav veriyor, maalesef sınıfta kalıyordu.

*

/*"Evlat kokusu geldi"*/ diye sevinçle bağırdı bi tanesi… Evlatlarını
koklarken içine çekiyor, bağrında tutmak için adeta nefes bile
vermiyorlardı. Üniversite öğrencisi de vardı çocukların arasında, henüz
üç dört yaşında olanlar da… Bebişler, babalarını görevde sanıyorlardı.
Eve neden gelemediğini başka türlü nasıl izah edebilirsin ki? Birinin
kızı gelememişti mesela, ameliyat olmuştu, diğer subayların evlatlarına
sarılıyordu, kendi evladı niyetine… Bir öğretmen vardı, hiç unutmuyorum,
kadın öğretmen, Türkiye onur duymalı böyle öğretmenleriyle, öğrencisiyle
birlikte gelmişti cezaevine, /*"oğlun bana emanet, merak etme"*/ diyordu
babasına.

*

Ben her defasında mecburen eli boş gidiyordum, cezaevine dışardan
herhangi bir eşya sokabilmem yasaktı, cemaatçiler tarikatçılar devletin
kılcal damarlarına kadar girebiliyordu, kozmik odaya bile
girebiliyorlardı ama, cezaevine bi kutu kuru pasta girmesi sakıncalıydı!

*

Arkadaşlarım ise beni daima hediyeyle karşılardı. Kendi özel eşyalarını
verirlerdi. Bazen bir fırkateyn maketi, bazen bir pilot şapkası, bazen
göğsünde /*"TCG Maltepe"*/ yazan bir tişört, bazen kendi elleriyle
yaptıkları Atatürk portresinden oluşan ebru tablosu… Hayatımın en
değerli koleksiyonu böyle oluştu. Ve, o yılbaşı günü bir kitap vermişlerdi.

*

Yılkı Atı…

*

Hepsi tek tek imzalamıştı.

Abbas Sayar'ın*1970*'te yayınlanan romanıydı.

*

Maddi-manevi sayısız faydasına rağmen, kış bastırıp hava şartları
bozulunca, hesaptan düşülüp, bunun yediği ekmek bile haram, ne hali
varsa görsün denilerek, inanılmaz bir vefasızlıkla çiftlikten kovalanan,
karda kışta fırtınada, doğaya, ölüme terkedilen… Yuvasından
yavrularından ayrı düşürülen, çaresiz, savunmasız bırakılan, vahşi
çakalların saldırısına maruz bırakılan… Yaşadığı haksızlık silsilesine
rağmen hayatta kalmayı başaran /*"özgür ruh"*/lu yılkı atını,
dorukısrak'ı anlatıyordu.

*

Ki aslında… Sadece kendi çıkarını düşünen iyi gün dostlarının gerçek
yüzünü, ilişkilerini menfaat üstüne kuran yardakçı insanların
zavallılığını anlatıyordu. En önemlisi… Namusuyla, iyiniyetiyle çalışan
hepimizin, bir gün aniden /*"yılkı atı"*/ olabileceğimizi anlatıyordu.

*

Ne tek kelime yorum yaptılar, ne kimse hakkında sitem ettiler,
imzaladılar, verdiler.

Arkadaşlarımın yerine monte edilen, terfi ettirilen fetocular darbeye
hazırlanırken, arkadaşlarım yılbaşına böyle girdiler.

*

Ve dün, Yüksek Askeri Şura kararları açıklandı.

Maltepe'deki yılkı atlarından biri daha amiral oldu!

*

Geçen sene altısı amiral olmuştu, şimdi yedi oldu.

Bu, şu anlama geliyor…

*2023*'ün deniz kuvvetleri komutanı /*"yılkı atları"*/ndan biri olacak!

*

Ölüme terketmişler, çakalların önüne atmışlardı… Şimdi, devleti
kurtarsanız kurtarsanız siz kurtarırsınız diye yalvarıyorlar.

*

Ankara'nın taşına bak.

Gözlerimin*YAŞ*'ına bak.

İpe göndermişlerdi…

Mahkum oldular yılkı atlarına.

 
------------------------------------------------------------------------
a45UyF587661-170809221942 Oraj Poyraz oraj.poy...@openmail.cc
2017/08/10  07:01 6  64  turanca...@googlegroups.com

 

Kisinin karsilasacagi butun sorunlarin kolay olmasi beklenemez,
bazilarinin kolay olmasinin yaninda bazilari zor olacaktir.

Hz.Ali

Ibrahim Suresi nin 1., Sad Suresinin 29.Ayetlerinde de Risale-i Nur a
isaret ediliyormus...
Ayetlerin Turkce anlami:
Bu oyle kitaptir ki, insanlari karanliktan isiga cikarasin diye sana
indirdik
Said-i Nursi ye gore; bu ayetlerdeki Nur, yani $ik sozuyle anlatilmak
istenen yine Risale-i Nur dur Ve bu ayetlere Said-i Nursi su anlami
vermektedir:
Bu oyle kitaptir ki, sen onunla insanlari Risale-i Nur un isigina
cikarasin diye onu sana indirdik

Derleyen: Osman Turkoguz
INANCLARA VE AKLA AYKIRI BIR YAKLASIM, NURCULUK.

Soylediginiz yalan ne kadar buyuk olursa o kadar etkili olur ve
insanlarin o yalana inanmasi da o kadar kolaylasir.

Joseph GOEBBELS
(Hitler in Propaganda Bakani)


Grup eposta komutlari ve adresleri      :       
Gruba mesaj gondermek icin      :       ozgur_gun...@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin    :       ozgur_gundem-subscr...@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin   :       ozgur_gundem-unsubscr...@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin     :       ozgur_gundem-ow...@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz   :       http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz     :
http://orajpoyraz.blogspot.com/


BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo





 

-- 
You received this message because you are subscribed to the Google Groups 
"Gugukluhayat" group.
To unsubscribe from this group and stop receiving emails from it, send an email 
to gugukluhayat+unsubscr...@googlegroups.com.
To post to this group, send email to gugukluhayat@googlegroups.com.
Visit this group at https://groups.google.com/group/gugukluhayat.
For more options, visit https://groups.google.com/d/optout.

Cevap