------------------------------------------------------------------------

  *KAAN SEZYUM : *DİL ADAM – BÖLÜM *1*(BAŞLANGIÇ)



Çok uzun bir süre önce çok uzak bir galakside, üç tarafı denizlerle,
dört ya da beş tarafı düşmanlarla çevirili bir ülke varmış. Ülkenin
içi-dışı, üstü, altı paso düşman kaynıyormuş. Ülkede herkesin hayatı
zordaymış. İnsanlar haklarını ararken, ilgilenilmez, ölüme bırakılıp
izlenir, çalışanları toprak altında kalıp ezilir, dereleri, nehirleri,
ormanları, yeraltı ve yerüstü kaynakları yabancılara satılırmış. Ülke
öyle tuhaf bir durumdaymış ki yıllar içinde yamuk yumuk yönetile
yönetile, neredeyse ülkenin kendi tohumlarını kullanmak bile yasaklanıp,
ülke düşman ülkelerin iki dudağı arasına muhtaç bırakılmış.

Ülkede hal böyleyken süpersonik bir amir ülkeye gelmiş. Amir, tüm
yetkileri kendi elinde toplamış. Halk tam buna sevinirken, amir halkın
kalan son paralarıyla yol yapıp, o yolları da zorunlu ücretli hale
getirmiş. Bu mega amir, ülkenin süpersonik geçmişinden sürekli bahsedip
eski güzel halini öve öve halkın sevgisini kazanmış fakat ne tuhaftır ki
amirin tarihten anladığı eski yapıları korumak yerine onları yıkıp
yerine kendisine göre *‘daha tarihsel’*ve *‘daha güzel’*yapılar
yapmakmış. Ülkenin nehirlerinin güzelim rengi bozulmuş, galaksinin
hiçbir yerinde eşi benzeri bulunmayan ormanları kendi kendine
yanıvermiş, yerlerine de zenginler için evler, oteller yapılıvermiş.
Ülkenin tüm sahilleri parayı bastırana satılmış. Böyle olunca sürekli
denize girmeye alışmış halk, denizden de uzak kalmış. İşte bu ortam
içinde halk da hayatta kalmak için çeşitli yollar bulmaya çalışmış ama
ülkenin namuslu, kibar ve haysiyetli insanları bir türlü bir yol
bulamamışlar...

Günlerden bir gün, ülkenin en sevilen bilim insanlarından, eski lakabı
*‘İblis’*olan bir bilim insanı, bir formül geliştirmiş. Bu formül
sayesinde zor durumdaki vatandaşları hayatta tutabileceğine inanmış. Gel
gör ki, bu formülü deneyebilecek kimse bulamamış. Teklifi önerdiği tüm
insanlar *‘Gerçeklikten kaçmanın, gerçekliği değiştirmek anlamına
gelmediğini, insanların ancak haysiyetleri ve adalet duygularıyla
kendilerine ve çevrelerine erdemli bir yaşam
sağlayabileceklerini’*düşünüyorlarmış.

Böylesi bir ortamda hiç beklemediği kadar red cevabını alan bilim insanı
İblis ise, artık tek çözümün bu formülü kendi üzerinde denemek olacağına
karar vermiş. Bilim insanı, kaldığı şehirde az bir yağmur yağdığı ve
dandik yerleşim planları ve düşüncesiz şehircilik yaklaşımından ötürü
yüzlerce kişinin sel sularına kapılıp hayatını kaybettiği bir gün
*‘Artık yeter, yeterse yeter’*diyerek formülünü kendi üzerinde denemeye
karar vermiş...

Yalnız şöyle bir sıkıntı varmış. Bilim insanı *‘Fakirler kullanacak
nasıl olsa’*diyerek bu ilacı dev bir fitil şeklinde geliştirmişmiş...
*‘Ne yapalım kaderde varsa süzülmek, neye yarar fitile üzülmek’*diyerek
kendini ülkesinin geleneksel içkisi Sefil’e vermiş. Sefil, dünyalıların
*‘Yoğurt’*dedikleri üründekine benzer bir bakterinin sulandırılmasıyla
yapılan bir şeymiş. Sefili içtikçe her şey daha bir sakin gelmeye
başlamış. Bir iki kadeh daha içtikten sonra ilacı kendisine uygulamış...
O gece heyecandan ve acıdan sabaha kadar bilim insanını uyku tutmamış.
Ama nedense kendisinde de herhangi bir değişiklik hissetmemiş. Sanki bir
ara saçları bir garipleşir gibi olmuş...

Sabah olmuş, gün ağarmış, o ülkenin tuhaf mavi kuşları *‘Yeterrr
yeterr’*diye ötmeye başlamış. Bizim adamımızın da ağır ağır uykusu gelmiş...

Uykusunda çeşitli kâbuslar, kendisini yemeye çalışan canavarlar, sürekli
emir yağdıran imparatorlar ve tarih öncesi yöneticileri görmüş bizim
bilim insanı. Sabah uyandığında ilacı almasının üzerinden tam iki gün
geçtiğini görmüş. Kalkıp ellerini yüzünü yıkamak için banyoya gittiğinde
ise ayna karşısında nutku tutulmuş. O güne kadar köse olan bilim
insanının tuhaf bir sakalı çıkmış ve saçları da garip bir tekinsizlik
içeren bir kahküllü modele dönüşmüştür...

Gelecek bölüm: Dil adam ve imparator Kurabiye.

 
------------------------------------------------------------------------
a45UyF587661-170827221812 Oraj Poyraz At 0raj.p0yraz
0raj.p0y...@neomailbox.net
2017/08/28  07:01 6  64  turanca...@googlegroups.com

 
-- 

Meseleleri daha mesele olmadan cozmek basireti siyasetin altin kuralidir.
Biber gazindan, coptan altin ureten siyaset simyacisi hic olmadi

Guneri CIVAOGLU

BAKARA - 29 Yeryuzundeki herseyi sizin icin yaratan odur.
Sonra goklere yonelerek yedi kat gogu sizin icin duzenledi, yaratti.
O herseyi bilir.

Degisen Dil ve Insan

Kitabimi az insanlar ve az yillar icin yaziyorum. Uzun omurlu olabilmesi
icin daha saglam bir dille yazilmasi gerekirdi. Bizim dilimizin bugune
kadarki surekli degismelerine bakilinca, elli yil sonra simdiki halinde
kalacagini kim umabilir? Her gun elimizden kayip gidiyor benim yasadigim
yillar icinde yari yariya degisti. Simdi artik olgunlasti diyoruz; her
cag kendi dili icin oyle der. Hep boyle kacip degistigi surece ben
dilimizin bugunku halinde kalmasini ozlemem. Dyi ve yararli yazilar onu
kendilerine baglayabilirse baglar, gorecegi ragbet de devletimizin
kaderine gore degisir. Onun icin kitabima hic cekinmeden kisisel bircok
yazilar koyuyorum. Bunlar bugun yasayan insanlarin isine yaramakla kalir
ve orta anlayistan ote ozel bilgileri olan kimi insanlari ilgilendirir.
Gordugum bircoklari gibi benim ardimdan da olur olmaz sozler edilmesini
istemiyorum dogrusu: Soyle dusunurdu, boyle yasardi; sunu ister, bunu
istemezdi; olurken konussa buna sunu der, suna bunu verirdi; onu benden
iyi taniyan yoktu, gibi. Kitabimda edep kurallarinin izin verdigi olcude
egilimlerimi, sevgilerimi az cok belirtiyorum; bilmek isteyene sozlu
olarak daha da serbestce ve ictenlikle acikliyorum duyup dusunduklerimi.
Ama bakmasini bilen bu anilarimda her seyi soyledigimi, gosterdigimi
gorur. Gorenlere kisacik gostermeler yeter Ust tarafini kendin
bulabilirsin. Istenecek, aranip bulunacak hicbir sey birakmiyorum
kendimden. Sozum edilecekse, dogru durust, gercege uygun edilmesini
istiyorum. Ovmek icin de olsa beni oldugumdan baska turlu gostermek
isteyeni yalanlamak icin obur dunyadan seve seve kalkar gelirim.
Yasayanlardan bile olmadiklari gibi soz edildigini gormekteyim.
Yitirdigim bir dostumu (La Boetie) var gucumle desteklemeseydim, bin bir
turlu suret biceceklerdi ona.

Michel de Montaigne : Denemeler


Grup eposta komutlari ve adresleri      :       
Gruba mesaj gondermek icin      :       ozgur_gun...@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin    :       ozgur_gundem-subscr...@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin   :       ozgur_gundem-unsubscr...@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin     :       ozgur_gundem-ow...@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz   :       http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz     :
http://orajpoyraz.blogspot.com/


BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo





 

-- 
You received this message because you are subscribed to the Google Groups 
"Gugukluhayat" group.
To unsubscribe from this group and stop receiving emails from it, send an email 
to gugukluhayat+unsubscr...@googlegroups.com.
To post to this group, send email to gugukluhayat@googlegroups.com.
Visit this group at https://groups.google.com/group/gugukluhayat.
For more options, visit https://groups.google.com/d/optout.

Cevap