(GugukluhayaT) DENİZ KAVUKÇUOĞLU : ATATÜRK’E SALDIRMANIN DAYANILMAZ ALÇAKLIĞI

2017-05-12 Başlik Oraj POYRAZ At 0raj.p0y...@neomailbox.net




  DENİZ KAVUKÇUOĞLU : ATATÜRK’E SALDIRMANIN DAYANILMAZ ALÇAKLIĞI

*den_ka...@hotmail.com  12 Mayıs 2017 Cuma*

Bugün Mustafa Kemal Atatürk’e ve ailesine en galiz ifadelerle saldıran
çetenin kökleri*21 Kasım 1911 yılında* Mutedil Hürriyetperveran ve Ahrar
fırkalarının birleşmesiyle kurulan Hürriyet ve İtilaf Fırkası’na *(HİF*)
uzanmaktadır.

İngilizlerin destekleriyle kurulan fırka, kendisini var eden
ve*1902*’den beri faaliyet gösteren Teşebbüsü Şahsi Ademi
Merkeziyetçilik Cemiyeti ile birlikte, etnik sorunlar yaşayan Osmanlı
topraklarında örgütlenmeye çalıştı ve Ermeniler başta olmak üzere
çeşitli azınlık topluluklarından destek buldu.

*HİF*’çiler*13 Haziran 1913*’te İttihatçıların desteklediği, ancak
yansız bir siyaset izleyen Mahmut Şevket Paşa’yı öldürdüler. Cinayette
yer alan*HİF* üyelerinden bir bölümü idam edildi, bir bölümü Sinop
Cezaevi’ne kondu, bir bölümü de yurtdışına kaçtı. Fırka dağıldı.

***

Birinci Dünya Savaşı sonrası İttihat ve Terakki Partisi kapanınca
yeniden ortaya çıktı. Fırkanın kuruluşu*22 Ocak 1919*’da yayımlanan bir
bildiriyle duyuruldu. Fırkanın ilk işi, /*"ittihatçı işi"*/ saydıkları
/*"Müdafaa-i Hukuk hareketini önlemek için"*/ girişimlerde bulunmak
oldu. İngiltere desteğiyle büyük paralar harcayarak, milli mücadeleye
karşı ayaklanmalar düzenlediler. Ulusal bağımsızlık savaşı verenler
onlara göre /*"yeni Celalîler"*/di. Ulusal kurtuluşçularla
/*"Kemalîler"*/ diyerek alay ediyorlardı.

Refik Halit’in (Karay)*1920*’de yazdıklarına bir göz atalım: /*"Bizim
için tutulacak tek yol, tek kurtuluş yolu Mütareke’den (Mondros) hemen
sonra İngiltere ile beraber yürümek için siyasi girişimde bulunmaktı."*/

Bu inciler de aynı dönemde Refii Cevat’tan (Ulunay): /*"Yunanlılar,
silah omuzda bütün Anadolu’yu baştan başa kat edecekler… Bu serseriler
(Türk ordusu) karşılarında muntazam bir kuvvet gördüklerinde çil yavrusu
gibi dağıldılar… Görüyoruz ki Yunanistan kısa bir süre içinde
çapulcuları (Kurtuluş savaşçılarını) tamamen ortadan kaldıracaktır."*/

*HİF*, ilk genel başkanları Damat Ferit’in Kurtuluş Savaşı süresince
İstanbul’da kurduğu beş hükümete de nazır/bakan verdi. Mütareke
döneminin /*"işbirlikçi"*/ iktidar partisiydi. Sevr Antlaşması’nın
görüşüldüğü Saltanat Şûrası’nın hemen tüm üyeleri İtilafçı idi. Sevr’in
kabul edilmesi de bu şûrada karar verildi ve onaylandı.

***

İtilafçıların hiçbir öngörüsü doğrulanmadı. Gazi Mustafa Kemal
Atatürk’ün önderliğindeki Ulusal Kurtuluş Savaşı zaferle sonuçlandı,
işgalci Yunan ordusu*9 Eylül 1922*’de İzmir’den denize döküldü.*29 Ekim
1923*’te Cumhuriyet kuruldu. Aydınlanma süreci başladı. Laik,
demokratik, sosyal hukuk devletinin temelleri atıldı. Türkiye
Cumhuriyeti her alanda kendi kurumlarını kurdukça güçlenmeye başladı.

Hevesleri kursaklarında kalan İtilafçılar uzunca bir süre sindiler,
fakat*14 Mayıs 1950 yılında* Demokrat Parti’nin iktidara gelmesiyle
kafalarını kaldırdılar. Atatürk’e saldırılar başladı, her gün ülkenin
dört bir yanında Atatürk büstleri, heykelleri balyozlarla
parçalanıyordu. Demokrat Parti bu saldırılara önlem olarak iktidarının
ilk yılında,*31 Temmuz 1951*’de /*"Atatürk’ü Koruma Kanunu"*/ olarak
bilinen Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar hakkında*5186 sayılı* kanunu
çıkardı.

İtilafçı ardılları bir kez daha seslerini kesip /*"elverişli"*/ günlerin
gelmesini beklediler. Elverişli gördükleri her dönemde seslerini
yükselttiler. Fakat hiçbir zaman son günlerdeki gibi*1908*’den*1922*’ye
kadar*14 yılı* cephelerde savaşarak geçen Atatürk’ün özel hayatını,
annesini çirkef dillerine dolayacak, iftiralar atacak kadar
aşağılıklaşmamışlar, hayâsızlaşmamışlar, alçaklaşmamışlardı.

(Not: Bu yazımda kısmen Metin Aydoğan’ın Hürriyet ve İtilaf Fırkası adlı
kitabından yararlandım.)

http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/739001/Ataturk_e_saldirmanin_dayanilmaz_alcakligi.html#

 

a45UyF587661-170512122002 Oraj Poyraz At 0raj.p0y...@neomailbox.net
0raj.p0y...@neomailbox.net
2017/05/12  14:51 6  64  turanca...@googlegroups.com

 

Korkak dostun olacagina, cesur dostun olsun.

Anonim

Said-i Nursi, gundemi takip etmedigi icin yeniliklerden uzaktir.
Ona gore dunyada; vaktini gecirdigi medrese egitimi, buranin gundeminde
olan tartismalar ve bu donemde okudgu tarikat kitaplari vardir.
Ne Kur an i tanir ve bilir, ne de halki...
Halktan uzak bir gundemi vardir.
Kitaplarini halkin anlayabilecegi dilde yazmamistir.
Boylelikle eserlerini daha gizemli hale getirmistir.
Halktan bir cogu da anlamadigi seylere daha cok inanir olmustur.

(Tarihce-i Hayat 624)

Cuneyt Suavi : Bir haftalik evliyalik.

Televizyonda dini bir program seyrediyorum. Ekrandaki kisi, Ilahiyat
fakultelerinin birinde dekan olmali. Eski asirlardaki maneviyat
buyuklerinden bahsederken:

- Onlar, goz ucuyla da olsa nisa taifesine bakmazlarmis, diyor. Nerde
simdi o buyuk evliyalar?

Duydugum sozler, damarima 

(GugukluhayaT) SAYGI ÖZTÜRK : BU KARARA GÖRE ATATÜRK’E HAKARET SERBEST Mİ?

2017-05-12 Başlik Oraj POYRAZ at alpinaasia
Cumhuriyet, cumhuriyetin temel değerleri ve onun kurucularına yönelik
saldırı ve hakaretler bir cemaatler koalisyonu olan AKP ve onun lideri
tarafından atanan HSYK kurgulu yüksek mahkemeler, hakimler, savcılar,
mülki ve idari amirler tarafından korunmakta ve kollanmaktadır.
Çok lafın özeti budur.

Çünkü, başta Recep Tayyip ERDOĞAN(RTE) olmak üzere bütün AKP
kodamanları, partilileri, İmam Hatip tezgahından geçenler on yıllardan
beri hep aynı şeyleri duydular ve işittiler.
Bu işler daha Atatürk ölmeden önce yer altında, çok partili döneme
geçtikten sonra alenen batılı gizli servislerin desteklediği Yeşik Kuşak
örgütleri aracılığıyla devam etti.
O gün bu gündür yüz binlerce insan kapalı kapılar ardında itiraz edecek
kimselerin olmadığı cemaat toplantılarında ya da köy imamlarının, Kur'an
kurslarının toplantılarında,
Atatürk'le ilgili, cumhuriyet ve onun değerleriyle ilgili sayısız yalan
ve iftirayı dinledi.
Şimdi bu insanlar iktidarda, yönetimde.
Bu nedenle siz yaşanan iftiraları ilk kez duymuş, işitmiş olabilirsiniz,
bu nedenle büyük bir öfke nöbeti yaşıyor da olabilirsiniz.

Ancak emin olmalısınız ki, Atatürk'ün annesi, kendisi, etrafındaki
kadınlar hakkında olmadık sözleri RTE ve AKP kodamanları okudukları
okullarda, yetiştikleri cemaatlerde zaten biliyorlardı ve bunları öylece
olduğu gibi doğru olarak kabul etmişti.
Şimdi yalandan ayıplayan, öfke gösterisi yapan siyasiler sizi yanıltmasın.
Bunlar Abdurrahman Dillipak, Rıza Nur, Kadir Mısıroğlu, Necip Fazıl gibi
şerefsizlerin öğrencileridir.
Bunlar onların söylediklerini aynen doğru kabul ederler.

George Cloney kılıklı Abdullah GÜL'ün batılı havası sizi yanıltmasın, o
da aynı şekilde aslında Atatürk'ün homoseksüel olduğunu, Osmanlıyı yıkan
hain bir Osmanlı paşası olduğunu düşünür ve kabul eder.
Bülent Arınç zaten böylesi düşüncelerini hiçbir zaman saklamamıştır.
RTE Atatürk ve yakın silah arkadaşlarını örneğin, İsmen İnönü, Celal
Bayar'ı Dersim İsyanından dolayı katliamcı olarak suçlamakta hiç mahsur
görmemiş, utanmamıştır.
Yine aynı ekip, Ermeni isyanı nedeniyle yaşananlar için Osmanlı son
dönemi askerlerini ve bazıları cumhuriyetin kurcusu olan asker ve devlet
adamlarını Türk ve dünya kamu oyu önünde Ermenilerle beraber suçlamakta
geri durmamıştır.
Atatürk için alkolik lafını en yüksek makamdan söyleyen RTE olmuştur.
Çankaya köşkünü alem ve işret yuvası olarak gören ve gösteren ekip en
sonunda bu köşkün yıkılmasını da sağlamıştır.

Bu nedenle kimseler kendisini kandırmasın.
Halen devleti yönetenler Cumhuriyetin temel değerleriyle yani Laiklik,
Cumhuriyetçilik, Halkçılık, Milliyetçilik, Devrimcilik ve batının çağdaş
değerleri olan Demokrasi, Hukukun Üstünlüğü, Azınlıkların Haklarının
Korunması, Fransız Devriminin ilkeleri olan Eşitlik, Kardeşlik, Özgürlük
ilkeleriyle kavgalıdır.
Bunlar bir kere değil milyon kere SÜNNİ İSLAM ŞERİATI istediklerini her
defasında, her seviyede, her ağızdan, her şiddette söylemiştir.
Bunların içinden çıkıp geldikleri fikirsel oluşumlar da aynı şekilde
büyük kararlılıkla aynı şeyleri büyük mertlikle söylemiştir.
Dahası bu tespitler daha önceki Anayasa Mahkemesi tarafından tespit
edilmiş olup bir de mahkum edilmiştir.

Hiç kendinizi kandırmayın.
Atatürk'e küfredenler iktidardadır.

Oraj POYRAZ ( 0raj.p0y...@neomailbox.net
 / oraj.poy...@openmail.cc /
oraj_poy...@alpinaasia.com )
   L2fSIJNoA0xfSNxA  




  *SAYGI ÖZTÜRK : *BU KARARA GÖRE ATATÜRK’E HAKARET SERBEST Mİ?

*12 Mayıs 2017*

Atatürk düşmanlığı almış başını gidiyor. Sahte belgelerle, yalanlarla
Atatürk sevgisini ortadan kaldıracaklarını sananların hevesleri
kursaklarında kalacak ama her konuda konuşan bazı devlet yetkilileri,
Atatürk'e hakaret edenler için /*"Siz ne biçim konuşuyorsunuz"*/
demediği için bu kişiler televizyonlara çıkarılıyor, kin kusmalarına,
düşmanlık yaratmalarına, toplumu ayrıştırmalarına yol veriliyor.

Atatürk'e, manevi kızına sözleriyle en büyük saygısızlığı yapanlarla
ilgili cumhuriyet savcılıklarına suç duyurularında bulunuluyor ama sonuç
yok. Herkesin gözaltına alındığını bildiği sözde tarihçi, eski polis
Süleyman Yeşilyurt gözaltına da alınmış değil. Atatürk'e hakaret edenler
hakkında zamanında işlem yapılmış olsaydı, bu kişilerin televizyonda kin
kusmalarının da önüne geçilmiş olurdu.

*12*saygibelge*15*cm


*6 AY ÖNCESİNE GİDELİM*

*12 Kasım 2016 tarihinde* Süleyman Yeşilyurt, bir televizyon kanalında
konuşuyor. Atatürk ile ilgili sözlerinin hakaret, iftira, yalan ve
aşağılayıcı olduğunu öne süren Güneydoğu gazisi Tarkan Yılgün, hem gazi,
hem Mustafa Kemal'in askeri, hem de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı
olarak*24 Kasım 2016 tarihinde* Ankara Cumhuriyet Savcılığı'na şikayette
bulundu.

Bir sonuç çıkmayınca Adalet Bakanlığı üzerinden Ankara Cumhuriyet
Savcılığı'na gönderilmek üzere*17 Nisan 2017 tarihinde* Başbakanlık
İletişim Başkanlığı'na dilekçe gönderdi. Süleyman Yeşilyurt'un,
Atatürk'ü, manevi kızı Afet İnan'la 

(GugukluhayaT) MURAT YETKİN: ABD İNCİRLİK'İN KAPATILMASINI DA GÖZE ALDI

2017-05-12 Başlik Oraj Poyraz at Openmail
12-05-2017 




  MURAT YETKİN:*ABD* İNCİRLİK'İN KAPATILMASINI DA GÖZE ALDI

Gazeteci Murat Yetkin, Cumhurbaşkanı*Recep *Tayyip*Erdoğan *ve*ABD*
Başkanı Donald Trump'ın haftaya yapacağı görüşmeye ilişkin çarpıcı bir
yazı kaleme aldı. /*"Benim gelişmeleri okuyuşum, Amerikalıların
hükümetin İncirlik Üssü'nün kapatılması dahil pek çok tepkisel önlemini
göze almış oldukları yönünde"*/ diyen Murat Yetkin, /*"Ancak Erdoğan her
şeye rağmen Trump'ı Rakka harekatını YPG'siz yapmaya ikna edebilirse bu
kendisi için de Türkiye içinde bir diplomatik zafer sayılmalıdır"*/
ifadelerini kullandı.

*12 *Mayıs*2017 09:37*

Hürriyet gazetesi yazarı Murat Yetkin'in*'Dış politikada duraklama
devri'* başlıklı bugünkü yazısının ilgili kısmı şöyle:

Cumhurbaşkanı*Tayyip *Erdoğan'ın*16-17* Mayıs'taki*ABD* seyahati
sırasında Amerikan Başkanı Donald Trump ile görüşeceğini açıklamasından
üç hafta kadar sonra,*10 Mayıs*'ta bu görüşmenin*16 Mayıs*'ta
yapılacağını resmen teyit etti.

İki gelişme arasındaki sürede şunlar oldu:

*- Türk jetleri Sincar'daki PKK mevzilerini bombaladı,*

*- PYD Başkanı Salih Müslim Amerikalılara "Türkler bizi*

[PKK'yı kast ederek] vurduğu sürece*IŞİD*'e karşı Rakka harekatında
yararlı" olamayız mealinde şantaj yaptı,

*- Amerikalı yetkililer ortaklarına karşı bu saldırıdan dolayı üzüntü
belirtti,*

*- Rusya ABD'ye Rakka harekatı işbirliği için açık çek vererek,
Ankara'nın bu konuda kendileri ve Amerikalıları birbirine karşı
kullanması ihtimaline kapıyı kapattı,*

*- Vladimir Putin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan arasındaki Soçi görüşmesinde
Suriye ve YPG'ye dair çizgi değişmedi,*

*- Erdoğan ABD'ye iki heyet gönderdi. Bir heyet Rakka-YPG konusuna
ağırlık vermek üzere Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, MİT Müsteşarı
Hakan Fidan ve Cumhurbaşkanı baş danışmanı İbrahim Kalın'dan oluşuyordu.
İkinci heyetse Adalet Bakanı Bekir Bozdağ başkanlığında Fethullah Gülen
ve Reza Zarrab'ın durumlarını konuşacaktı,*

*- O arada Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Amerikalı mevkidaşı Rex
Tillerson ile temastaydı,*

*- Üst düzey heyetin Beyaz Saray'da Trump ike de 'ayaküstü
selamlaştığının duyurulması AK Parti hükümeti de en azından YPG
konusunda ilerleme sağlanacağı umuduna yol açtı.*


Her çaba neticesiyle ölçülür.

Selamlaşma haberinden bir süre sonra,*9 Mayıs*'ta Trump'ın*YPG*'ye daha
çok ve ağır silahlar verilmesini onayladığı açıklandı.

Erdoğan*10 Mayıs*'ta bir terör örgütüyle [IŞİD] mücadelenin, bir başka
terör örgütü [PKK dolayısıyla*YPG*] yapılmasının yanlış olduğunu,
Trump'ın bu yanlıştan*16 Mayıs*'taki görüşmeye dek dönmesini ümit
ettiğini, olmazsa*16 Mayıs*'ta kendisini ikna etmeye çalışacağını söyledi?

İncirlik'teki Türk subay,*ABD*'nin madalyasını reddetti: Onurum müsaade
etmez


Trump'ı ikna etmek mi?

Hani*YPG* onayını verdiği gün*FBI* başkanının işine Twitter mesajıyla
son veren Trump'ı mı?

Amerikan askeriyesinin iki yıldır planlamasını yaptığı, başlamak üzere
olduğu, belki o zamana dek başlamış olacağı bir harekattan vaz geçmeye
ikna etmek mi?

Erdoğan ilkesel olarak haklıdır, bir teröristle mücadelede başka
teröristten yardım istemek yanlıştır; ama güç siyasetinin çarkları başka
türlü dönüyor. Amerika ve Rusya ve Avrupa için şu anda*IŞİD*'i ezmekten
daha önemli bir ortak konu yok. Ve*IŞİD* herkes için terörist
ama*YPG*'yi terör örgütü sayan sadece Türkiye.

Benim gelişmeleri okuyuşum, Amerikalıların hükümetin İncirlik Üssü'nün
kapatılması dahil pek çok tepkisel önlemini göze almış oldukları yönündedir.

Ancak*Erdoğan *her şeye rağmen Trump'ı Rakka harekatını*YPG*'siz yapmaya
ikna edebilirse bu kendisi için de Türkiye içinde bir diplomatik zafer
sayılmalıdır.

*http://www.mynet.com/haber/guncel/murat-yetkin-abd-incirlikin-kapatilmasini-da-goze-aldi-3035682-1*

 

a45UyF587661-170512105007 Oraj Poyraz oraj.poy...@openmail.cc
2017/05/12  12:54 6  64  turanca...@googlegroups.com

 

Bir Iktisatcinin Aski :-)
. . . . . .
Yatay seyir izleyen kalp grafigimi yukari yonlu harekete gecirensin,
Yuksek seviyeden arz ettim askimi; yogun talep beklentisiyle,
Arzimin talebinle kesistigi noktada dengeye gelecek askimiz,
O noktada maksimize edecegiz marjinal faydamizi goreceksin.
. . . . . .
Kararli denge kuracagiz seninle, yapay soklara dayanakli,
Uzun vadeli olacak askimiz cunku makro buyukluklerde sevdim seni, mikro
mekanlarda.
Dilerim ki birbirimize hep durust olalim, hic net hata noksanlar olmasin
kalplerimizde.
Ve farkinda olmadan direnc noktani kirarsam,
Resesyon yapma, kisa zamanda tepki alimlarimla alacagim gonlunu.

Bilinmeyen Sair

Peygamber nerede guzel bir kadin gorse hemen eve kosar Zeynep le yatardi.

Buhari, Hibe

Soru - Yakin zamanda Turklerin Ermenilerle katliam yaptiklari hakkinda
nesredilen haberler dogru mudur?

Cevap- Turkler tarafindan Ermeniler aleyhinde katliam, uydurulmus
rivayetler ve daha once yayilmis bir takim yalan ve iftiralardan ibarettir.
Bunlarin