(GugukluhayaT) PROF. DR. ATA ATUN : RUMLAR ASKER SAYISINI ARTTIRIYOR …

2017-06-29 Başlik Oraj POYRAZ At 0raj.p0y...@neomailbox.net
29-06-2017

Hiç şaşırmayın, hiç unutmayın, bu herifler cayır cayır, alıştıra
alıştıra Kıbrısı veriyorlar.
Tıpkı Ege'de verdikleri hakkında uzlaşma olmayan adalar gibi.
Kıt'a sahanlığı meselesi, FIR hattı(Flight information region) meselesi,
6 mil kara suları meselelerinde olduğu gibi..
Hiç ikirciklenmeden, tedirginlik, bocalama yaşamadan veriyorlar.
Adamlar Türk değil, milletin ve devletin yüce menfaatleriyle en ufak
alakaları yok.
Adamlar canlarının derdine düşmüş işbirlikçi işte bu kadar basit.

Oraj POYRAZ ( 0raj.p0y...@neomailbox.net
 / oraj.poy...@openmail.cc /
oraj_poy...@alpinaasia.com )
   L2fSIJNoA0xfSNxA 




  PROF. DR. ATA*ATUN : *RUMLAR ASKER SAYISINI ARTTIRIYOR …



Bir taraftan görüşmeler devam ederken, Rumlar diğer taraftan Milli
Muhafız Ordusunun sayısını arttırmak için paralı asker kiralamayı
sürdürüyor.

Rum Savunma Nakanı Fotiou, bu yıl içinde*4 bin *aparalı asker daha
alınacağını açıkladı geçen gün. Yeni alınacak*4 bin *paralı askerler ile
Rum Milli Muhafız Ordusu (Ethniki Fruro) içindeki paralı asker sayısı*27
bine*çıkacak. Bu bilgileri toplamak için de son*6 yılın*Rumca
gazetelerini okumak yeterli, başka bir araştırma gerekmez.

Paralı askerlerin tümü Yunanistan’dan geliyor. Ekonomik iflas nedeni ile
işsiz olan Yunanlı gençler, kendi ülkelerinde zorunlu askerlik
görevlerini yaptıktan sonra doğru Güney Kıbrıs’a gelip paralı asker
oluyorlar. Hem paralı askerlikten iyi maaş alıyorlar, hem de Kıbrıs
(Rum) vatandaşı oluyorlar.

Yunanistan’da Kıbrıs (Rum) vatandaşı olmanın büyük ayrıcalıkları var. İş
kurmak, gayrı menkul almak, devlete vergi ödemek ve benzeri konularda
Kıbrıs (Rum) vatandaşlarına ayrıcalık uygulanıyor. Daha az vergi, sıfır
emlak vergisi, sıfır tapu harcı ve benzerleri gibi.

Makarios hükümeti,*21 Aralık 1963 sabahı*adada mutlak Rum hakimiyetini
kurmak için Akritas Planı gereğince Kıbrıslı Türklere karşı silahlı
saldırı başlatmıştı. Dönemin Akritas Planı dâhileri Policarpos Yorgadjis
ve Tassos Papadopulos’un yaptığı stratejik hesaplara göre de*45
dakika*içinde tüm Kıbrıslı Türkleri esir alınacaktı. Ama Kıbrıslı
Türklerden hiç beklemedikleri ve hesaplayamadıkları bir direnişle
karşılaşınca Akritas Planını /*"uygulanamaz"*/kararı ile rafa
kaldırdılar ve başka bir strateji belirlediler.

Bu yeni stratejiye göre sadece Kıbrıslı Rumlardan oluşacak düzenli bir
ordu kurulacak ve Makarios’un da başkanlığının söz konusu olduğu
/*"Bağlantısızlar Grubu"*/üyesi devletlerden de yasal yollardan bu ordu
için silah ve askeri araç temin edilerek Kıbrıslı Türklere karşı daha
bilinçli ve profesyonelce saldırılar yapılacaktı. Rum Temsilciler
Meclisi*Nisan 1964 tarihinde*yaptığı toplantıda kabul ettiği /*"Milli
Muhafız Ordusu Kuruluş yasası"*/ile bu karar hayata geçirildi ve (Rum)
Milli Muhafız (Ethniki Fruro, National Guards) resmen kuruldu.
Arkasından da resmi yollardan Mısır’dan, Arjantin’den ve
Çekoslovakya’dan silahlar ile zırhlı araçlar alınarak Türklere karşı
kullanıldı. (Bu silah ve araçlar, Girne, Yavuz Çıkarma Plajı
bitişiğindeki Karaoğlanoğlu Şehitliği Açık Hava Müzesi’nde görüp
incelenebilir. Gerçekte günümüzde Rumların borusunu çalan, Rum tarafını
öven, Kıbrıslılığı yaymaya çalışan, Anavatan Türkiye ile Türkiye’den
gelen kardeşlerimize karşı nefret duyguları besleyen ve bu duygularını
yaymaya çalışan /*"nesepleri karışık"*/kişilerin gidip görmeleri gerekir
bu /*"Açık Hava Müzesi"*/ni. Hayranı oldukları Rumların ne için ve hangi
maksat için bu silah ve askeri araçları aldıklarını belki biraz olsun
anlarlar.)

Rum Temsilciler Meclisinde kabul edilen /*"Milli Muhafız Ordusu Kuruluş
Yasası"*/içinde, Yunanistan’dan gelip (Rum) Milli Muhafız Ordusunda
görev yapan Yunanistan vatandaşlarının otomatikman Kıbrıs (Rum)
Cumhuriyeti vatandaşlığını kazanacaklarına dair bir de madde yer almaktadır.

Bu ülkeye gelip yerleşen, iş kuran, evlenen, çoluk çocuğa karışan
kardeşlerimize vatandaşlık verilmesine şiddetle karşı çıkan bu /*"nesebi
karışık"*/dan herhangi birinden ben daha bugüne değin, Rum tarafında
askerlik yaptı diye vatandaşlık verilen Yunanlılara karşı ağzını açıp
tek bir eleştiri yapanını veya da protesto edenini de görmedim ve duymadım.

Özetleyecek olursak; Rum tarafında yayınlanan gazeteler, Kıbrıs (Rum)
Cumhuriyetinin resmi nüfusunun*850 bin *olduğunu, bunların*550
bininin*Kıbrıslı Rum, geri kalanın da sonradan vatandaş yapılan Rum
olmayan kişilerden oluştuğunu yazmakta. Bu*300 bin *sonradan yapılma
vatandaşların sayısı, bu yıl alınmış ve alınacak paralı askerlerle
birlikte*357 bin *olacak. Bir taraftan Anastasiadis /*"Sıfır Güvenlik,
sıfır garanti, sıfır asker"*/derken diğer taraftan da /*"paralı
asker"*/alıyor. Herhalde bu talepleri asırlardır olduğu gibi Avrupa
sayesinde gerçekleşirse, ilk fırsatta Kıbrıslı Türkleri adadan
temizlemek düşüncesinde….

Rumların bu pis oyunlarına kanacak yok artık Anastasiadis, boşuna
çabalıyorsun…

Prof. Dr. Ata*ATUN*

e-mail: *ata.a

(GugukluhayaT) ERK ACARER : ORDUDA VE YARGIDA SADAT DEVRİ

2017-06-29 Başlik Oraj Poyraz at Openmail
  * ERK ACARER : ORDUDA VE YARGIDA SADAT DEVRİ <#mozTocId112659>
  o Paralel ordu <#mozTocId378741>
  o Siyah Transporter’lar, tank durduran kişiler <#mozTocId577685>
  o "TSK içinde ajanlık yapacağız" <#mozTocId401703>
  o Kaçırma vakaları <#mozTocId55825>
  o SADAT’ı etkinleştiren KHK ayarları <#mozTocId596883>
  o Özel güvenlikçilerin silah kullanımı <#mozTocId53996>

Evet ölüm mangaları ve insan kaçırma olayları başgöstermiştir.
Haberiniz olsun...
Oraj POYRAZ ( 0raj.p0y...@neomailbox.net
 / oraj.poy...@openmail.cc /
oraj_poy...@alpinaasia.com )
   L2fSIJNoA0xfSNxA




  *ERK ACARER : *ORDUDA VE YARGIDA*SADAT*DEVRİ

26.06.2017

*SADAT*, sadece paralel ordu faaliyetlerini sürdürmüyor, anladığımız
kadarıyla yargıda da kök salıyor.

Türkiye bir hukuk devleti olmaktan giderek uzaklaşıyor. Parti ve Saray
iktidarı *‘tek adama dayalı’*bir rejimin inşası için kural, kaide, yasa
tanımadan hareket etmeye devam ediyor. *‘Kaos’*ifadesini dillerinden
düşünmeyenler *‘gerçek kaosun’*içini doldurmak için ellerinden geleni
yapıyor.

Birkaç yıldır özellikle ülkenin geçiş dönemlerinde son derece tehlikeli
işlere tanık oluyoruz. Ne zaman*AKP*iktidarı zora girse, her yerde
bombalar patlıyor silahlanma çağrıları yapılıyor.

Artık *‘iktidarın milis güçleri olduğuna şüphe duymadığımız’*mafya
tetikçileri ve Osmanlı Ocakları gibi kurumlar vasıtasıyla *‘toplumun
farklı düşünen kesimlerine’*gözdağı veriliyor.*AKP*’de siyaset yapan
kimi şahıslar da bu çağrılara katılıyor. Son örneklerden biri İzmir
Karabağlar*AKP*Meclis Üyesi Emrullah Kavuz’un, Adalet Yürüyüşü
ve*CHP*Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu tehdit etmesi.


Paralel ordu

Bu yapılar ve kişilerin iktidar eliyle teşvik edilmeleri şaşırtıcı
değil. Söz konusu kurum ve şahıslara yol veren*AKP*iktidarı ve Saray
daha tehlikeli oyunlara girişmekten de geri durmuyor.

Paralel ordu ya da paramiliter çetelerin devlet eliyle
kurumsallaştırıldığını artık biliyoruz. Tam da bu noktada karşımıza sık
sık değindiğimiz*SADAT*çıkıyor.*SADAT*’ın kurucusu *‘28 Şubat
mağduru’*emekli paşa Adnan Tanrıverdi hâlâ Cumhurbaşkanı*Recep *Tayyip
Erdoğan’ın başdanışmanlığını yapıyor.

Hedeflerinden birini, cihatçı çeteleri eğitip, mühimmat ve silahla
donatmak olarak açıklamakta bir sakınca görmeyen*SADAT*’ın yurtiçindeki
ilk *‘bilinen’*faaliyetleri de*15 Temmuz *Darbesi kapsamında ortaya çıkıyor.


Siyah Transporter’lar, tank durduran kişiler

/*"Boğaz Köprüsü’nde asker kafası kesenler kim? Yine aynı gece kimler
silah dağıttı? Asker kovalayan Suriye’de savaşmış cihatçılar bir anda
nasıl ortaya çıktılar?"*/soruları konuyla ilişkili.*SADAT*üyesi ve
Üsküdar Üniversitesi Rektörü Profesör Doktor Nevzat Tarhan açıkça bu
konulara atıfta bulunuyor. Tank durdurmayı öğrenmiş kişilerin varlığını
bile öğreniyoruz.*15 Temmuz *gecesi yaşanan bazı muammalar da dikkat
çekiyor. Tanıklar ve yakınlarını yitirenler siyah Transporter araçlardan
ve Mini Cooper marka bir otomobilden halkın üzerine ateş açılmasından
söz ediyor.


/*"TSK içinde ajanlık yapacağız"*/

Darbecilere karşı mücadele veren bir binbaşının görüntüleri var.
Darbeden hemen sonra ilginç bir şekilde*TSK*’ya istifasını veren Binbaşı
Barış Dedebağı’nın darbeci subaylara işkence yaptığı videolar duruyor.

Ne var ki daha dikkat çekici kısa videosu yayından kaldırılmış.
Arşivlediğimiz o videoda Dedebağı şunları söylüyor: /*"Bizim en çok
faydalanabileceğimiz, askeri alanda taraf değiştiren, askerlenin
içindeki teröristlerin ve hainlerin tespitinde askeri hiyerarşik yapıyı
iyi bilen diğer arkadaşlarımızla beraber bunları çözebileceğimizi
değerlendiriyorum."*/Açıkçası*TSK*içinde ajanlık faaliyetlerinden söz
eden Dedebağı’ın Ankara Valiliği’nin kabul ettiği *‘silah dağıtma
işini’*organize eden binbaşı olduğu da iddia ediliyor.


Kaçırma vakaları

Bunların üzerine Başkent Ankara’nın ortasında gündüz günü yaşanan
*‘insan kaçırma olaylarını’*ekleyelim. Şu ana kadar*13
kişinin*kaçırıldığı, birinin*40 gün*sonra bırakıldığı, bu süre
içerisinde gözaltında tutulduğu ifade ediliyor. Kaçırılma vakalarında da
yine siyah Transporter’lar ve bunların yanı sıra kar maskeli şahıslardan
söz ediliyor. Kaçırılanlar arasında ihraç edilen*MİT*personelinden
kişiler, öğretmenler avukatlar ve bir öğrenci bulunuyor. Bu olaylarda
da*SADAT*işaret ediliyor.


*SADAT*’ı etkinleştiren*KHK*ayarları

Türkiye’deki sıkıcı gelişmelerin bir bölümünü, paralel ordu ya da
paramiliter çetelerin kurumsal hale gelmesini*SADAT*ile birlikte okumak
mümkün. Hem uluslararası alanda Silahlı Kuvvetler’in hem de yurtiçinde
kolluk güçlerinin organizasyonlarını kendine vazife eden ve bunu rahatça
söyleyen*SADAT*’ın, daha çok ön planda olmasını sağlayacak düzenlemeler
birbiri ardına geliyor.


Özel güvenlikçilerin silah kullanımı

Ocak’ta yayınlanan*680 sayılı*Kanun Hükmünde Kararname’ye *(KHK*) yeni
bir düzenleme daha eklendi. Resmi Gazete’de yayınlanan düz

(GugukluhayaT) AHMET KILIÇASLAN AYTAR : ORTADOĞU'NUN SATIRBAŞLARI.

2017-06-29 Başlik Oraj POYRAZ At 0raj.p0y...@neomailbox.net




*AHMET KILIÇASLAN AYTAR*:*ORTADOĞU'NUN SATIRBAŞLARI.*


*ABD*Başkanı D.Trump, Kongre'de açıkladığı üzere Obama yönetimi
gibi*İŞİD*'i küçültmeyi değil ortadan kaldırmayı: Suriye İç Savaşına
siyasal çözüm getirmeyi: Irak'ı çözümlemeyi: Beklemede kalan
İsrail-Filistin barışını sağlamayı hedefliyor.

Trump, Pentagon'un dünyanın dört bir yanında İslamcı terör ideolojisini
ve*İŞİD*'i yenmek üzere hazırladığı plan ve teröre karşı beraber
savaşacakları, Rusya'nın da liste başında olduğu yeni koalisyon
ortaklarıyla birlikte Demokratların ağır muhalefetine rağmen ısrarla
hedefine yürüyor.

*ABD*'nin*İŞİD*'le mücadele koalisyonunda kendine Suriye'de*PYD*'yi
partner seçmesi, Türkiye'nin bu gruptan dışlandığını gösteriyor.

Güç dengesi çok hızla değişirken,*Ortadoğu*yeniden inşa ediliyor...

*

Kasım'da*ABD*; İran aleyhindeki yaptırımları*10 yıl*uzatmış, İran'ın
tecrit edilmesinde sakınca görmemiştir...

Bu çerçevede öncelikle İsrail;

*1*- Her zaman*HAMAS*'la ve İran'la doğrudan bir savaş yaşayabileceği
olasılığını dikkate alıyor, askeri hazırlıklarını sürekli geliştiriyor.

*2*- Rusya'nın Suriye'deki etkisini ve ittifakın içeriğini İran'a karşı
kullanmanın yolunu oluşturmak üzere Rusya ile stratejik ittifak dizayn
etmiştir.

Rusya bu ortaklıktan Doğu Akdeniz enerji denklemindeki yerini alarak
hidrokarbon piyasalarında liderliğini sürdürmeyi amaçlıyor...

*3*- Karadan işgale maruz kalmamak ve korunmak amacıyla sınırları
etrafındaki bölgelere askerden arındırma stratejisi uyguluyor.

Rusya'nın*ABD*ve Ürdün'le güney Suriye'de oluşturdukları
silahsızlaştırılmış bölge bu amacı sağlıyor.

Ama İsrail; Mısır'ı, Suriye'yi, Lübnan'ı ve İran'ı her daim tehdit
edebilir pozisyonda kalıyor...

*4*- Füze tehdidini nötralize etmek için düşman devletler sınırları
ötesinde Güney Sudan gibi koruma daireleri oluşturmaya çalışıyor,
Kürdistan bu stratejinin ürünüdür.

*5*- Bölgede konvansiyonel savaşın ötesinde olası bir nükleer savaşı
kazanmak için hazırlanıyor.

*6*- Suudi Arabistan'ın, İran'ın Şii hilâliyle yayılma stratejisine
karşı Şiiliğin bulunduğu her yerde etki alanını arttırmasının ve
Şiiliğin yayılmasına karşı kalkan oluşturmasının önünü açmış, böylece
çıkarlarına hizmet eden Sünni Arap ülkelerinin tutum ve politikalarında
ortaklık sağlamıştır.

*7*-*Ortadoğu*'daki güç merkezi Suudi Arabistan ve İran arasında
dağıtılırken, bölgede Sünni Arap ülkeleri ordusunun gerektiğinde
doğrudan doğruya Şii İran ordusuyla karşı karşıya kalması öngörülüyor.

*8*- Nihayet Arap Dünyası ile geliştirdiği ilişkileri İsrail-Filistin
meselesinin çözümünde kullanmanın, ardından Suudi Arabistan işbirliğinin
ürünü olarak Filistinlilerle;*1967 sınırlarında*kurulacak ve başkenti
Doğu Kudüs olacak bağımsız bir Filistin devletiyle beraber /*"iki
devletli çözüm"*/ü öngören kapsamlı bir barış anlaşması yapılması
amacını ortaya koymuştur...

*

Bu sırada bölgede ardarda önemli gelişmeler yaşanıyor.

*1*- /*"İki devletli çözüm"*/projesine karşı şiddetli bir mücadele
veren, tersine İsrail devletinin yayılmasını öneren İsrail Başbakanı
B.Netenyahu, artık ısrarla Başkan D.Trump'tan projeyi uygulamaya
koymasını istiyor.

*2*- Pentagon'un antiterör projesi doğrultusunda Suudi Arabistan, Mısır
ve*BAE*; *IŞİD*, El Kaide, Müslüman Kardeşler Örgütü gibi terör
örgütlerini desteklemek ve Suudi Arabistan'ın ezeli rakibi Şii İran'la
yakın ilişkiler içinde olmakla suçladıkları Katar'la diplomatik
ilişkilerini ve havayolu ulaşımını kesmiş, sınırlarını kapatmıştır.

*3*- Bu suretle İslamcılık ideolojisi ve İslamcı terörle mücadele
eden*ABD*koalisyonunun cihadçı grupları kuşatıp, kaçmalarına imkan
vermeden yok etmeye dayanan stratejisini yürütmesinin önü açılmıştır.

*4*- Bölgede yağmacı politikalar takip eden tüm ülkeler, aşırılıkları
atmak amacını paylaşan bir uluslar birliği haline gelecektir.

Bu noktada /*"Ben İhvan-ı Müslimin'i bir terör örgütü olarak görmüyorum.
Çünkü İhvan-ı Müslimin bir düşünce örgütüdür"*/diyen R.T*.Erdoğan
*Türkiye'sinin Katar'dan yana tavır aldığı, uluslararası İslamcılık ve
terörüyle mücadeleye sırtını döndüğü ve terörle mücadele koalisyonu
önünde bir hedef haline geldiğini görmek gerekiyor...

Buysa*Ortadoğu*'daki savaşın siyasi çözümü yolunda,*ABD*'nin
yükümlülüğünü en azından asgari düzeye düşürecek ve işlenen suçların
sorumluluğu yüklenecek iki vekil ülkenin; Katar ve Türkiye olarak
belirlendiği anlamına geliyor.

*5*- Mısır, El Ezher Üniversitesinin tüm aşırılık ideolojilerini görme
ve sınırlama rolü eşliğinde İslam'ın doğru öğretilerini yayma konusunda
lider ülke olmuştur.

*

Katar'a ekonomik abluka uygulaması;

*1*- Suudi Arabistan'ın Katar'ı vesayete tabi tutmaya,

*2*- Katar'ın Suriye'de*İŞİD*'le yaptığı işbirliğini,*İŞİD*çevresinde
bir araya gelen İslamcı Cihad güçlerini finanse etmekten,örgütlemek ve
silahlandırmaktan alıkoymayı,

*3*- Bahreyn kraliyet ailesine yönelik muhalefetini önlemeyi,

*4*- Yemen'de Suudi karşıtı Husi asileri ve Suudi Arabistan'ın Şi

(GugukluhayaT) KAAN SEZYUM : EVRİM YOK, GELİŞME YALAN

2017-06-29 Başlik Oraj Poyraz at Openmail
Türkiye'ye bakarak tabii ki, böyle.
Ülkemiz elbette geri vitese takmış 600'lü yıllara doğru yol alıyor.
Zannediyorum, 600'lü yıllara kavuştuğumuzda, diğer bütün İslam alemiyle
beraber topluca cilalı taş devrine doğru ikinci bir yolculuk başlayacak.

Bu gün ilettim, medeniyetler yaratmış bir milletin evlatları olarak
artık Ruanda'dan dahi ibret alacak mertebeye düştük.

Oraj POYRAZ ( 0raj.p0y...@neomailbox.net
 / oraj.poy...@openmail.cc /
oraj_poy...@alpinaasia.com )
   L2fSIJNoA0xfSNxA  




  *KAAN SEZYUM : *EVRİM YOK, GELİŞME YALAN

28.06.2017

Herkes her şey için bir şeyler söyleyebiliyor. Herkes pek de bilgi ya da
ilgi sahibi olmadan her şeyi söyleyince de her fikir daha ilk günkü
boşluğuna, neredeyse sıfır noktasına dönüyor.

Uzun uzun, dünyanın düz mü yoksa yuvarlak mı olduğu tartışılabiliyor.
Çünkü oluşmuş bir bilgimiz yok. Sadece bireysel fikirler var. Dön başa,
dön baba dönelim… Güneşin etrafında değil ama kendi etrafımızda bu sefer.

Çocuklarla evlenilir mi? Açlık grevindeki insan*110 küsur*gündür nasıl
yaşar, her şeyi, /*"Neden ya da nasıl?"*/diye sormadan tartışıyoruz.
Ünlü futbolcunun umreye gittikten sonra Mikonos’a tatile gitmesiyle aynı
düzlemdeyiz. Onu da tartışıyoruz. Her şeye en baştan başlıyoruz, sanki
gizli gizli şeytan taşlıyoruz. Hiç kimse hiçbir şey öğrenmek istemeyince
de en başa dönüyoruz. Kimse herhangi bir fikri dinleyip uzlaşmıyor,
kimse ikna olmuyor, herkes bildiğini yapıyor. Hatta bilmediğini yapıp,
yaptığının bir şey bilerek yapıldığını savunanlarla bile karşılaşıyoruz.
Herkes neye bakarsa baksın, sadece görmek istediğini görüyor.

Okuma yazması olmayan, iki cümleyi bir araya getiremeyen, neredeyse
kendi adını kâğıda yazamayacak anayasa profesörleri adalet hakkında
konuşur, /*"Sevgili"*/kelimesini /*"Sevğili"*/diye yazabilen güzel
insanlar yetkili bir abi olur… Yani olacağı bu. Tam da o yüzden değil
ama her şey birbirine bağlı. Gençlerin, çocukların henüz soyut
kavramlarla başa çıkamadıkları*5-6*yaşlarında metafizikle buluşmasını
onaylayan akıl, /*"Bizim öğrencilerimiz bu mevzuyu anlayamaz"*/diyerek,
bilimsel bilgiden gençleri uzaklaştırıyor. Neden? Çünkü hiçbir şey
bilmemize gerek yok. Ne ne dediğimizi bilmemize gerek var, ne de ne
düşündüğümüzü. Fikrimiz yok, ilkemiz var, davamız var. Fikrimiz yok,
düşmanımız, bizi sevmeyenler, sağda solda lobilerimiz var. Fikrimiz yok
ama borumuz, toryumumuz ve daha bilemediğimiz bir çok değerli kaynağımız
var. Ama bizi sevmeyenler bunlara ulaşmamızı engelliyor. Neredeyse
Haliç’in dibindeki altınları bile az sonra Japonların kaçırdığını
öğreneceğiz. Altın önemli, tarih gibi bir şey değil. Bir aralar herkesin
gözü önünden bir ton altın kaybolmuştu, kimse onu aramıyor. Herkes
Haliç’teki söylentinin peşinde.

Çünkü tarih konusunda da bir fikrimiz yok. Bizden öncekiler biz değil
çünkü. Tarihi kalıntılara /*"Çanak çömlek"*/diyebiliyoruz. Çünkü
fikrimiz, bilgimiz, ilgimiz yok. /*"Tesis mi zeytinlik mi?"*/diye
utanmadan, sıkılmadan soran yetkili abilerimiz var. Çünkü onların da pek
bir fikri yok. Sadece niyetleri ve davaları var. Dava da ne davaymış
arkadaş? Hiçbir farkındalığı olmayan, giderayak herkesin kandırıldığı,
herkesin /*"A kuzenim yapmış"*/dediği bir farkındalık. Bitmez bir
açgözlülük ve bencillik fırtınası.

Hiçbir şeyi bilmek istemiyoruz. O yüzden araştırma komisyonlarından
hiçbir şey çıkamıyor. Kimse ne olduğunu bilmek istemiyor. Herkes
düşmanların peşinde. Ülkemizde nedense her şeyde olduğu gibi en ufak bir
sıkıntı her zaman yasaklanıyor. Kimse de gelip /*"Nedir bu sıkıntının
kaynağı? İnsanlar neden bu halde?"*/diye sormuyor. Çünkü toplumda
kanunlar var. Eğer uygun bir kanun bulursanız her şeyi yapabiliyorsunuz.
Kanun yoksa da çözülüyor o iş, sıkıntı yok.

Hiçbir şeyi merak etmiyoruz ama her şeyin arkasındaki büyük resmi,
sübliminali nasıl da hızlı görüyoruz. Hiçbir fikrimiz yok ama her şeyi
biliyoruz. Hiçbir duygumuz yok ama insanların haklarını aramaları bile
gözümüze batıyor. Hiç kimse görmesin ne olduğunu, belki böylesi daha
iyi. Çünkü kötülüğümüzü de görmek istemiyoruz. Sorunlarımızla /*"Çömeyim
de geçsin"*/diye başa çıkıyoruz. Aynada bize bakan kişi çirkin
görünmemizi istiyor.

Hal böyle olunca da ilerlememiz geri viteste oluyor. Özgürlük mü? En
özgür biziz. İşte bunu dediğimiz zaman en özgür oluyor. Kalkınma mı,
/*"En süper kalkınan biziz, dünya bizi çekemiyor"*/dediğimiz zaman da
hızlıca kalkınıyoruz dikkat ederseniz. Dünyanın geri kalanına bir ders
gibiyiz, tersine evrim mümkünmüş demek ki. Şu anda leğeninde dans eden
goril bile daha mutlu. Bizim leğenimizde su yok, leğenci de bizi feci
kazıklamış.*5 liralık*malı*500 liraya*okutmuş. Olsun leğen de bir
başlangıçtır.

İleriye gideceksek, biraz geriden başlamak da bizim farkımız olsun.

 

a45UyF587661-170629175055 Oraj Poyraz oraj.poy...@openmail.cc
2017/06/29  23:57 6  64  turanca...@go

(GugukluhayaT) YILMAZ ÖZDİL: BASIN’Ç

2017-06-29 Başlik Oraj POYRAZ at alpinaasia




  *YILMAZ ÖZDİL*: BASIN’Ç


​Sabah, atv, Takvim.

Dinç Bilgin'indi.

El konuldu.

Önce damadın şirketine, sonra yandaş müteahhide verildi.

Star tv, Star gazetesi.

Cem Uzan'ındı.

El konuldu.

Televizyon Akp şakşakçısı işadamına verildi, gazete ise /*"Tayyip
Erdoğan'a aşık oldum, iki erkek arasında böyle ilahi aşk olabiliyor"*/
diyen yandaş işadamına verildi.

Show Tv, Skytürk, Akşam, Güneş.

Karamehmet'indi.

El konuldu.

Televizyonların birisi /*"Alo Fatih"*/e verildi, gerisi /*"anam babam
çocuklarım eşim Tayyip Erdoğan'a feda olsun, Allah'ın 300 yılda bir
nasip ettiği lider"*/ diyen yandaş işadamına verildi.

Hürriyet'i terbiye etmek için, defalarca Türkiye vergi rekortmeni olan
Aydın Doğan'a dünya basın tarihinde görülmemiş ebatta vergi cezası kesildi.

Milliyet, Vatan.

Aydın Doğan'ındı.

Telefonda hüngür hüngür ağlayan /*"sizi üzdük mü patron"*/ diyen
şakşakçı işadamına verildi.

Kanaltürk.

Tuncay Özkan'ındı.

Zorla Akın İpek'e sattırıldı, sonra el konuldu, kapatıldı.

Digitürk.

Karamehmet'indi.

El konuldu.

Katarlılara verildi.

Cine *5*.

Erol Aksoy'undu.

El konuldu.

Katarlılara verildi.

Anadolu Ajansı.

Devletindi.

Akp ajansı haline getirildi.

*TRT*.

Devletindi.

Borazan yapıldı.

Cumhuriyet gazetesinin başyazarı, yazarları, Ankara temsilcisi hapse atıldı.

Ulusal Kanal'ın sahibi, genel yayın yönetmeni hapse atıldı.

Kanal B'nin sahibi hapse atıldı.

Avrasya Tv'nin sahibi hapse atıldı.

Odatv'nin sahibi, çalışanları hapse atıldı.

Aydınlık gazetesinin başyazarı, yazarları, genel yayın yönetmeni hapse
atıldı.

Yurt gazetesinin genel yayın yönetmeni hapse atıldı.

Fetocu Samanyolu, Zaman ve The Taraf'ın desteğiyle yandaş medya korosu
oluşturuldu, işleri bitince onlara da el konuldu, kapatıldı.

Emin Çölaşan, Bekir Coşkun, Uğur Dündar, Özdemir İnce, Rahmi Turan,
Oktay Ekşi, Soner Yalçın, Necati Doğru, Ege Cansen, Can Ataklı, Ümit
Zileli, Saygı Öztürk, Oray Eğin, Banu Avar, Hulki Cevizoğlu, Nihat Genç,
Ruhat Mengi, Ayşenur Aslan, Musa Ağacık, Mustafa Mutlu, Mine Kırıkkanat,
Cüneyt Ülsever, Rıza Zelyut, liste çoook uzun, işten attırıldı, istifaya
zorlandı.

Hüsnü Mahalli hapse atıldı.

Yeniçağ'a kumpas kurdular, onurlu kalem Yavuz Selim Demirağ'ı
susturamadıkları için tutuklamaya çalıştılar.

Cumhuriyeti bastılar, genel yayın yönetmenini, yazarlarını,
karikatüristini hapse attılar, cumhuriyet internet sitesinin genel yayın
yönetmenini tutukladılar.

Hürriyet gazetesinin genel yayın yönetmenliğini de yapan*35 yıllık*
gazeteci,*CHP* milletvekili,*CHP*'nin medyadan sorumlu genel başkan
yardımcısı Enis Berberoğlu'nu hapse attılar.

Arkadaşlarımız Gökmen Ulu'yu Mediha Olgun'u iftirayla hapse attılar,
Sözcü'nün sahibi Burak Akbay hakkında iftirayla yakalama kararı çıkardılar.

*

Hal böyleyken… Asrın liderimiz sadece*10 gün* önce Huber Köşkü'nde medya
yöneticilerine iftar verdi, /*"hapisteki gazeteciler teranesi tutturmuş
gidiyorlar, halbuki bugün medyamızın daha renkli, daha demokratik, daha
çoğulcu olduğu muhakkaktır, bir gerçektir"*/ dedi.

*

Ve… Katarlı El Cezire televizyonuna ambargo uygulanınca, aynı asrın
liderimiz isyan etti, /*"dünyadaki basın örgütlerine sesleniyorum, basın
özgürlüğü elinden alınan bir medya kuruluşunun faaliyeti engellenmek
isteniyor, buna karşı çıkmak için ne bekliyorsunuz"*/ dedi.

*

Ben de burdan Sözcü gazetesinin yöneticilerine sesleniyorum… Logomuzdaki
/*"TC"*/ibaresini silip, onun yerine /*"Arabın Yalellisi"*/ yazdırmak
için daha ne bekliyorsunuz!

 

a45UyF587661-170629173011 Oraj Poyraz At Alpinaasia
oraj_poy...@alpinaasia.com
2017/06/29  21:55 6  64  turanca...@googlegroups.com

 
-- 

ESKI KAPI
. . . . . .
Kadinlarin istedigi
Mavilik midir
Gece midir
Kocalar yaslanir da anlayamaz.

Fazil Husnu DAGLARCA

Risale-i Nur girdigi her yeri kutsallastirmis, bu arada Isparta ya
mubareklik kazandirmistir
Risale-i Nur Isparta ya butun illerin uzerinde bir dindarlik meziyeti
kazandirmistir

Said-i Kurdi
Isparta da yazdigi lemalarda.

Halktan Gizlenen Universite Gercegi

24 Temmuz 2013

Universiteyi bitirip firmalara gorusmeye gittim. Hepsi Sen bu is icin
fazlasin dedi. Bir kere universiteden mezun oldugunda bir daha asla lise
mezunu olamiyorsun. Universite yonetimi lise diplomami geri vermeyince
ilkokula tekrar basladim!

Yillardir medyada hep universite mezunlarinin issizliginden
bahsediliyor. Peki siz hic Su kadar lise mezunu issiz diye bir haber
gordunuz mu? Gormediniz, cunku hepsinin isi gucu var. Ilkokul
mezunlarina hic girmiyorum bile. Bir ilkokul mezununun issiz olduguyla
ilgili tek bir habere dahi rastlamadim.

Yani aslinda bu devirde lise mezunu olmak muthis avantajli. Ama kazara
universiteyi bitirdiysen geri donusun yok. Cunku herkesten gizlenen,
universiteye girerken bize soylenmeyen dehset verici gercek su: Bir kere
universiteden mezun oldugunda bir daha asla lise mezunu olamiyorsun!
Universite egitimini geri 

(GugukluhayaT) ALİ İHSAN HASİRCİOGLU : FLAŞ, FLAŞ, FLAŞ!

2017-06-29 Başlik Oraj POYRAZ At 0raj.p0y...@neomailbox.net




  *ALİ İHSAN HASİRCİOGLU : FLAŞ, FLAŞ, FLAŞ*!

*aliihsan.hasircio...@gmail.com.*

*
*

Kıbrıs görüşmelerinin yapıdığı salona böcek yerleştirmeyi başaran
muhabirimiz, gizli görüşmelerin içeriğine ulaştı.

Görüşmelerin bazı bölümlerini aşağıda açıklıyoruz.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti *(KKTC*) Temsilcisi: Tüm dünyada ülkelerin
bölünmeleri tartışılırken, biz sizinle birleşerek bir sürpriz yapalım,
ne dersiniz?

Kıbrıs Rum Kesimi *(KRK*): Arkadaş ne birleşmesi, sen benim ülkemin
işgal edilmiş bir bölümünde ağabeyinin desteğiyle yaşıyorsun. Önce
ağabeyinle ilişkini kes, öyle gel.

*KKTC*: Merak etme ağabeyim de zaten dünden razı, senin ağabeyine
Ege’de*18* ada hediye etmedi mi?

*KRK*: Olsun, o başka, sen benimle birleşerek azınlık olmayı kabul
ediyormusun?

*KKTC*: Kabul ediyorum, yeter ki*AB* pasaportuna sahip olalım.

*KRT*: Pasaport sorun değil, zaten sizden her isteyene bu pasaportu
veriyoruz. Hala almayan kaldı mı?

*KKTC*: Yani pasaport derken,*AB*’ye biz de girelim istedik.

*KRT*: Başka koşullarımız da var.

*KKTC*: Buyrun?

*KRT*: Toprak isteriz, tapulu mallarımızı isteriz, senin bölgene*80 bin
*Rum yereştirmek isteriz, Karpaz burnunu da isteriz.

*KKTC*: Bunları zaten kabul etmiştik.

*KRT*: Biliyorsunuz bizim değişmez hedefimiz*ENOSİS*’tir. Hatta bu yıl
okullarda*ENOSİS* dersini koyduk. Bizimle birleşirseniz*ENOSİS* hedefini
de kabul etmiş olacaksınız.

*KKTC*: Bilmez olurmuyuz? Sizin hedefiniz bizim hedefimiz, yeter ki
birleşelim.

*KRT*: Son bir şey daha, ileride seni yok etmek istersem, ağabeyinin
yardıma gelmesini engelleyecek önlemleri de kabul edeceksin.

*KKTC*: Bu müzakerelere ağabeyim de katılıyor. Zaten masaya oturmakla bu
koşulu müzakere edebileceğini de gösterdi. Başka?

*(KRT*Temsilcisi kendi heyetine dönerek fısıldadı: Ulan bunların savaşta
kazandıklarını masa başında kaybetme yeteneklerini bilirdim de bu kadar
da salak olduklarını bilmezdim. Bütün dünya doğu Akdeniz’de yığınak
yapıyor, tutunabilmek için yer arıyor, bunlar ise ellerindeki batmayan
uçak gemisini vermek için çırpınıyorlar. Başka ne istesek acaba?)

 

a45UyF587661-170629173450 Oraj Poyraz At 0raj.p0y...@neomailbox.net
0raj.p0y...@neomailbox.net
2017/06/29  21:55 6  64  turanca...@googlegroups.com

 
-- 

Nemo auditur propriam turpitudinem allegans
Kimse kendi kanunsuzlugundan faydalanamaz. < Haksizliktan hak
cikarilamaz.>(Hukuk terimi)

Latin Atasozu

Muslumani dunyevilestirmek, ona yapilacak cok buyuk bir zulumdur.
Cunku dunyevilesmek, yavas yavas sinsice farkinda olmadan kufre ve ebedi
felakete goturur.

Mehmet Sevket Eygi
Murtecilerin cok sevdigi ve onemsedigi fikir adami.

Bakkal amca
Bakkal amca, bir din ver, bana soyle yuz gram;
Icinde hem komedi, hem de birazcik dram.
Oyle bir din olsun ki; bizi fazla $ikmasin,
Her yerde ahlak diye, karsimiza cikmasin...
* * *
Ramazan da otuz gun, vucut girsin bakima,
Ama bayram gelince, karismasin rakima.
Birakalim insanlar, her tur halti yesinler,
Ne yani.. Biz musluman degil miyiz? desinler..
* * *
Bir din ver ki; icinde, birazcik kahve fali,
Ve ustunde bir ka$ik, sosyetik mevlid bali,
Arasinda bir dilim, Kasar Yasar olmali,
Boylece kalplerimiz, hidayetle (!) dolmali...
* * *
Bir de su kurbanliklar, sorun cikardi biraz,
Neden dersen butcemiz, bu sene hepten ayaz
Eger fetva verirse, su senin Super Beyaz ,
Belki biz de keseriz, ya bir tavuk, ya bir kaz...
* * *
Bakkal amca bir din ver; zorda Allah diyelim,
Acilinca kapilar, Haydi Yallah diyelim.
Alimler ehli cumbus, fetvalarda varyasyon,
Biraz Budist felsefe, biraz reenkarnasyon...
* * *
Bir din ki; insanlari, hayallere daldirsin,
Tum cinsel yasaklari, yururlukten kaldirsin.
Eroslar, Afroditler, sokaklarda cildirsin,
Ve bu cilgin tanrilar, seytanlari yildirsin...
* * *
Acilsin sahillerde, bes yildizli mabedler,
Diskolarda, ruflarda, yapilsin ibadetler...
Bir din ver ki; her aksam, sofralari kuralim,
Kadehleri duayla, birbirine vuralim...
* * *
Ahlak mahlak ustune, biraz kafa yoralim(!)
Memleketin su hali, ne olacak soralim.
Ilerleyen saatte, dansoz ciksin masaya,
Allah rizasi(!) icin, pamuk eller kasaya...
* * *
Ne kadar yardimsever, oldugumuz gorulsun,
Ellerimiz dansoze, merhametle surulsun.
Cinsiyetler arasi, ortak pazar kurulsun,
Boylece irticaya, buyuk darbe vurulsun...
* * *
Bakkal amca, bir din ver; acik olsun tavize,
Rahatlatsin bizleri, tatli baksin faize.
Madem ki faiz dedik, hazir girdik damardan,
Bir din ver ki; bizleri, men etmesin kumardan..
* * *
Piyangolar, totolar, birer hayir kurumu,
Bazi yobaz kafalar, gorsunler bu durumu,
Gece gunduz borsada, hayal kursun aliklar,
Yesinler kucukleri, bazi buyuk baliklar...
* * *
Bir din ver ki; biraksin, su rusvetin pesini,
Amir, memur, sekreter, herkes bilsin isini.
Bu bilimsel metodla, cozersek biz bu isi,
Korkarim kalmayacak, zekat verecek kisi...
* * *
Lugatlerden silinsin, artik seref, sahsiyet,
Dalgali kura gecsin, edep, hay

(GugukluhayaT) GÖBEKLİTEPE'DE YENİ KEŞİF: KAFATASI KÜLTÜ

2017-06-29 Başlik Oraj POYRAZ At 0raj.p0y...@neomailbox.net
29-06-2017 




GÖBEKLİTEPE'DE YENİ KEŞİF: KAFATASI KÜLTÜ

©*AFP 2017*/*MIGUEL MEDINA*

*29.06.20170*

Şanlıurfa’daki*11 bin *yıllık sit alanı Göbeklitepe’de kazı çalışmaları
sırasında parçalanmış halde binlerce insan kemiği ele geçti. Bunların
arasında üzerinde oluk izleri, delikler ya da aşıboyası izleri olan
kafatası parçaları da bulunuyor.

Arkeofili'nin, Science Advances'tan aktardığı makaleye göre ele
geçirilen üç yetişkin kafatası parçası üzerinde yapılan incelemeler
sonucu, bunların ilk önce derisi yüzülüp üzerindeki etlerinden
arındırıldığı, ardından da kemiklere çakmaktaşıyla oyuklar açıldığı
anlaşıldı. Veriler, kafataslarını etlerinden arındırmanın o kadar da
kolay bir iş olmadığını da gösteriyor, çünkü kasların kemiğe bağlandığı
yerlerde kemikler üzerinde kazımadan kaynaklanan çok sayıda çizik bulunuyor.

Kasten bırakılan işaretler, kafataslarında kazara kalmış izlerden açıkça
farklılık gösteriyor. Berlin Alman Arkeoloji Enstitüsünden Julia Gresky,
bu üç kafatasındaki kazıma izlerinin kasten yapıldığının belli olduğunu,
kemiklerde çok derin izler bıraktığını söyledi. Gresky'e göre
Göbeklitepe'de bulunan bu üç kafatası parçası dünyada bilinen en erken
oyulmuş kafataslarını oluşturuyor.

Göbeklitepe'de kazı çalışmaları*1995*'te başladı ve kazılarda bugüne
kadar sekiz oval yapı açığa çıkarıldı. Bu yapıların ortalarında*5
metreden* uzun, insanı andıran T biçimli dikilitaşlar bulunuyor.
Yapıların duvarlarında da ortadakilerden daha kısa dikilitaşlar görülüyor.


*'ÖLÜLERİN GÜCÜNÜN CANLILARA GEÇTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORLARDI*'

Kafataslarına belli bir amaçla bırakılan oluk ve delik izleri,
dikilitaşlardaki özenle yapılmış insan ve hayvan kabartmalarına kıyasla
çok daha sade. Bu nedenle araştırmacılar, kafataslarındaki izlerin
sergilenmek için değil, ip bağlanarak asılmasına yardımcı olmak için
yapıldığını düşünüyor.

​Göbeklitepe'yi ziyaret eden prehistorik insanlar, kafataslarını asarak
atalarını anıyor ya da düşmanlarını sergiliyor olabilir. Gresky
bunu*'ölülerin gücünün canlılara geçtiğini düşünüyorlardı'* şeklinde
yorumluyor.

Göbeklitepe'deki başka buluntular da burayı ziyaret edenlerin
kafataslarıyla özel bir ilişkisi olduğu fikrini destekliyor. D
yapısındaki dikilitaşlardan birinde, başı olmayan insan betimlemesi
görülüyor. Bunun dışında kimi vahşi hayvan betimlemeleri gövdesinden
ayrılmış baş olarak yorumlanabilecek yuvarlak şekillerle birlikte
resmediliyor. Bazı insan heykellerinin başları kasıtlı olarak kırılırken
heykellerden biri gövdesinden ayrılmış baş tutar halde betimleniyor.


*'KAFATASININ RAHATÇA ASILMASINI SAĞLAYACAK NOKTALAR*'

Sit alanında bulunan kafataslarından birinde bulunan delik ve oyuklar,
bu kafatasının rahatça asılmasını sağlayacak noktalarda bulunuyor.
Açılan oyuklar da kafatası asılıyken etrafını saran ipin kaymasını ve
alt çenenin düşmesini engelleyecek şekilde konumlanıyor. /*"Kafatasını
bütün bir obje olarak asmanıza olanak tanıyor"*/ diyor Gresky.

Göbeklitepe, insanlığın avcı-toplayıcılıktan tarımcı bir hayat tarzına
geçiş sürecine tarihleniyor. Göbeklitepe'yi ziyaret eden prehistorik
insanlar henüz bitki ve hayvanları evcilleştirmemişler, fakat bu bölge
ve çevresinde yerleşerek civardaki kaynaklardan faydalanmışlardı.

Makalenin yazarlarından Lee Clare, yerleşik yaşam tarzına geçişin
nüfusun artmasıyla yeni zorluklar yaratacağını belirtiyor. Göbeklitepe
de burayı ziyaret eden grupların ortak kimliğini sürdürmelerine yardımcı
oluyordu. Kafatası kültü ritüelleri de bunu destekleyen bir unsur olabilir.

*https://tr.sputniknews.com/yasam/201706291029064143-gobeklitepe-yeni-kesif-kafatasi-kultu/*

 

a45UyF587661-170629165242 Oraj Poyraz oraj.poy...@openmail.cc
2017/06/29  19:56 6  64  turanca...@googlegroups.com

 

Bis repetita non placent
Iki kez tekrar eden artik bastan cikarmaz. (Horatius, Siir Sanati, 365.
dize)

Latin Atasozu

Ahzab Suresi 50.Ayet:

Ey Peygamber!
Mehirlerini verdigin hanimlarini, Allah in sana ganimet olarak verdigi
ve elinin altinda bulunan cariyeleri, amcanin, halanin, dayinin ve
teyzenin seninle beraber goc eden kizlarini sana helal kildik.
Bir de Peygamber kendisiyle evlenmek istedigi takdirde, kendisini
peygambere hibe eden mumin kadini, diger muminlere degil, sirf sana
mahsus olmak uzere (helal kildik).
Kuskusuz biz, hanimlari ve ellerinin altinda bulunan cariyeleri hakkinda
muminlere neyi farz kildigimizi biliriz.
(Bu hususta ne yapmalari lazim geldigini onlara acikladik) ki, sana bir
zorluk olmasin.
Allah bagislayandir, merhamet edendir.

Kur an-i Kerim in bazi ayetlerine iliskin mazeretler:
1- Bu ayetler yanlis tercume edilmis!
2- Bu ayetler yanlis anlasilmaya musait yani herkes anlayamaz!
3- Bu ayetler zaman asimina ugradi yani bugun gecersiz!
4- Bu ayetler cag disi yani Islam da reform yapilmasi lazim!
5- Bu ayetlere iman etmek imkansiz ama yine de ben bir muslumanim!

Mazeretlerin Cevapl

(GugukluhayaT) 'TÜRKİYE, RUBİN'İN HESABININ KAPATILMASI İÇİN TWİTTER'A 7 GÜN SÜRE VERDİ'

2017-06-29 Başlik Oraj Poyraz at Openmail
29-06-2017

Demek ki ciddi rahatsızlık yaratmış.
Bu haberin bize verdiği mesaj Rubin'i dinleyin, takip edin olmuştur.
Anlaşılan adamın söylediklerinin gerçeklik payı var, yalan acıtmaz, ama
gerçek acıtır çünkü.

Oraj POYRAZ ( 0raj.p0y...@neomailbox.net
 / oraj.poy...@openmail.cc /
oraj_poy...@alpinaasia.com )
   L2fSIJNoA0xfSNxA 




  'TÜRKİYE, RUBİN'İN HESABININ KAPATILMASI İÇİN TWİTTER'A*7 GÜN* SÜRE VERDİ'

©*AFP 2017*/*EMMANUEL DUNAND*

*13:04 29.06.2017*

Türkiye'nin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hakkında suç duyurusunda bulunduğu
neo-con yazar Michael Rubin'in Twitter hesabının kapatılmasını istediği
belirtildi.*7 gün* süre verilen Twitter yönetimi henüz bir adım atmazken
Rubin /*"Bu, Twitter için büyük bir sınav"*/ dedi.

AutoResizeImage.https://cdntr2.img.sputniknews.com/images/102831/84/1028318431.jpg

©*AA*/ Cumhurbaşkanlığı / Yasin Bülbül

Erdoğan'dan Rubin hakkında suç duyurusu


Darbe girişimini önceden yazan eski Pentagon yetkilisi, Amerikan
Girişimcilik Enstitüsü uzmanı Rubin'in hesabının kapatılması için
Türkiye'nin Twitter'a başvurduğu ortaya çıktı.

The Washington Post gazetesinde yer alan habere göre Twitter,
Türkiye'den hesabının kapatılması için bir mahkeme kararı aldığına dair
Rubin'i bilgilendirdi.

Karara göre Rubin'in, Cumhurbaşkanı*Recep *Tayyip Erdoğan'ın kişisel
haklarını ihlal ettiği dile getirildi.


**PARA CEZASI İHTİMALİ**

Haberde yer alan bilgiye göre,*16 Haziran *tarihli mahkeme kararına
uyması için Twitter'a*7 gün* süre verildiği aksi takdirde şirkete para
cezası verilebileceği ifade edildi.

AutoResizeImage.https://cdntr1.img.sputniknews.com/images/102838/83/1028388300.jpg

©*REUTERS*/ Huseyin Aldemir

Erdoğan'ın suç duyurusunda bulunduğu Rubin'den yanıt: Tüh, duygularını
incittim


**HESAP***HÂLÂ***AKTİF**

Twitter'ın hukuk bürosu Rubin'i*26 Haziran*'da konudan haberdar ederken,
seçeneklerin hâlâ gözden geçirildiğini belirtti.

Washington Post'un görüştüğü bir Twitter sözcüsü ise davaya dair daha
fazla açıklama yapmayı reddetse de, bir hesabın sadece Twitter'ın kendi
kurallarını ihlal etmesi halinde kapatılabileceğinin altını çizdi.

Rubin'in hesabı şu an için hâlâ aktif.


**RUBİN***:***BU TWITTER İÇİN BÜYÜK BİR SINAV**

Rubin ise Twitter hesabıyla ilgili mahkeme kararı hakkında Washington
Post'a yaptığı açıklamada, /*"Bu, Twitter için bir sınav çünkü sürgünde
olup Twitter'dan yazan çok sayıda gazeteci var. Eğer Twitter buna boyun
eğerse, sadece Türkiye açısından değil, diaspora gazeteciliği üzerinde
rahatsız edici bir etki ortaya çıkacaktır"*/ dedi.

AutoResizeImage.https://cdntr1.img.sputniknews.com/images/102838/83/1028388300.jpg

©*REUTERS*/ Huseyin Aldemir

Rubin'den Erdoğan'a bir tehdit daha: Türkiye'den ayrılırsa geri
dönemeyebilir


Rubin, sosyal medya paylaşımlarından ötürü ölüm tehditleri aldığını da
öne sürerek, /*"Erdoğan'ın Türkiye içinde insanları susturabilmesi, ülke
dışındaki bütün tartışmaları da durdurabileceği anlamına gelmiyor"*/
diye konuştu.


**RUBİN HAKKINDA 9 SAYFALIK SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULMUŞTU**

Haziran ayı başında Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın, müvekkili*Erdoğan
*adına Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına*9 sayfalık* suç duyurusu
dilekçesi vermişti.

Rubin hakkında, Twitter hesabından yaptığı
paylaşımlarla*'Cumhurbaşkanı'*na hakaret' ve*'Örgüt adına suç
işlemek'*ten suç duyurusunda bulunulmuştu.

*https://tr.sputniknews.com/abd/201706291029067489-turkiye-rubin-hesap-kapatma-twitter-7-gun-sure/*

 

a45UyF587661-170629165633 Oraj Poyraz oraj.poy...@openmail.cc
2017/06/29  19:56 6  64  turanca...@googlegroups.com

 

Devlet guvenligi saglamak icin, memleketi savunmak icin, sagligi
yerinde, gurbuz ve anlayislari, milli hisleri, vatan sevgileri yuksek
vatandaslar ister.

Mustafa Kemal Ataturk

Nebe Suresi 31.
-33.Ayeler:

Suphesiz takva sahipleri icin de basari odulu vardir;
bahceler, baglar, gogusleri tomurcuk gibi kabarmis yasit kizlar.

Kur an-i Kerim in bazi ayetlerine iliskin mazeretler:
1- Bu ayetler yanlis tercume edilmis!
2- Bu ayetler yanlis anlasilmaya musait yani herkes anlayamaz!
3- Bu ayetler zaman asimina ugradi yani bugun gecersiz!
4- Bu ayetler cag disi yani Islam da reform yapilmasi lazim!
5- Bu ayetlere iman etmek imkansiz ama yine de ben bir muslumanim!

Mazeretlerin Cevaplari:

1- Diyanet Vakfi Meali ni, konularinda uzman Ilahiyatci Heyet hazirladi.
En cok itibar edilen meal. Heyetteki herkesin yanlis tercume yapmasi
imkansiz. Hal boyle iken bu mazeret gecersizdir.
2- Kur an-i Kerim i herkesin anlayabilecegine dair ayetler var* ve zaten
bu sebeple indirilmis . Tersi ise adaletsiz

(GugukluhayaT) HİNDİSTAN BAŞBAKANI MODİ: İNEKLERE TAPMA ADINA İNSANLARI ÖLDÜRMEK KABUL EDİLEMEZ

2017-06-29 Başlik Oraj POYRAZ at alpinaasia
29-06-2017

Çok klasik bir laf var.
İnanmıyorsan saygı duy.
Bu da aynı lafın Hinducası işte.
Görüldüğü üzre din dünyanın her yerinde bölen, nefret üreten, insana ve
doğaya düşmanlık yaratan bir kurum.
Dayatmacı, zorba, tektipçi.
Demek ki, sorun yalnızca İslamla ilgili değil.
İşin tuhafı İslamiyetin Hinduizm'den çok fazla esin aldığını da
belirtmek gerek.

Oraj POYRAZ ( 0raj.p0y...@neomailbox.net
 / oraj.poy...@openmail.cc /
oraj_poy...@alpinaasia.com )
   L2fSIJNoA0xfSNxA  
 




  HİNDİSTAN BAŞBAKANI MODİ: İNEKLERE TAPMA ADINA İNSANLARI ÖLDÜRMEK
  KABUL EDİLEMEZ

*29.06.2017*

Hindistan Başbakanı Narendra Modi*1 yıl* içinde ilk kez*'inekleri
koruma'* adı altında ülkede işlenen cinayetler hakkında açıklama yaptı.
Birkaç gün önce***15 yaşındaki*Müslüman bir çocuğun dana bifteği
taşıdığı gerekçesiyle linç edilip bıçaklanarak öldürülmesinin ardından
konuşan Modi, Gau Bhakti (İneklere tapma) adı altında insanları öldürmek
kabul edilemez. Bu Mahatma Gandi'nin onaylayacağı bir şey değil dedi.

Ahmedabad'daki Sabarmati Aşram'ında Mahatma Gandi'nin kişisel eşyalarını
inceleyen Modi, tıpkı Gandi gibi çıkrıkta pamuktan iplik eğirdi.

Gandi'nin gurusu Shrimad Rajchandraji'nin*150*. doğum yıldönümü
nedeniyle aşramı ziyaret eden Modi Bu ülkede hiç kimse kanunları kendi
eliyle uygulama hakkına sahip değil. Şiddet hiçbir sorunu çözmez dedi.

Hindistan'da son aylarda Müslümanlar ve aşağı kasttaki Hindular et
yedikleri ya da inekleri öldürdükleri gerekçesiyle öldürüldü. İnsan
hakları örgütleri nisandan bu yana ülkede en az*10 Müslümanın* şüpheli
nefret suçları çerçevesinde linç edildiğini ya da öldürüldüğünü
belirtiyor. Hindistan'daki birçok eyalette inekleri öldürmek ya da etini
tüketmek yasak ve yasağı çiğneyenler müebbete varan hapis cezaları
alabiliyor.

Son cinayetin ardından çarşamba günü birçok kentte binlerce kişi sokağa
döküldü. Şiddetin sona ermesini isteyen göstericiler*' Benim adıma
değil'* dövizleri taşıdı.

©*REUTERS*/ Cathal McNaughton

Son cinayetin ardından çarşamba günü birçok kentte binlerce kişi sokağa
döküldü. Şiddetin sona ermesini isteyen göstericiler*' Benim adıma
değil'* dövizleri taşıdı.

Hindistan Başbakanı Narendra Modi ülkede kutsal olan*'inekleri koruma'*
adı altında işlenen bir dizi cinayeti kınadı. Hükümetin cinayetleri göz
ardı ettği yönündeki yaygın suçlamaların ardından konuşan Modi
/*"*//*Gau Bhakti *//*(İneklere tapma) adı altında insanları öldürmek
kabul edilemez. Bu Mahatma Gandi'nin onaylayacağı bir şey değil"*/ dedi.

*https://tr.sputniknews.com/foto/201706291029072508-hindistan-modi-inek-tapma-cinayet-kabul-edilemez/*

 

a45UyF587661-170629163010 Oraj Poyraz At Alpinaasia
oraj_poy...@alpinaasia.com
2017/06/29  17:49 6  64  turanca...@googlegroups.com

 
-- 

Terbiyenin sirri ogrenciye saygi ile baslar.

R.w.emerson

Hadis-i Serif te, Yahudiler, taslarin ve agaclarin arkalarina
saklanacaklar, tas veya agaclar Ey Musluman, ey Allahin kulu, iste
Yahudi benim arkamdadir.
Gel onu oldur. diyecektir.
Ancak Garkat agaci haric.
Zira o, Yahudi agaclarindandir diyecegi ifade ediliyor.

(Buhari, Tecrid, IX, 73; Tirmizi, Birr, 25; Fiten, 2; et-Tac, I, 25).

Din%99 u sekerli kurabiye ve%1 i oldurucu arsenik olan fare zehiri gibidir.
Din in%99 u gercekler ve iyi mesajlardir ama geriye kalan%1 sizi
oldurebilir.

Anonim.


Grup eposta komutlari ve adresleri  :   
Gruba mesaj gondermek icin  :   ozgur_gun...@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin:   ozgur_gundem-subscr...@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin   :   ozgur_gundem-unsubscr...@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin :   ozgur_gundem-ow...@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz   :   http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz :
http://orajpoyraz.blogspot.com/


BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo





 

-- 
You received this message because you are subscribed to the Google Groups 
"Gugukluhayat" group.
To unsubscribe from this group and stop receiving emails from it, send an email 
to gugukluhayat+unsubscr...@googlegroups.com.
To post to this group, send email to gugukluhayat@googlegroups.com.
Visit this group at https://groups.google.com/group/gugukluhayat.
For more options, visit https://groups.google.com/d/optout.


(GugukluhayaT) MUSTAFA K. ERDEMOL : DİN RUANDA’DA BİTTİ

2017-06-29 Başlik Oraj POYRAZ At 0raj.p0y...@neomailbox.net
Bitmiş ama neden bitmiş, bir de ona bakın siz.
Ve ayrıca ayrıma sebep olan faktörleri resmi yaşamdan nasıl izole
etmişler ona dikkat.

Yanarım yanarım, medeniyetler kurmuş bir milletin evladı olarak dün
dünya sahnesine çıkmış bir milletten ders alma mertebesine düştük ya
işte ona yanarım.

Oraj POYRAZ ( 0raj.p0y...@neomailbox.net
 / oraj.poy...@openmail.cc /
oraj_poy...@alpinaasia.com )
   L2fSIJNoA0xfSNxA  




  *MUSTAFA* K.*ERDEMOL : *DİN RUANDA’DA BİTTİ


*28.06.2017*

Birkaç gün boyunca Ruanda’lı bir konuğum oldu. İngiltere’de, Brighton’da
yaşayan yakın arkadaşım, /*"yeşil militan"*/ Ümit Öztürk’ün selamıyla
geldiği evimde tam bir Afrika havası estirdi Vivien. Kuzenim Haluk
ağabey, Mert, ben gezdirdik zaman buldukça. Pek sevdi İstanbul’u.

Ümit gibi Brighton’da yaşayan, ülkesi Ruanda ile sıkı bağları olan genç
bir kadın Viv. İstanbul’a geliş nedeni de Ruanda’da hayata geçirilmesine
çalıştığı bir sosyal sorumluluk projesi zaten. Projenin hedefi kadınlara
yönelik, kadınların işlettiği küçük konfeksiyon atölyeleri açarak
onların iş sahibi olmalarını sağlamak. Bankalardan uygun ödeme
koşullarıyla alınacak kredilerle gerçekleştirilebilecek bir proje bu.
Viv’in örrnek aldığı kişi geliştirdiği kredi sistemi ile binlerce
Bangladeşli kadını kendi işinin sahibi yapan ekonomist Muhammed Yunus.
Viv’in elinden kitabını düşürmediği Yunus bu çalışması nedeniyle Nobel
Ödülü’ne layık görülmüştü.

Kimi zorlukları var tabii ama Viv projenin başarıyla hayata geçeceğinden
emin. Bu çerçevede görüşmeler yapmak üzere gelmiş İstanbul’a. Ben de ona
destek olmaya söz verdim, ne becerebilirsem artık.

Konuk Ruandalı olunca sormadan edemedim tabii. Konuşmaktan
hoşlanmayacağını düşünerek temkinli bir biçimde soykırım sonrası durumun
ne olduğunu sordum Viv’e. Ruanda’dan elbette büsbütün habersiz biri
değilim, nerede hakkında haber, makale görsem okurum. Küçük çaplı bir
arşivim de vardır ülkeyle ilgili. Ama ilk kez bir Ruandalı ile
karşılaşıyordum, bir de ondan dinlemek gerekti olanı biteni, hatırladığı
ne kadarsa artık.

/*"Küçüktüm"*/ diyor Viv soykırım sırasında. Babasını, kardeşini kimi
yakınlarını kırımda kaybetmiş biri olmasına rağmen ülkesinde çoğunluğu
oluşturan Hutu’lara kin besliyor değil. /*"İnanmayacaksın ama o travmayı
atlattık biz ülke olarak"*/ diyor. Ekliyor: /*"Şimdi birbirimize o kadar
bağlıyız ki hiçbir Tutsi ya da Hutu birbirinden ayrılmaz."*/ Viv,
/*"Gazetecisin araştır, göreceksin, ekonomik olarak da çok iyi
durumdayız. Afrika’nın İsviçresi diyorlar bize"*/ demeyi de ihmal etmiyor.

Bunu biliyorum elbette.*11 milyonluk* bu doğa harikası güzel ülkenin
başkentinde /*"araçlara kapalı sokaklar"*/ oluşturulmuş, bazı
kentlerinde klakson yasağı getirilmişti. Bu, soykırım sonrası hızla
normale dönüşün işaretiydi de, çevre sorunları konusunda aldığı mesafeyi
gösterdiği kadar. /*"Tutsi ya da Hutu olarak farkınız nedir?"*/ diye
sordum. Yanıtı, /*"ne farkı?"*/ oldu. /*"Bir fark yok ki. Hiçbir zaman
da olmadı"*/ dedi. /*"Peki bu olan bitenler"*/ diyemeden /*"bizim etnik,
din, dil açısından birbirimizden farkımız yok. Akraba kabileleriz biz.
Ama Batılıların, özellikle Belçika’nın yarattığı sözde *//*‘tarihi bir
fark’*//*var. Uydurma, yapay, sahte, nasıl adlandırırsan işte, öyle bir
fark’ bu"*/ sözleri döküldü ağzıdan.

Belçika emperyalizmi Tutsilerin fiziksel olarak Hutulardan daha ince,
uzun boylu oluşlarını, onların farklı bir /*"etnisiteye"*/ait
olduklarının gerekçesi yaparak toplumu böldü. Viv’in söyledikleri
bildiklerimize uyuşuyor elbette. Tutsiler ülkenin en eğitimli kesimini
oluşturuyor bu arada. Belçika önce azınlıktaki Tutsileri desteklemiş
hep, bir anlamda şımartmış da. Ama daha sonra aynı Belçika tutum
değiştirerek Hutuların yanında olmuş. İki kabile arasında çatışmalar,
ölümler*50*’lerden beri var aslında.*1959*’da Hutular Belçika’nın
desteğiyle*20 bine* yakın Tutsiyi katletmişlerdi.

Tabii*1994*’de yaşanan, Fransız emperyalizminin de parmağı olan olaylar
bir soykırıma yol açtı. Tam bir*milyon *Tutsi ile ılımlı Hutu, ırkçı
Hutular tarafından katledildi. Tam*3 ay 10 gün* süren soykırımda
yarım*milyon *kadına tecavüz edildi. Tecavüz sonucu doğan çocukların
sayısının*20 bin *olduğu söylenir.

Viv anlattı, ben de bildiklerimi söyledim, bir geceyi böyle tamamladık.
/*"Şimdi nasıl durum?"*/ dediğimde /*"şimdi her şey mükemmel"*/ yanıtını
hiç beklemiyordum. /*"Çok ders aldık. Korkunç bir vahşet sonrası hiç
kimsenin beklemediği bir kaynaşma yaşadık"*/ diyor Viv. Bakın neler
olmuş: İlk olarak nüfus cüzdanlarında kişinin kabilesinin adı hanesi
kaldırılmış. Herkes Ruandalı olarak kaydediliyor kimliğe. Ülkenin her
kesimin özelliklerini yansıtan yeni bir bayrağı var. Eski milli marş da
değişmiş. Tüm bunlar tek bir /*"ulus"*/ olma yolunda önemli bir adım
Viv’e göre.

Asıl çarpıcı olan ise kitaplı dinlerin yanı sıra yerel dinlerden de
uzaklaşılmış olması. Viv, çok iddialı, /*"ülke nüfusunun hemen hemen
tam

(GugukluhayaT) RTE Allahın vasıflarının üzerinde toplamış bir lidermiş, onun sözleri sünnetmiş, ona dokunmak bile ibadetmiş..

2017-06-29 Başlik Oraj POYRAZ At 0raj.p0y...@neomailbox.net

29-06-2017

Buyrun dinleyin, bu da mı montaj?
Ve AKP kodamanlarının bu sözlere en ufak itirazı yoktur.
Recep Tayyip ERDOĞAN(RTE) bütün bu lafları büyük memnuniyetle kabul
etmiş ve içine sindirmiştir.
Sizlerin Müslümanlığı işte bu kadardır.

Oraj POYRAZ ( 0raj.p0y...@neomailbox.net
 / oraj.poy...@openmail.cc /
oraj_poy...@alpinaasia.com )
   L2fSIJNoA0xfSNxA   


https://www.facebook.com/arsivunuturmu/videos/293943147618337/
 

a45UyF587661-170629154421 Oraj Poyraz At 0raj.p0y...@neomailbox.net
0raj.p0y...@neomailbox.net
2017/06/29  17:49 6  64  turanca...@googlegroups.com

 
-- 

Ab uno disce omnes
Bir seyden herseyi ogren (Bir tek ornekle ya da gozlemle cikarimlarda
bulunulabilecegi anlatilir, Virgilius,

Latin Atasozu

Maide Suresi 38.Ayet:

Hirsizlik eden erkek ve kadinin, yaptiklarina karsilik bir ceza ve Allah
tan bir ibret olmak uzere ellerini kesin.

Kur an-i Kerim in bazi ayetlerine iliskin mazeretler:
1- Bu ayetler yanlis tercume edilmis!
2- Bu ayetler yanlis anlasilmaya musait yani herkes anlayamaz!
3- Bu ayetler zaman asimina ugradi yani bugun gecersiz!
4- Bu ayetler cag disi yani Islam da reform yapilmasi lazim!
5- Bu ayetlere iman etmek imkansiz ama yine de ben bir muslumanim!

Mazeretlerin Cevaplari:

1- Diyanet Vakfi Meali ni, konularinda uzman Ilahiyatci Heyet hazirladi.
En cok itibar edilen meal. Heyetteki herkesin yanlis tercume yapmasi
imkansiz. Hal boyle iken bu mazeret gecersizdir.
2- Kur an-i Kerim i herkesin anlayabilecegine dair ayetler var* ve zaten
bu sebeple indirilmis . Tersi ise adaletsizlik olur cunku herkesin
anlayamayacagi ve yanlis anlasilmaya musait bir kutsal kitap gondermek
Allah a yakismaz. Bir sakinca da sudur; Muslumanlara siz Kur an i
anlamazsiniz, sadece biz anlariz diyen ruhban sinifi olusur ki Islam da
ruhbanlik haramdir. Hal boyle iken bu mazeret gecersizdir.
3- Kur an in, kiyamete kadar , cihansumul(evrensel) yani her zaman ve
her yerde hukmunun gecerli olduguna inanmak farzdir. Hal boyle iken bu
mazeret gecersizdir.
4- Allah 21. yuzyilin hayat sartlarini ve yasam bicimini ezelden beri
bildigine gore Allah in bu durumu hesaba katmadigi ni iddia etmek Allah
a karsi cok buyuk bir iftiradir. Hal boyle iken bu mazeret gecersizdir.
5- Bu ayetlere iman etmeyenin adi Musluman degil Kafir dir.** Hal boyle
iken bu mazeret gecersizdir.

*Bakiniz: Nahl Suresi 89. Ayet, Enam Suresi 38. Ayet, Maide Suresi 15.
Ayet, Hac Suresi 16. Ayet.
**Bakiniz: Bakara Suresi 85. Ayet ve Maide Suresi 44. Ayet.

DOGA YASALARI UZERINE DUSUNCELER -12-

Kuantum kurami giderek artan bicimde fizikcilerin deney ve calismalarina
yerlestikce, kafalarda zaman kavramimiz hakkinda sorular ve supheler
olusmaya basladi. Tipki cevremizdeki diger seyler gibi, zaman da
sorgusuz sualsiz kabullendigimiz bir gercekliktir. Oysa kuantum fizigi,
gecmis , simdi ve gelecek anlayisinda devrimci fikirlere yol acmaktaydi.
Gelecegin belirsiz olmasina karsilik, hicbirimizin gecmis hakkinda
suphesi yoktur. Cunku gecmisin izleri simdi icindeki durumumuzu etkiler.
Bir kaza gecirmis ve kolumuzu kaybetmis isek, bunun acisini omur boyu
tasiriz. Bu net bir gercekliktir. Ama, adina gecmis dedigimiz sey, hep
alistigimiz gibi, ke$iksiz ve tek yonde akan bir cizgi midir? Bu konuya
girmek icin atom alti parcalar seviyesinde, fizikci Richard Feynman in
calismalarina goz atmak gerekiyor.

Kuantum kuraminin butunluge kavusmasi icin, daha once farkli fiziksel
cercevelerde ifade edilen yasalarin kuantum cercevesine gore izah
edilmesi, formule edilmesi gerekiyordu. Ilk olarak elektromanyetizma
kurami kuantum fizigine uyarlandi ve buna kuantum elektrodinamigi veya
kisaca KED denildi. Alintiliyorum.

Elektromanyetik alanin kuantum kurami, KED, 1940 larda Richard Feynman
ve digerleri tarafindan gelistirildi ve butun kuantum alan kuramlarina
model olusturdu. Belirtmis oldugumuz gibi, kla$ik kuramlarda kuvvetler
alanlar tarafindan aktarilirlar.

Bu alan konusu her zaman tartismalara yol acmistir. Bir yerlerde bir
hareket, bir etki varsa, genelde bunun yayilabilmesi icin bir alana
ihtiyac oldugu dusunulur ki pek de haksiz bir dusunce sayilmaz. Kuantum
kurami ile, bazi esrarengiz alanlar aramak yerine kuvvetin nasil
iletildigi onem kazanmaya basladi.

Ancak kuantum alan kuramlarinda kuvvet alanlari bozon denilen cesitli
temel parcaciklardan olusmustur. Bozonlar kuvvet tasir; madde ve
parcacik arasi gidip gelerek kuvvetin aktarilmasini saglarlar. Madde
parcaciklarina fermiyonlar denir. Elektronlar ve kuarklar fermiyonlara
ornektir. Foton veya i$ik parcacigi ise bozona ornektir. Elektromanyetik
kuvveti ileten bozondur. Bir madde parcacigi -ornegin bir elektron- bir
bozon veya kuvvet parcacigi yayar ve geri teper, tipki mermisini
firlattiktan sonra geri tepen bir top gibi. Sonra kuvvet parcacigi bir
baska madde parcacigi ile carpisarak sogurulur ve o parcacig

(GugukluhayaT) ANKARA’DA KHK’YLA İHRAÇ EDİLEN ÜÇ KİŞİ ‘KAÇIRILDI’: ORTAK NOKTA ‘SİYAH TRANSPORTER’

2017-06-29 Başlik Oraj Poyraz at Openmail
  * ANKARA’DA KHK’YLA İHRAÇ EDİLEN ÜÇ KİŞİ ‘KAÇIRILDI’: ORTAK NOKTA
‘SİYAH TRANSPORTER’ <#mozTocId407450>
  o ‘Biz polisiz koçum, sen işine bak’ <#mozTocId740325>
  o Asan, eşinden 42 gün sonra haber alabildiğini ve teslim olduğunu
öğrendiğini söyledi. <#mozTocId266475>
  o 15 saniyede kaçırılmış <#mozTocId712778>
  o ‘Olay filmlerdeki gibiydi’ <#mozTocId101232>
  * ARJANTİN'DE 'GÖKTEN YAĞAN CESETLER'İN ÖYKÜSÜ <#mozTocId144304>
  * ARJANTİN CUNTASININ KANLI TARİHİ <#mozTocId34032>
  o 601. Tabur adlı orduya bağlı ölüm mangasının örgütlenme şeması.
Bu şemadaki komuta zinciri, General Galtieri'de sona eriyor.
<#mozTocId433921>

29-06-2017

Anlaşılan Türkiye'de faşizm yeni bir aşama yeni bir boyut kazandı.
Arjantin'deki ölüm mangaları, insanların kaybedildiği döneme eş ve
benzer bir dönem.
Bundan sonra herkes kendine dikkat etsin, ülkemiz kimsenin kendinden,
yarınından emin olabileceği bir yer değildir.
Bu güne kadar çok kan dökülmüştür.
Bundan sonra da daha da dökülmesini bekleyin.

Bu kadro demokratik yollarla iktidarı teslim etmeyecektir.
Gerekirse iç savaş, gerekirse diğer ülkelerle savaş, gerekirse bölgesel,
hatta dünya savaşı çıkarma pahasına bunlar iktidarı efendilikle terk
etmeyecektir.
Bunu neye dayanarak mı söylüyorum?
Çünkü bu kadro ve bunların liderleri sanki yarın yokmuş gibi,
fütursuzca, pervasızca suç işliyor.
Ülkenin, milletin yüce menfaatleri falan kimsenin umurunda değil.
Bunlar ya hep, ya hiç oyunu oynuyorlar.
Bu derece köşeye sıkışmış durumdalar.

Oraj POYRAZ ( 0raj.p0y...@neomailbox.net
 / oraj.poy...@openmail.cc /
oraj_poy...@alpinaasia.com )
   L2fSIJNoA0xfSNxA 




  ANKARA’DA*KHK*’YLA İHRAÇ EDİLEN ÜÇ KİŞİ *‘KAÇIRILDI’*: ORTAK NOKTA
  *‘SİYAH TRANSPORTER’*

*29/06/2017 14:10*

Kanun hükmünde kararnameyle *(KHK*) ihraç edilen üç kişinin kaçırıldığı
öne sürüldü. Üç olayda da ortak nokta *‘transporter’ *marka bir aracın
kullanılması.

Fotoğraf:*BBC* Türkçe

*BBC* Türkçe’den Fundanur Öztürk’ün haberine göre şu ana kadar
Ankara’da*ocak *ayından beri kaçırıldığı ve haber alınamadığı öne
sürülen*11 kişi* bulunuyor.

Turgut Çapan’ın*31 Mart*’ta, Önder Asan’ın*1 Nisan*, Mustafa Özben’in
de*9 Mayıs*’ta kaçırıldığı iddia edilirken, üç isim de*KHK* ile
kapatılan Turgut Özal Üniversitesi’nde çalışıyordu. Yine üç isi hakkında
*‘FETÖ’ *soruşturması kapsamında Şentepe’deki evlerinde arama kararı
bulunuyordu.

İddiaya göre Asan ve Özben siyah bir transporter model araçla kaçırıldı.
Kamera kayıtlarında da aracın Çapan’ı takip ettiği görüldü.

Ankara Valiliği ve İçişleri Bakanlığı konuyla ilgili açıklama
yapmazken,*BBC* Türkçe’ye konuşan resmi kaynaklar konuyla ilgili
araştırma yapıldığını söyledi.

*CHP*’li vekillerin soru önergeleri de yanıtsız kaldı.


‘Biz polisiz koçum, sen işine bak’

Eşi hakkındaki yakalama kararı nedeniyle bir süredir evinde yaşamadığını
ve saklandığını söyleyen Fatma Asan, /*"Eşim, *//*‘OHAL bittikten sonra
ifade vermeye gideceğim’*//*dedi. Biz de evde sürekli tedirgin olmayalım
diye eşyalarını alıp evden ayrıldı. Ama kendisiyle zaman zaman
görüşüyorduk. 31 Mart’ta görüştük ve Etimesgut’ta buluştuk. 1 Nisan
Cumartesi tekrar buluşmak için sözleştik ama gelmedi. Pazar da
gelmedi"*/ dedi.

Asan, kamera kayıtlarından eşinin yerini tespit ettiğini dile
getirirken, görgü tanığı olan bir taksi şoförü, /*"Araçlardan bir tanesi
siyah Transporter marka araçtı, fakat diğer iki aracın modellerini
hatırlamıyorum. Adamı götüren silahlı kişiler, *//*‘Biz polisiz koçum,
sen işine bak’*//*dediler. Panik olduğum için kimliklerini sormak ya da
plakalarına bakmak aklıma gelmedi. Daha sonra emniyete gidip 18 Nisan’da
ifademi verdim"*/ dedi.

Şoför, yaşananları şöyle anlattı: /*"Seyir halindeyken siyah transporter
aracın içindeki kişi silahını gösterdi ve sağa çekmemi işaret etti. Ben
sağ şeride geçtim ve seyrime devam ettim, ancak aracı önüme kırdılar.
Bir araç yanımda, diğer araç da arkamdaydı. Anında 9-10 silahlı kişi
indi ve şahsı 30 saniye içinde siyah Transporter’a bindirdiler."*/


Asan, eşinden*42 gün* sonra haber alabildiğini ve teslim olduğunu
öğrendiğini söyledi.

Eşiyle görüşen Asan, emniyette kendisinden bazı kişilerle ilgili bilgi
almak istendiğini belirterek, /*"1,5-2 metrekare simsiyah bir odanın
içerisinde elleri kelepçeli, gözleri bağlı bir şekilde kaldığını
söyledi. Alındığı ilk anda başına torba geçirilmiş, gidene kadar
dövülmüş. Ve o dayağın etkisiyle böbrek ağrısından ötürü yatamamış.
Elleri kelepçeli ve gözleri bağlı bir şekilde tuvalete gidiyormuş,
kimseyi görmemiş"*/ dedi.


*15* saniyede kaçırılmış

Eşi Turgut Çapan’ın kaçırıldığını düşünen Ülkü Çapan ise, eşinin son
birkaç aydır evde olmadığını belirterek, Önder Asan’ın kendisine
/*"Abla, Turgut Bey Şentepe tarafında kaçırıldı"*/ dediğini söyledi.

Eşinin nerede olduğuna yönelik araştırma yaptığını ve resmi makamlara
başvurduğunu kaydeden Çapan