(GugukluhayaT) MELİS ALPHAN : MURAT BAŞOĞLU’NA NİYE ŞAŞIRIYORUZ? TÜRKİYE’DE ENSEST ORANI YÜZDE 40!

2017-09-02 Thread Oraj POYRAZ at alpinaasia




  MELİS ALPHAN : MURAT BAŞOĞLU’NA NİYE ŞAŞIRIYORUZ? TÜRKİYE’DE ENSEST
  ORANI*YÜZDE **40*!

*melisalp...@hurriyet.com.tr*




*2 Eylül 2017*

*TÜRKİYE* Kadın Dernekleri Federasyonu’nun *(TKDF*)*2014*’te yayımladığı
Türkiye Ensest Atlası Projesi’nin amacı, ülkemizde çok yaygın olmasına
rağmen hemen hiç konuşulmayan ensest konusunu konuşulur kılmaktı.

Ne de olsa, *‘ülkemizde ensest, ‘kutsal aile’* mitini korumak için
toplumsal bir konsensüs içinde çok sıklıkla görmezden geliniyor.’

Ensest mağduru çocukların hayatları boyunca bu istismarın etkisinden
kurtulamadıklarını, bitmeyen bir travma yaşadıklarını herhalde söylemeye
gerek yok.

*2009*’da yapılan *‘Türkiye’*de Ensest Sorununu Anlamak’ araştırmasına
göre de ensest vakalarında mağdurlar genellikle kız çocukları, saldırgan
ise aile içinden bir erkek. Aynı evde birden fazla çocuk istismar
edilebiliyor ve mağdur çocuklar büyüdükçe saldırıyı küçük çocuğa yöneltiyor.

Türkiye Ensest Atlası, bir yanılgıyı da düzeltmişti. Uzunca bir zaman
ensest, yoksul ailelere ilişkin bir sorun olarak görülmüş ve bu tip
olaylara ekonomik durumu iyi ailelerde pek rastlanmadığı vurgulanmıştı.
Ancak artık biliniyor ki, ensest her tür sosyoekonomik ve kültürel
çevrede yaşanıyor. Yani, *‘gündelik hayatlarına devam etmelerini
engelleyen psikolojik sorunları olmayan, doğru ile yanlışı ayırt
edebilen, alkolik ya da devamlı işsiz olmayan, eğitim seviyesi yüksek
kişiler de ensest faili olabiliyor.’* Üst sosyokültürel çevrede ensest
yokmuş gibi görünmesinin sebebi ise bu çevrede ensestin daha iyi saklanması.


*TOPLUMUN CİDDİ BİR KISMI ENSESTİ CİNSELLİK OLARAK GÖRÜYOR*

Haftalardır kendimi hangi ilde, hangi ortamda, kimlerle bulursam
bulayım, Murat Başoğlu’nun yeğeniyle ilişkisi konuşuluyor.

İlginçtir, ensesti konuşmaya asla yanaşmayan biz, mesele magazinsel bir
boyut alınca, ensesti ağzımızdan düşüremedik. Bu konuda ikiyüzlüyüz,
kabul edelim.

Düşünün,*TKDF* Türkiye Ensest Atlası’nı hazırlarken sitesi hack’lendi,
tehditler aldı, *_dönemin Diyanet İşleri Başkanı_* bile*TKDF* Başkanı
Canan Güllü’ye _/*"Çok alenen konuşuyorsunuz Sayın Başkan, biraz halının
altına süpürün"*/_ dedi.

Öyle ki,*TKDF 56 ilde* yaptığı araştırmanın sonuçlarını, rakamları
açıklayamadı bile. Ama tek bir rakam verdi ve tabloyu görmemiz açısından
yeterliydi aslında: Türkiye’de ensest oranı*yüzde 40*. Yani her*10
kişiden* *4*’ünde ensest var!

Bu oran ne anlama geliyor biliyor musunuz?

Bu toplumun ciddi bir kısmının ensesti cinsellik olarak gördüğü anlamına
geliyor!

Ensest Atlası yayımlandığında Güllü, son yıllarda ensest ilişki
oranlarında artış olduğunu söyleyerek bunu sosyal çevreden uzaklaşıp içe
kapanan toplumdaki muhafazakârlığa bağlamıştı.

Güllü, kimi yerlerde yargıya yansımış ensest olaylarında, avukatlar
mağdurların yaşını büyüttüğü için dosyaların kapatıldığını tespit
ettiklerinden söz ediyor.

/*"Öyle bir il geldi ki karşımıza, ensest ilde gelenek, hatta geçmişten
beri gelenek. Şimdi hangi il olduğunu söylesek kıyamet kopar"*/ diyen
Güllü tüm ısrarlarıma rağmen ilin adını vermiyor, /*"Bunu sadece 3 kişi
biliyor; ben, danışmanım ve araştırmacı"*/ diyor.


*TELEVİZYONLARDAKİ TARTIŞMA PROGRAMLARINDA NEDEN ENSEST KONUŞULMUYOR*?

Murat Başoğlu ile yeğeninin ilişkisini konuşmayı bitirdiysek eğer,
ülkemizdeki ensest gerçeğini etraflıca konuşmaya başlasak mı artık?

*18* yaşını bitirmesine rağmen başka şehirde kazandığı üniversiteye
kızını göndermeyen babanın devam eden cinsel istismarını konuşalım mı?
Evde silah bulunduran, emekli başçavuş adamın*18 yaşını* doldurmuş,
beyni ve ruhu güya özgür ama korku içindeki kızını konuşalım mı? Kendini
kurtaramayan, korkudan ödü patlayan bu kız ve onun gibilerini konuşalım mı?

Televizyonlardaki tartışma programlarında bir kez olsun memleketteki
ensest sorununu konuşalım mı?

Gazetelerde Murat Başoğlu haberleri kadar bile yer bulamayan ensest
vakalarını konuşalım mı?

Hazır mısın Türkiye? Kendinle yüzleşmeye hazır mısın?

*http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/melis-alphan/murat-basogluna-niye-sasiriyoruz-turkiyede-ensest-orani-yuzde-40-40567512*

 

a45UyF587661-170902152739 Oraj Poyraz At Alpinaasia
oraj_poy...@alpinaasia.com
2017/09/02  16:58 6  64  turanca...@googlegroups.com

 

Dixi
Dedim.
(Soyleyeceklerim bu kadardi anlaminda sozun sonunda soylenen populer soz)

Latince Atasozleri

Kuran-i Kerim ve Risale-i Nur un indirilisi aziz ve hakim olan
Allahtandir
iste o nur hem Kuran-i Kerim dir hem de Risale-i Nurdur...

Said-i Nursi

Gelecegin Enerji Kaynagi Bal...

23 Temmuz 2013

Kisa bir sure once tuhaf bir olay yasandi. Severek izledigimiz bal
reklamlari bir linc kampanyasina kurban edildi ve bazi bal firmalarina
reklam yasagi getirildi. Anlasilan o ki Turkiye nin bal potansiyeli
birilerini rahatsiz etti. Ve dugmeye basildi. Ulkemiz uzerinde oynanan
bu son oyunu

(GugukluhayaT) GAMZE KOLCU : CEZAEVİNDEKİ HASTANEDELER

2017-09-02 Thread Oraj Poyraz at Openmail
 




  GAMZE*KOLCU : *CEZAEVİNDEKİ HASTANEDELER

*30 Temmuz 2017*

*OHAL* kararnameleriyle ihraç edilmelerinin ardından /*"İşimi
istiyorum"*/ talebiyle başlattıkları açlık grevi bugün*145*’inci gününe
giren tutuklu akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça, cuma
gecesi Sincan Cezaevi Kampüsü Hastanesi’ne götürüldü. Avukatları
/*"Zorla sedyeye bağlanıp götürüldüler"*/ dedi.

*AVRUPA* İnsan Hakları Mahkemesi’nin *(AİHM*) talebi üzerine,*26
Temmuz*’da tutuldukları cezaevinden Ankara Numune Hastanesi Sağlık
Kurulu’na götürülen akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih
Özakça’nın sağlık durumları hakkında rapor alınmıştı. İki eğitimcinin
cezaevi hastanesine naklinde bu rapor gerekçe gösterildi. Avukatları
cuma gecesi yaşananları, önceki günkü görüşte öğrendiler. Özakça ve
Gülmen’in avukatı Ebru Timtik, /*"Açlık grevinin 143’üncü gününde bir
insanı zorla sedyeye bağlayarak, bir diğerini ise çarşafa sararak
hastaneye götürmek insanlık dışı bir eylem"*/ dedi.


*MÜDAHALE ETTİRMEDİLER*

Gülmen ve Özakça’nın hastanede tutulduğunu ancak bilinçleri açık olduğu
için herhangi bir müdahaleye izin vermediklerini belirten avukatları
Timtik, Hürriyet’e şunları anlattı:

/*"Kurul, ‘iki insan hayati tehlike altındalar. Hapishanede ve yalnız
başlarına kalamazlar’diyor. Ancak aynı kurul, ‘Tutukluluklarının
ertelenmesine gerek yoktur’hükmünde de bulunuyor. Ortada çok önemli
hukuk garabeti var. Nuriye ve Semih tutuklu oldukları için onların
tahliyesine ancak bir mahkeme karar verebilir. Tutuklamanın ne zaman
yapılacağına karar vermek onların haddine değil, mahkemelerin kararıdır.
Yarın (bugün) mahkemeye gideceğiz ve raporu göstereceğiz. ‘Onların
dışarı çıkabilmesinde yetkisi olan sadece sizsiniz. Bu hakkınızı
kimsenin gasp etmesine izin vermeyin’ diyeceğiz. Mahkemeye
sorumluluklarını hatırlatacağız. Bugün ayrıca AİHM’ye yaptığımız acil
tedbir talepli başvurumuzu raporlar ışığında yineleyeceğiz. Cuma
gecesinden bu yana hastanede tutuluyorlar. Nuriye’nin de Semih’in de
bilinçleri son derece yerinde ve açık olduğu için bedensel herhangi bir
müdahale yapılmasına izin vermiyorlar."*/


*SARILMAYA KIYAMAZKEN*

Semih Özakça’nın kendisi gibi açlık grevinde olan eşi Esra Özakça, zorla
hastaneye götürme haberini duyduğunda çok üzüldüğünü belirtti. Esra Özakça,

/*"Ardı ardına yaşadığı ikinci şiddet vakası. */

/*Zor kullanılarak sedyeye bağlamışlar. */

/*Biz görüştüğümüzde sarılmaya bile kıyamazken eziyet ediyorlar. */

/*Nuriye ve Semih’in daha fazla sahiplenilmesi gerekiyor"*/

dedi.


*AVUKAT TEPKİSİ*: *‘BU MU HEKİMLİK’*

*AVUKAT* Selçuk Kozağaçlı da sosyal medya hesabı Twitter üzerinden,

/*"30 günde 21 uzman doktor; */

/*7 rapor, 3 muayene. */

/*Ortak görüş: */

‘/*Hayati tehlike, kalıcı sakatlık riski.’ */

/*Neyi bekliyorsunuz? */

/*Ne bekliyorsunuz! */

/*Tam teşekküllü kurul konuşmuş: */

‘/*Yaşamı tehlikede, */

/*yalnız kalamaz, */

/*hapiste kalamaz.’ */

/*Ne yapalım? */

‘/*Hastanede tutuklu tutun!*/

’ /*Bu mu hekimlik?"*/

mesajı paylaştı.

*http://www.hurriyet.com.tr/cezaevindeki-hastanedeler-40535557*

 

a45UyF587661-170731160918 Oraj Poyraz oraj.poy...@openmail.cc
2017/07/31  17:34 6  64  turanca...@googlegroups.com

 

Butun bir hasat,bir kivilcim yuzunden elden gidebilirmis..

Anlamli sozler

Turkler kendi gucleri ile adam olamaz.
Ingilizler elimizden tutup bizi kurtaracak.

Yazar Refi Cevat Ulunay -21.05.1919

Turker Erturk: MUAVENET.
Kasten vurdular-Mesaj verdi-Mesaj anlasilmadi

1 Eki, 2015

Muavenet in 2 Ekim 1992 de Display Determination-92 (Kararlilik
Gosterisi-92) adli NATO tatbikati sirasinda Ege de ABD ucak gemisi
Saratoga nin atesledigi 2 adet Sea Sparrow hava savunma fuzesiyle
vurulmasinin uzerinden tam olarak 23 yil gecti.

Fuzeler geminin kalbi sayilabilecek kopruustu ve SHM (Savas Harekat
Merkezi) gibi yerlerin yakinina isabet etti. Fuzelerin isabeti sonucunda
geminin komutani Deniz Kurmay Yarbay Kudret Gungor dahil olmak uzere 5
sehit ve 22 yarali verdik. Donemin ABD Disisleri Bakani Lawrence
Ealeburger haberi Washinton Buyukelcimiz Nuzhet Kandemir e geminizi
batirdik ozur dileriz diye iletti.

Olay gece yarisi yesil periyot olarak adlandirilan tatbikat disi
bolumunde meydana geldi. Saratoga ve Muavenet Ege de Saroz Korfezi
yaklasma sularindaydilar. Bildiginiz gibi Ege nin her iki tarafi NATO
muttefikleriyle (Turkiye ve Yunanistan) cevrilidir. Ayrica civarda
tatbikati veya ABD gemilerini yakindan izleyen Rus ve Cin harp gemileri
mevcut degildi. Bunun anlami Saratoga dahil ABD harp gemilerinin yuksek
hazirlik durumunda veya tetikte olmasini gerektiren herhangi bir durum
yoktu.

KASTEN VURDULAR

Sea Sparrow satihtan havaya atilan, 19 km. menzile sahip, 231 kg
agirliginda, 3,6 metre boyunda ve yakla$ik 170 bin ABD dolari maliyete
sahip yari aktif radar gudumlu bir fuzedir. Sea Sparrow bir hava savunma
fuzesi olmasina ragmen satihtan sati

(GugukluhayaT) HULUSİ AKAR HAKKINDA ŞOK İDDİALAR: ŞİMDİ NELER PLANLIYOR?

2017-09-02 Thread Oraj POYRAZ at alpinaasia




*HULUSİ AKAR HAKKINDA ŞOK İDDİALAR*:*ŞİMDİ NELER PLANLIYOR*?

*TSK* içindeki Fethullahçı yapıyı deşifre eden isimler arasında yer
aldığı için ordundan ihraç edilen Yarbay Mustafa Dönmez,*15 Temmuz
*darbe girişimi hakkında çarpıcı iddialarda bulundu.

*18 Temmuz 2016 Pazartesi 23:54*

*TSK* içindeki Fethullahçı yapılanmayı hazırladığı raporla ilk deşifre
eden isim olan ve Yargıtay kararıyla çöken Ergenekon davası nedeniyle
/*"Ergenekon terör örgütü"*/ adına /*"mühimmat"*/ gizlediği iddiasıyla
Silivri Cezaevi’nde*5 yıl 2 ay* yatan emekli Yarbay Mustafa Dönmez,*15
Temmuz *darbe girişimi hakkında çok çarpıcı iddiları gündeme getirdi.

Geçen*Haziran *ayında /*"Hulusi Akar, Erdoğan'ın celladı olacak"*/ diye
yazan Yarbay Mustafa Dönmez, başarısız darbe girişiminin ardından,
Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar hakkında çok çarpıcı iddialar dile getirdi.

Sosyal paylaşım sitesinde darbe girişimine dair notlar paylaşan Dönmez,
başta Hulusi Akar olmak üzere komutanların bir çoğunun yakınındaki
isimlerin cemaatçi çıkmasınadikat çekti.

İşte Yarbay Dönmez'in çok çarpıcı iddiaları:


*SİZCE DE YANILDILAR MI*?

Orgeneral Çetin Doğan; darbe girişiminde en çok konuşulan isimlerden
Genelkurmay Adli Müşaviri Albay Muharrem Köse hakkında Hulusi Akar'a
özel olarak mektup yazdığını açıkladı. Yargılandığı*28 Şubat *davasında
da Muharrem Köseye dikkat çektiğini belirtti. Çetin Doğan, /*"Ben
yargılandığım 28 Şubat davasında bağırarak söyledim, bu evraklar sahte
dedim, Muharrem Köse’nin imzası vardı ve aslı gibidir yazıyordu. Bu kişi
de darbecilerin arasında"*/dedi...

Hulusi Akar'ın en yakınındaki olan emir subayı kalem müdürü dahil tüm
kuvvet komutanlarının yakınında ki isimler fethullahcı çıktı. Yetmedi
tank birlik komutanları kurmay başkanları gibi kritik görevdekiler de
fethullahcı çıktı. Onları oraya atayan tüm ikazlara kulaklarını tıkayan
kendileri değil mi? Ya bize kumpas kuranları terfi ettiren kim?

Askeri yargıda muvazzaf subaylara kumpas kuran fethullahcı hakim ve
savcıları (delilleri yok ettiler, yalan beyanda bulundular) görevde ki
bir yarbay (bendeniz) liste halinde genelkurmay başkanına bizzat sunuyor
altında imzası varsa bu konu hiç araştırılmaz mı? Veya bu konu hakkında
görüş alınmaz mı? Veya bu listenin altındaki kişiden hesap sorulmaz mı?
Onlar kandırıldı ve şu an yanlarında durdukları üstadları gibi masumlar...

Bunlara inanan saf Anadolu çocukları askerlerimizde yanıldılar ama
bedelini canlarıyla ödediler. Meğerse topunuz top(çu) olmuşsunuz.
Hepimiz yanılmışız...


*HULUSİ AKAR ŞİMDİ NE İŞLER PANLIYOR*?

Halkına silah çeken*CIA*hizmet erleri darbe ile yönetime el koymayı
başarabilselerdi. Yönetici olarak kilit yere atayacakları*400
kişilik*kadroda bizim tanıdığımız azılı fethullahcılar yok. Asıl A grubu
isimler gizlenmiş ve*TSK*içinde görevlerinin başındadır. Onları o göreve
atayan ve o görevlerde her tehlikede onlara hamilik yapan Hulusi Akar ne
işler planlıyor?...


*'HULUSİ AKAR*,*ERDOĞAN'IN CELLADI OLACAK*'*DİYE YAZMIŞTI*

Yargıtay kararıyla çöken Ergenekon davası nedeniyle /*"Ergenekon terör
örgütü"*/adına /*"mühimmat"*/gizlediği iddiasıyla Silivri Cezaevi’nde*5
yıl 2 ay*yatan emekli Yarbay Mustafa Dönmez, geçtiğimiz Haziiran ayında
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ı sert ifadelerle eleştiren
bir yazı kaleme almıştı.

Dönmez, Cumhuriyet Postası isimli internet sitesinde yer alan /*"Hulusi
Akar, takiyye ve darbe"*/başlıklı yazısında, Akar’ın Mustafa Kemal’den
ve onun ideallerini taşıyan subaylardan nefret ettiğini, Kara Harp Okulu
komutanı olduğu dönemde bu nedenle bir çok öğrenciye ağza alınmayacak
küfürler ettiğini iddia etti. Eski Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’in
emekliliği ve Akar’ın göreve geliş sürecinden Sümeyye Erdoğan’ın
düğününde nikah şahitliği yapmasına değin bir çok konuda da önemli
iddialarda bulunan Dönmez, Akar’ın zamanı geldiğinde *‘Erdoğan’*ın
celladı‘ olacağını öne sürmüştü:


  Emekli Yarbay Mustafa Dönmez’in yazısının tamamı şöyle:

Bir Genelkurmay başkanı, kökeni Manyas’lı ise neden kütüğünü Kayseri’ye
taşındığını saklama gereği duyar. Veya*45 yıldır*içinde bulunduğu
camianın başına geçtiğinde kuruluş felsefesine aykırı hareketler içine
girer. M.Kemal’e, *‘O.. Çocuğu’*diyen bir kişinin ölümünde taziyede
bulunur. M.Kemal’in hatıratına saygı göstermeyen Arap Kral ve
şeyhleriyle yakın işler tutar, onların yanında*TS*’nin kıyafet
yönetmeliğine aykırı bir şekilde palaskasız, şapkasız, sünnetli çocuklar
gibi ortalıkta dolaşır?

Bu kişi Kolordu Komutanı iken kendisine bağlı Hasdal askeri cezaevinde
esir düşürülen biz subaylara işkence yaptıran kişidir. Eğer Balyoz
tertibi ile bir çok subay astsubay içeri alınmasa idi. yarbay Ali
Tatarların sayısı çoğalacaktı…

Peki, neden böyle davranıyor? Bu kişi M.Kemal’den ve onun ideallerini
taşıyan subaylardan nefret eder. Belki kökeninin Cumhuriyet devrimlerine
başkaldırı içinde olan bir aileden geliyor olması belki başka bir
olaydan yaşadığı travmada