(GugukluhayaT) 'Menderes'le yattım, kocamı kurtardım'

2017-07-14 Başlik Oraj POYRAZ at alpinaasia
Mürtecilerin ve döneminin liboşlarının dört elle sarıldığı ve neredeyse
evliya mertebesine terfi ettirdiği siyasi liderin ahlaki durumu bundan
ibarettir..

Oraj POYRAZ(cimc...@neomailbox.net / oraj.poy...@openmail.cc /
oraj_poy...@alpinaasia.com  )
   L2fSIJNoA0xfSNxA   




  'Menderes'le yattım, kocamı kurtardım'

*BUKET AŞÇI *| 02 Mart 2009 Pazartesi - 18:55

Adnan Menderes'in aşk yaşadığı kadınlardan biri de Suzan Sözen'di

Genç bir kadın. Henüz 25 yaşında. Bir gece, bir davette başbakanla
tanışıyor. Daha doğrusu başbakan onu uzaktan görüyor, elinden tutuyor ve
bahçeye çıkarıyor. Sonra saatlerce dolaşıyorlar. Film gibi değil mi?
Opera sanatçısı Ayhan Aydan ve Adnan Menderes’in tanışmaları aynen böyle
cereyan ediyor...

Ancak Ayhan Aydan, bu ilişkiyle ilgili adeta sessizlik yemini etmişti.
Birkaç istisna dışında kimseyle konuşmamıştı. Bunlardan biri eski bakan,
yazar Yılmaz Karakoyunlu’ydu. /*"Hatırla Sevgili"*/ dizisinin
danışmanlığını da yapan Karakoyunlu, uzun uğraşları sonucunda Ayhan
Aydan’la bir dizi görüşmede bulunmuş ve edindiği bilgilerle /*"Yorgun
Mayıs Kısrakları"*/ romanını yazmıştı.

Böylece biz de kendisiyle geçen hafta sonsuz bir suskunluğa gömülen
Ayhan Aydan’ı yani Cumhuriyet tarihinin en gizemli kadınlarından birini
konuşabilme fırsatı bulduk.

*Çok zeki, asil ve aranılan bir kadındı*

*Cumhuriyet tarihinin en gizemli kadınlarından biriydi Ayhan Hanım. Siz
onunla tanıştınız. Nasıl biriydi?*

Çok zekiydi. Sorduğum bir sorunun yanıtının başka hangi soruya
varacağını tahmin eder, onu da kapsayarak konuşurdu. Müthiş bir gözlem
yeteneği vardı. Hiçbir zaman gözü yaşlı olmadı. Yaşadıklarını anlatırken
kendinden geçmedi. Vakur ve gururluydu. Ama en önemlisi olayları
anlatırken, olayların içinde oturup çeperindekileri kendi etrafında
döndürecek bir kabiliyete sahipti. Böyle bir kadından bir erkek çok
hoşlanır. Çok da güzel bir kadındı. Tavırlarından da anlıyorsunuz ki her
şeyiyle güzel bir kadındı. Ayrıca karşı tarafı kötüye kullanmayan... Ama
darbe yemiş bir kadındı da. Bu darbe Adnan Bey’in diğer kadınla (Suzan
Sözen) sürdürdüğü ilişkiydi...

*Neden?*

Adnan Bey, onunla tanışmadan önce de çapkındı. Hatta 1946’da dönemin
derin devleti, Adnan Bey henüz başvekil değilken, çok iyi bir hatip, çok
iyi muhalefet yapıyor diye /*"Nedir bu adamın hayatı, araştırın"*/ demiş
ve sevgilisi Mukaddes Hanım’la hangi saatte ne yapıyor öğrenilmişti.
Bunlar devlet zabıtlarında vardır.

*Ayhan Hanım, Menderes’in diğer ilişkilerini nasıl karşılıyor?*

Çevresindekiler Adnan Bey’in ilişkilerinden onu haberdar ediyor. Ama
Ayhan Hanım, Adnan Bey’i onu o kadar seviyor ki, /*"Yeter ki senden bir
çocuğum olsun"*/ diyor. Yani /*"Eşini boşa, beni al"*/ gibi bir talebi
yok. Şunu da unutmamak gerek; Türkiye’de başbakan sevmeye hazır, on
binlerce değil yüz binlerce kadın bulursunuz. Türk kadını otoriteyi
sever. 1950 koşullarında bir başbakanı sevmek ise fevkalade önemli bir
hususiyet. Ayhan Hanım bunun da farkındaydı. Ama bu hiçbir zaman Adnan
Bey’den bir şey talep etmek tarzında olmadı. Yani /*"Ahmet’i oradan al,
buraya koy gibi."*/

*Her ne kadar Ayhan Hanım aşık olsa da bu çok zor bir ilişki. Onu bu
ilişkide tutan ne?*

Ayhan Hanım, o sırada 25-26 yaşında. Adnan Bey ellilerinde... Onun
yanında yaşadığı mutluluğu çok iyi tarif edip Ayhan Hanım’a
hissettiriyor. Mesela Ayhan Hanım /*"Küpem kayboldu"*/ diye anlatmıştı;
oturup saatlerce arıyorlar. Dikmen’deki gazino kapatılıyor, korumalar
falan hep birlikte arabaların farlarını yakıp, küpenin taşını arıyorlar.
Ayhan Hanım /*"Benimle beraber gözlerime baka baka aradı" */demişti.

*Aşırı kıskançtı, şoförsüz sokağa çıkarmazdı*

*Tanışmaları da film gibi...*

Öyle. Ziraat Bankası Umum Müdürü Mithat Dülge’nin düzenlediği davette
tanışıyorlar. Kendisinin ifadesiyle, 1950 senesinin Ekim ya da Kasım’ı.
Adnan Bey, kalabalığın içinden Ayhan Hanım’ı görüyor.

Yanında da Sakarya milletvekili Rıfat Kadızade var. /*"Kim bu?"*/ diyor.
O da /*"Mithat Bey’in yeğeni"*/ deyince hiçbir şey demeden Ayhan Hanım’a
doğru yürüyor. Tanışıyor, sonra da /*"Aaa, burada duman çok oldu"*/
deyip elinden tutup bahçeye çıkarıyor. Gece boyunca dolaşıyorlar. Adnan
Bey hiç elini bırakmıyor.

*Hollywood çekse */*"Amma abartmışlar"*/*deriz. Başbakan gelecek, genç
kadını kalabalıkta görecek, elinden tutacak, herkesin ortasında bahçeye
çıkıp, liseliler gibi dolaşacaklar...*

Gerçekten öyle yazsanız kimseyi inandıramazsınız. Ama gerçek bu! O gece
seni arayacağım diyor ve aramaya başlıyor. Kısa bir süre sonra da ona
gri renk bir otomobil hediye ediyor. Şoförüyle... /*"Bundan sonra her
yere bununla gideceksin"*/ diyor. Çünkü Ayhan Hanım’ın sokak ortasında
yürümesine müsaade edecek biri değil, aşikar bir kıskançlık değil bu,
ama potansiyel olarak müthiş bir kıskançlık. Ben bu arabayı bir latife
yaparak yüz görümlüğüne benzetirim.

*Eşi Ferit önemli bir müzisyendi!*

*Ama bu arada sadece Adnan Menderes değ

(GugukluhayaT) 'Menderes'le yattım, kocamı kurtardım'

2016-12-09 Başlik Oraj POYRAZ at alpinaasia
Mürtecilerin ve döneminin liboşlarının dört elle sarıldığı ve neredeyse
evliya mertebesine terfi ettirdiği siyasi liderin ahlaki durumu bundan
ibarettir..

Oraj POYRAZ(cimc...@neomailbox.net / oraj.poy...@openmail.cc /
oraj_poy...@alpinaasia.com  )
   L2fSIJNoA0xfSNxA   




  'Menderes'le yattım, kocamı kurtardım'

*BUKET AŞÇI *| 02 Mart 2009 Pazartesi - 18:55

Adnan Menderes'in aşk yaşadığı kadınlardan biri de Suzan Sözen'di

Genç bir kadın. Henüz 25 yaşında. Bir gece, bir davette başbakanla
tanışıyor. Daha doğrusu başbakan onu uzaktan görüyor, elinden tutuyor ve
bahçeye çıkarıyor. Sonra saatlerce dolaşıyorlar. Film gibi değil mi?
Opera sanatçısı Ayhan Aydan ve Adnan Menderes’in tanışmaları aynen böyle
cereyan ediyor...

Ancak Ayhan Aydan, bu ilişkiyle ilgili adeta sessizlik yemini etmişti.
Birkaç istisna dışında kimseyle konuşmamıştı. Bunlardan biri eski bakan,
yazar Yılmaz Karakoyunlu’ydu. /*"Hatırla Sevgili"*/ dizisinin
danışmanlığını da yapan Karakoyunlu, uzun uğraşları sonucunda Ayhan
Aydan’la bir dizi görüşmede bulunmuş ve edindiği bilgilerle /*"Yorgun
Mayıs Kısrakları"*/ romanını yazmıştı.

Böylece biz de kendisiyle geçen hafta sonsuz bir suskunluğa gömülen
Ayhan Aydan’ı yani Cumhuriyet tarihinin en gizemli kadınlarından birini
konuşabilme fırsatı bulduk.

*Çok zeki, asil ve aranılan bir kadındı*

*Cumhuriyet tarihinin en gizemli kadınlarından biriydi Ayhan Hanım. Siz
onunla tanıştınız. Nasıl biriydi?*

Çok zekiydi. Sorduğum bir sorunun yanıtının başka hangi soruya
varacağını tahmin eder, onu da kapsayarak konuşurdu. Müthiş bir gözlem
yeteneği vardı. Hiçbir zaman gözü yaşlı olmadı. Yaşadıklarını anlatırken
kendinden geçmedi. Vakur ve gururluydu. Ama en önemlisi olayları
anlatırken, olayların içinde oturup çeperindekileri kendi etrafında
döndürecek bir kabiliyete sahipti. Böyle bir kadından bir erkek çok
hoşlanır. Çok da güzel bir kadındı. Tavırlarından da anlıyorsunuz ki her
şeyiyle güzel bir kadındı. Ayrıca karşı tarafı kötüye kullanmayan... Ama
darbe yemiş bir kadındı da. Bu darbe Adnan Bey’in diğer kadınla (Suzan
Sözen) sürdürdüğü ilişkiydi...

*Neden?*

Adnan Bey, onunla tanışmadan önce de çapkındı. Hatta 1946’da dönemin
derin devleti, Adnan Bey henüz başvekil değilken, çok iyi bir hatip, çok
iyi muhalefet yapıyor diye /*"Nedir bu adamın hayatı, araştırın"*/ demiş
ve sevgilisi Mukaddes Hanım’la hangi saatte ne yapıyor öğrenilmişti.
Bunlar devlet zabıtlarında vardır.

*Ayhan Hanım, Menderes’in diğer ilişkilerini nasıl karşılıyor?*

Çevresindekiler Adnan Bey’in ilişkilerinden onu haberdar ediyor. Ama
Ayhan Hanım, Adnan Bey’i onu o kadar seviyor ki, /*"Yeter ki senden bir
çocuğum olsun"*/ diyor. Yani /*"Eşini boşa, beni al"*/ gibi bir talebi
yok. Şunu da unutmamak gerek; Türkiye’de başbakan sevmeye hazır, on
binlerce değil yüz binlerce kadın bulursunuz. Türk kadını otoriteyi
sever. 1950 koşullarında bir başbakanı sevmek ise fevkalade önemli bir
hususiyet. Ayhan Hanım bunun da farkındaydı. Ama bu hiçbir zaman Adnan
Bey’den bir şey talep etmek tarzında olmadı. Yani /*"Ahmet’i oradan al,
buraya koy gibi."*/

*Her ne kadar Ayhan Hanım aşık olsa da bu çok zor bir ilişki. Onu bu
ilişkide tutan ne?*

Ayhan Hanım, o sırada 25-26 yaşında. Adnan Bey ellilerinde... Onun
yanında yaşadığı mutluluğu çok iyi tarif edip Ayhan Hanım’a
hissettiriyor. Mesela Ayhan Hanım /*"Küpem kayboldu"*/ diye anlatmıştı;
oturup saatlerce arıyorlar. Dikmen’deki gazino kapatılıyor, korumalar
falan hep birlikte arabaların farlarını yakıp, küpenin taşını arıyorlar.
Ayhan Hanım /*"Benimle beraber gözlerime baka baka aradı" */demişti.

*Aşırı kıskançtı, şoförsüz sokağa çıkarmazdı*

*Tanışmaları da film gibi...*

Öyle. Ziraat Bankası Umum Müdürü Mithat Dülge’nin düzenlediği davette
tanışıyorlar. Kendisinin ifadesiyle, 1950 senesinin Ekim ya da Kasım’ı.
Adnan Bey, kalabalığın içinden Ayhan Hanım’ı görüyor.

Yanında da Sakarya milletvekili Rıfat Kadızade var. /*"Kim bu?"*/ diyor.
O da /*"Mithat Bey’in yeğeni"*/ deyince hiçbir şey demeden Ayhan Hanım’a
doğru yürüyor. Tanışıyor, sonra da /*"Aaa, burada duman çok oldu"*/
deyip elinden tutup bahçeye çıkarıyor. Gece boyunca dolaşıyorlar. Adnan
Bey hiç elini bırakmıyor.

*Hollywood çekse */*"Amma abartmışlar"*/*deriz. Başbakan gelecek, genç
kadını kalabalıkta görecek, elinden tutacak, herkesin ortasında bahçeye
çıkıp, liseliler gibi dolaşacaklar...*

Gerçekten öyle yazsanız kimseyi inandıramazsınız. Ama gerçek bu! O gece
seni arayacağım diyor ve aramaya başlıyor. Kısa bir süre sonra da ona
gri renk bir otomobil hediye ediyor. Şoförüyle... /*"Bundan sonra her
yere bununla gideceksin"*/ diyor. Çünkü Ayhan Hanım’ın sokak ortasında
yürümesine müsaade edecek biri değil, aşikar bir kıskançlık değil bu,
ama potansiyel olarak müthiş bir kıskançlık. Ben bu arabayı bir latife
yaparak yüz görümlüğüne benzetirim.

*Eşi Ferit önemli bir müzisyendi!*

*Ama bu arada sadece Adnan Menderes değ

(GugukluhayaT) 'Menderes'le yattım, kocamı kurtardım'

2016-05-13 Başlik Oraj POYRAZ at alpinaasia
Mürtecilerin ve döneminin liboşlarının dört elle sarıldığı ve neredeyse
evliya mertebesine terfi ettirdiği siyasi liderin ahlaki durumu bundan
ibarettir..

Oraj POYRAZ(cimc...@neomailbox.net / oraj.poy...@openmail.cc /
oraj_poy...@alpinaasia.com  )
   L2fSIJNoA0xfSNxA   




  'Menderes'le yattım, kocamı kurtardım'

*BUKET AŞÇI *| 02 Mart 2009 Pazartesi - 18:55

Adnan Menderes'in aşk yaşadığı kadınlardan biri de Suzan Sözen'di

Genç bir kadın. Henüz 25 yaşında. Bir gece, bir davette başbakanla
tanışıyor. Daha doğrusu başbakan onu uzaktan görüyor, elinden tutuyor ve
bahçeye çıkarıyor. Sonra saatlerce dolaşıyorlar. Film gibi değil mi?
Opera sanatçısı Ayhan Aydan ve Adnan Menderes’in tanışmaları aynen böyle
cereyan ediyor...

Ancak Ayhan Aydan, bu ilişkiyle ilgili adeta sessizlik yemini etmişti.
Birkaç istisna dışında kimseyle konuşmamıştı. Bunlardan biri eski bakan,
yazar Yılmaz Karakoyunlu’ydu. /*"Hatırla Sevgili"*/ dizisinin
danışmanlığını da yapan Karakoyunlu, uzun uğraşları sonucunda Ayhan
Aydan’la bir dizi görüşmede bulunmuş ve edindiği bilgilerle /*"Yorgun
Mayıs Kısrakları"*/ romanını yazmıştı.

Böylece biz de kendisiyle geçen hafta sonsuz bir suskunluğa gömülen
Ayhan Aydan’ı yani Cumhuriyet tarihinin en gizemli kadınlarından birini
konuşabilme fırsatı bulduk.

*Çok zeki, asil ve aranılan bir kadındı*

*Cumhuriyet tarihinin en gizemli kadınlarından biriydi Ayhan Hanım. Siz
onunla tanıştınız. Nasıl biriydi?*

Çok zekiydi. Sorduğum bir sorunun yanıtının başka hangi soruya
varacağını tahmin eder, onu da kapsayarak konuşurdu. Müthiş bir gözlem
yeteneği vardı. Hiçbir zaman gözü yaşlı olmadı. Yaşadıklarını anlatırken
kendinden geçmedi. Vakur ve gururluydu. Ama en önemlisi olayları
anlatırken, olayların içinde oturup çeperindekileri kendi etrafında
döndürecek bir kabiliyete sahipti. Böyle bir kadından bir erkek çok
hoşlanır. Çok da güzel bir kadındı. Tavırlarından da anlıyorsunuz ki her
şeyiyle güzel bir kadındı. Ayrıca karşı tarafı kötüye kullanmayan... Ama
darbe yemiş bir kadındı da. Bu darbe Adnan Bey’in diğer kadınla (Suzan
Sözen) sürdürdüğü ilişkiydi...

*Neden?*

Adnan Bey, onunla tanışmadan önce de çapkındı. Hatta 1946’da dönemin
derin devleti, Adnan Bey henüz başvekil değilken, çok iyi bir hatip, çok
iyi muhalefet yapıyor diye /*"Nedir bu adamın hayatı, araştırın"*/ demiş
ve sevgilisi Mukaddes Hanım’la hangi saatte ne yapıyor öğrenilmişti.
Bunlar devlet zabıtlarında vardır.

*Ayhan Hanım, Menderes’in diğer ilişkilerini nasıl karşılıyor?*

Çevresindekiler Adnan Bey’in ilişkilerinden onu haberdar ediyor. Ama
Ayhan Hanım, Adnan Bey’i onu o kadar seviyor ki, /*"Yeter ki senden bir
çocuğum olsun"*/ diyor. Yani /*"Eşini boşa, beni al"*/ gibi bir talebi
yok. Şunu da unutmamak gerek; Türkiye’de başbakan sevmeye hazır, on
binlerce değil yüz binlerce kadın bulursunuz. Türk kadını otoriteyi
sever. 1950 koşullarında bir başbakanı sevmek ise fevkalade önemli bir
hususiyet. Ayhan Hanım bunun da farkındaydı. Ama bu hiçbir zaman Adnan
Bey’den bir şey talep etmek tarzında olmadı. Yani /*"Ahmet’i oradan al,
buraya koy gibi."*/

*Her ne kadar Ayhan Hanım aşık olsa da bu çok zor bir ilişki. Onu bu
ilişkide tutan ne?*

Ayhan Hanım, o sırada 25-26 yaşında. Adnan Bey ellilerinde... Onun
yanında yaşadığı mutluluğu çok iyi tarif edip Ayhan Hanım’a
hissettiriyor. Mesela Ayhan Hanım /*"Küpem kayboldu"*/ diye anlatmıştı;
oturup saatlerce arıyorlar. Dikmen’deki gazino kapatılıyor, korumalar
falan hep birlikte arabaların farlarını yakıp, küpenin taşını arıyorlar.
Ayhan Hanım /*"Benimle beraber gözlerime baka baka aradı" */demişti.

*Aşırı kıskançtı, şoförsüz sokağa çıkarmazdı*

*Tanışmaları da film gibi...*

Öyle. Ziraat Bankası Umum Müdürü Mithat Dülge’nin düzenlediği davette
tanışıyorlar. Kendisinin ifadesiyle, 1950 senesinin Ekim ya da Kasım’ı.
Adnan Bey, kalabalığın içinden Ayhan Hanım’ı görüyor.

Yanında da Sakarya milletvekili Rıfat Kadızade var. /*"Kim bu?"*/ diyor.
O da /*"Mithat Bey’in yeğeni"*/ deyince hiçbir şey demeden Ayhan Hanım’a
doğru yürüyor. Tanışıyor, sonra da /*"Aaa, burada duman çok oldu"*/
deyip elinden tutup bahçeye çıkarıyor. Gece boyunca dolaşıyorlar. Adnan
Bey hiç elini bırakmıyor.

*Hollywood çekse */*"Amma abartmışlar"*/*deriz. Başbakan gelecek, genç
kadını kalabalıkta görecek, elinden tutacak, herkesin ortasında bahçeye
çıkıp, liseliler gibi dolaşacaklar...*

Gerçekten öyle yazsanız kimseyi inandıramazsınız. Ama gerçek bu! O gece
seni arayacağım diyor ve aramaya başlıyor. Kısa bir süre sonra da ona
gri renk bir otomobil hediye ediyor. Şoförüyle... /*"Bundan sonra her
yere bununla gideceksin"*/ diyor. Çünkü Ayhan Hanım’ın sokak ortasında
yürümesine müsaade edecek biri değil, aşikar bir kıskançlık değil bu,
ama potansiyel olarak müthiş bir kıskançlık. Ben bu arabayı bir latife
yaparak yüz görümlüğüne benzetirim.

*Eşi Ferit önemli bir müzisyendi!*

*Ama bu arada sadece Adnan Menderes değ