Bülent Esinoğlu bulentesino...@gmail.com
 05 Kasım 2010 00:21

*Küresel Güç Odakları Operasyonlarına Devam Ediyor*

*Bülent ESİNOĞLU*

19.yüz yılın sonlarında ve 20. yüz yılın başlarında, sermaye ekonomik,
siyasi ve kurumsal yapılanmasını tamamlayamadığı için karşılarında kontrol
etmeleri gereken, büyük bir emekçi kitlesi ile karşı karşıya idiler.



Sosyal demokrasi bu ihtiyaçtan gündeme gelmişti. Sermaye partilerinin içinde
emeğin hak ve menfaatlerini temsil eden temsilcilerinde bulunması ve bazı
ideolojik etkileşimler buradan kaynaklanıyordu.



Ne zaman ki, sermaye örgütlenmesini tamamladı ve emekçi sınıfı tamamen
denetim altına aldı, partilerin içindeki emekçi ideolojisine ait unsurlalar
temizlendi.



Avrupa'da bu süreçler yaşanırken, ülkemizde oldukça farlı bir süreç yaşandı.
Ülkemiz emperyalizme karşı verdiği mücadele ile kuruldu. Mücadelenin önderi
olan Mustafa Kemal'in partisi içinde mücadelenin gereği halkın temsilcileri
partiyi oluşturuyordu.



Emperyalizme karşı mücadele bitip, ülkenin yönetilmesine gelince Partinin
içine toprak ağaları ve onların temsilcileri doldu.(Toprak reformunun
yapılamamasının nedeni de budur)



O günün toprak ağaları, günün sermaye sahipleri oldu. Parti bir taraftan
kuruluşun verdiği hızla halkçı işler ve görevler de yaptı. Ülkenin
kuruluşuna büyük emeği geçti.



Zaman ilerledikçe, Partinin içinde sermaye yanlısı ve onun ideolojisine
yakın aydınlar ile temsil edilir oldu. Temsilciler sermayenin temsilcileri
idi, ama Mustafa Kemal'in fikri ve düşünsel ağırlığı eylem düzeyinde olmasa
da emekçilerin, aydınların ve halkın oyunu almada önemli idi.



Günümüze gelindiğinde ise, Amerika'nın Orta doğudaki ihtiyaçları acil ve
kendisine göre önemliydi. Kendisinin tertiplediği süreçlere CHP'nin de
katılması, en azından muhalefet etmemesi gerekiyordu. Ancak, partinin
içinden devrimci bir karşı duruş olmasa bile, emperyalizmin Türkiye'yi
parçalamasına rıza göstermeyen unsurlar vardı.



Baykal'a operasyon işte bu aşamada gerçekleşti.



Yerine gelen Kılıçdaroğlu'nun ilk beyanatı 27 Mayıstan utanıyorum oldu.
Zaten daha başkan olmadan, Mustafa Kemal'in bastırdığı Dersim isyanı için
katliam dedi. Referandum öncesinde, Türkiye'nin temel meselesinde
Amerika'nın isteği olan PPK'ya affı savundu. Derken türbanı biz çözeriz
dedi. Velhasıl uluslar arası tekellerin Türkiye de uygulamak istediği ana
projenin anahtar kavramları üzerinde verdiği beyanatlar ile partide yeni bir
operasyon yapılacağının işretlerini verdi



Böylece zaten Batı denetiminde ki CHP'ye bir operasyon daha yapılıp,
operasyonun adını "*parti içi kavga"* olarak belirlediler.



 Mutafa Kemal'in tüm kalıntıları temizlenerek, kalan son işaret Altıok
masaya yatırıldı. Mutafa Kemal'in mirası, Altı Ok işaretinin de en geç bir
yıl içinde yerini mavi bayraklı bir işarete terk edeceğini şimdiden söylemek
mümkündür.



Türkiye'nin büyüyen ve tıkanan sorunlarını sırtını Batıya dayayan partiler
ile çözülemeyeceği, zaten halk için sahte bir umut olan sosyal demokrasi
macerasının da, Avrupa'dan sonra Türkiye'de de sonuna gelinmiş oldu.



Türkiye'de, böylece tüm muhalefet alanı boşaltılmış oldu.



Emperyalizme ve onun Türkiye'yi parçalamasına karşı muhalefet yerine AKP'ye
muhalefet eden sol görünümlü bir partinin halk nezdinde umut olması hayalide
bitmiş oldu.



Türkiye'nin sorunlarının çözümü, Batıya karşı verilecek mücadeleden geçtiği
her geçen gün daha da belirginleşmektedir. Batının yarattığı sorunları Batı
ile birlikte çözme sevdası, Türkiye'nin kendi iç devrimci tepkisi ile
karşılaşmaktadır.



Görev bu milli tepkiyi örgütleme görevidir.

5.11.2010, bulentesino...@gmail.com

-- 
You received this message because you are subscribed to the Google Groups 
"Gugukluhayat" group.
To post to this group, send email to gugukluha...@googlegroups.com.
To unsubscribe from this group, send email to 
gugukluhayat+unsubscr...@googlegroups.com.
For more options, visit this group at 
http://groups.google.com/group/gugukluhayat?hl=en.

Cevap