Merhaba, On Tue, 23 Jun 2015 20:03:28 +0000 Enver ALTIN <eal...@gmail.com> wrote: > Olmayan sorunlari varmis gibi gosteriyor bu metin. Bilisim sektoru > ciddi personel acigi olan bir sektor, boyle bir manifestoya gerek yok.
Merak ettim, maddelenenlerden hangisi "olmayan" sorun? Metnin tamamını savunuyor değilim, tartışılmasından yanayım; ama böyle toptan "olmayan sorunlar" denmesi garip geldi. Taşeronlaşma, ödenmeyen fazla mesailer, asgari ücretten yatırılan sigortalar vs. gibi en kritik sorunlara değinmiş metin. Bunlar sizin için sorun olmayabilir ama büyük bir çoğunluğun yaşadığı can alıcı sorunlar. > Isverenlerin cogu personelin is tatminini yuksek tutabilmek icin > ciddi caba sarfediyor zaten. Bu bilginin neye dayandığını çok merak ettim. Varsa bugüne kadarki işverenleriniz böyle davranmış olabilir ya da eğer siz işverenseniz kendiniz böyle davranmış olabilirsiniz, ama "çoğu" demenizi sağlayan istatistiki söylemin kaynağı var mı? > Insanlar calistigi ortami begenmiyorsa muhtemelen daha iyi > olanaklarla daha iyi bir is bulabilir. Sonucta agac degil kimse, > yuruyup giderler. Mart 2015 -en güncel- TÜİK istatistiklerinden: Bilgisayar/Computing sektöründe işsizlik oranı %16,6. Kaynak: www.tuik.gov.tr/PreIstatistikTablo.do?istab_id=2323 Malumunuz, TÜİK'in kullandığı hesaplama yöntemine göre "iş aramaktan usanıp bir süredir iş aramayan" insanlar işsiz sayılmıyor. Yani sadece aktif olarak iş aramakta olan insanları "işsiz" kategorisine sokuyor. Bunu da göz önünde bulunursak sektörde işsizliğin en az %20 olduğunu kabul edebiliriz sanırım. Nereye yürüyüp gidecek bu insanlar? > Mobbing konusu ayri. Genellikle kanuni haklarini bilmeyen, kendini > savunamayan zavallilarin maruz kaldigi bir sorun bu. Zavalli olmamak > gerek. Herkes mutlu bir aile ortamında yetişmiş olmayabilir, herkes iyi öğretmenlerle karşılaşmamış olabilir, herkes iyi patronlarla karşılaşmamış olabilir vs vs. Bir şekilde insanların özgüveni kırılmış olabilir, bir şekilde -sizin tabirinizle- "zavallı" olmuş olabilirler. Ama onlara "zavallı olmamak gerek" demekle hiçbir şeyin değişeceğini sanmıyorum. Tartıştığımız metni öneren arkadaşların yapmaya çalıştığı gibi, örgütlenmeyi teşvik etmek gerek. "Bak, tek başımıza hepimiz 'zavallı'yız, ama birlikte güçlüyüz" diyebilmeyi düşünmek gerek. > Hayat ve dunya cogu calisana verilen dandik projelerden ibaret > degil, bazi yerlerde daha onemli seyler de yapiliyor, bulup oraya > gitmek gerek. Isten memnun olan ama kucuk guc oyunlarinin oynandigi > isyerlerinde isverenle konusmak iyidir. Isveren ciddiye almiyor ve > bir cozum uretmiyorsa o zaman yuruyup gitmek en iyisi. Aşağıda övülen 4857 sayılı iş kanunu gereğince, "yürüyüp gittiğiniz" takdirde, kıdem tazminatınızı -amiyane tabirle- gömüyorsunuz. Ah, evet, yılların birikiminin metni tabii o kanun. Kritik mesele o birikimi kimin yaptığı. > Manifesto falan gibi baglayiciligi olmayan sacma sizlanma metinleri > yerine acip 4857 sayili is kanununu okuyup aydinlanmak gerek. Bu > asagidaki tecrube fukarasi 9 maddelik sey yerine yillarin birikimine > ve sanayi devrimi oncesine dayanan oldukca detayli bir metin > goreceksiniz. Aynı niteliği taşıyan başka bir metin daha geliyor ama o da bir manifesto; herhalde onu değil 4857'yi kastetmişsiniz :) > Bu zavalli metinden cok daha fazlasi kanun ve ilgili > yonetmeliklerle duzenlendi zaten. Gerçekten, şu "zavallı" sözcüğü çok rahatsız edici, saldırgan bir sözcük değil mi? Ayrıca, kanunu ve ilgili yönetmelikleri düzenleyenleri, sizin tabirinizle bu "zavallı" metni düzenleyenlerden daha akıllı/deneyimli vs. yapan nedir? Hiç mi TBMM oturumu izlemediniz? > Ustelik bu kanun hosunuza gitsin veya gitmesin isci statusunde olan > herkese uygulaniyor. Aynı şekilde: Hoşunuza gitsin veya gitmesin, bu kanun işveren statüsünde olan herkese de uygulanıyor. Mesela fazla mesai ücretleri gündeme geldiğinde işverenlerin "çoğu" niyeyse bu kanunu hiç hatırlamıyorlar. Bu "zavallı" metin de bunu hatırlatma araçlarından biri olmuş aslında. > Iscilerin tum sorunlari haklarini bilmemekten kaynaklanmaktadir. Cahil > insan somurulmeye mahkum. "tüm" sorunları olmasa da, sorunlarının bir kısmının bundan kaynaklandığı konusunda hak veriyorum size. Lakin bu tartışılan metin de bunu aşmanın araçlarından biri olma potansiyeline sahip. Daha fazla insana hakları olduğunu hatırlatmanın yöntemi böyle manifestolar olmayabilir belki, tartışılır; ancak "zavallılar, hakkınız var haberiniz yok" demek de değildir kesinlikle. > https://www.tbmm.gov.tr/kanunlar/k4857.html Sonraki değişiklikleri de içeren, güncel hali de bulunsun: http://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.4857.pdf Bonus: http://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.6356.pdf Sevgiler, -- Adil
pgpUOqqQ5N7fO.pgp
Description: PGP signature
_______________________________________________ Linux-sohbet mailing list Linux-sohbet@liste.linux.org.tr https://liste.linux.org.tr/mailman/listinfo/linux-sohbet Liste kurallari: http://liste.linux.org.tr/kurallar.php