Bir kismina yanit vermeyi unutmusum. Ihtiyarlayinca boyle oluyor. Asgari ucretten yatirilan SGK primleri ve maasin bir kisminin elden nakden odenmesi acikca kanuna aykiridir. Maliye yakalarsa veya herhangi bir sikayet olursa sirketin belini uzun sure dogrulamayacak sekilde bukerler. Ben calistigim yerde herhangi bir calisana boyle bir muamele yapildigini gorursem hem maliyeye hem de calisma ve sosyal guvenlik bakanligi'na hem sirketi hem de calisani ihbar ederim. Calisan icin de ayrica vergi kacirma sucundan islem yapilir. Yani eger bu durumu kabul eden varsa suc isliyor, okuyanlar icin yazayim dedim.
Taseronlasma konusunda yasal yolla veya baska bir sekilde yapilacak birsey yok. Dileyen taseron sirketlerde calisir, dileyen calismaz. Iyi taraflari da var, yalnizca kotu taraflarini gormemek gerek. Sirketlerin kendi personellerini isten cikararak cesitli isleri disaridaki sirketlere birakmalarinin ardinda cok fazla neden olabilir. Bunun yani sira, cesitli konularda uzmanlik sahibi olan insanlarin bir tek sirkette calisip az miktarda eforla yalnizca orada hizmet vermeleri insanlik adina bir kayip ve verimsizlik. Bunun yerine uzman insanlarin bir araya gelerek kurduklari sirketler daha fazla musteriye hizmet vererek verimi artiriyorlar ve daha fazla kazaniyorlar. Bunun sonucu olarak da yan gelip yatarak, az calisarak maas alan insanlar isten cikarilma riskinden falan sikayet ediyor olabilirler. Fikrimi sorarsaniz, evet, var boyle seyler, oluyor. Kanuna aykiri degil. Uygun goruldugunde kidem tazminatlari ve diger haklari da odenerek insanlar isten cikarilabilir, yerlerine dis kaynak kullanilabilir. Is dunyasi biraz da boyle. Bu gibi durumlarda gecis surecini daha da kolaylastirmak icin issizlik sigortasi diye bir uygulama var, issizlik fonundan 6 ay sure ile makul miktarda aylik odeme yapiliyor, bu sekilde isten cikarilanlar ondan faydalanabilir. Bence taseronlasmanin varliginin ve icadinin ardindaki sebepleri daha iyi okumak gerek. Bu meselenin ortaya cikisi dis kaynak kullaniminin personel calistirmaktan daha ucuza gelmesi ile oldu. Nasil oluyor da daha ucuza geliyor? Cunku buyuk sirketler ozel saglik sigortasi yapiyorlar calisanlarina, ama dis kaynak kullaniminda diger sirket yapmiyor. Ustelik calisanlari daha ucuza calistiriyor. Siz devlet olsaniz buna nasil bir cozum bulurdunuz? Ben dusundum, halki bilinclendirmekten daha iyi bir cozum bulamadim. Cok basit bir cozumu var. Her koyun kendi bacagindan asilir. Eger taseron sirketin sartlarini begenmiyorsaniz, calismayin orada. Baska da yapacak birsey yok. Turk Ticaret Kanunu'na gore sirketlerin bir tek kurulma amaci vardir, (hissedarlari icin) para kazanmak. Insanlardaki bu duygusalligi anlamakta zorlaniyorum, sirketleri kurulma amaclarini yerine getirdikleri icin suclayamazsiniz. Varlik sebepleri bu zaten. Selamlar, iyi geceler. On Wed, Jun 24, 2015 at 1:37 AM Enver ALTIN <eal...@gmail.com> wrote: > Halkin aydinlatilmasi gerektigi konusunda hemfikiriz, muhtemelen ideal > yolun bu manifesto gibi metinler olmadiginda da hemfikiriz. Metnin ve > ilgili platformun zavalliligi kendilerine belirledikleri hedeflerde > ilerleme kaydedememis olmalarindan kaynaklaniyor. > > Ben bu metnin kaynagini aradim Google'da, bilisim calisanlari sendikasi > kurmaya calisan insanlarin bulustugu bir site cikti. > > Sendika ve toplu sozlesme mevhumuna inanmiyorum, sacmalik bence, her > koyunun kendi bacagindan asilmasi gerektigini dusunenlerdenim. Diger yandan > sosyal devlet ilkelerini de destekliyorum, yani en cok gelir elde > edenlerden daha cok vergi alinsin ve bu sayede ulkede yasayan her bireye > devlet firsat esitligi saglasin. Bence ancak en makul konforun devlet > tarafindan herkese ucretsiz sunuldugu, firsat esitligi olan fakat her > koyunun da kendi bacagindan asildigi bir ekonomide refah icerisinde > yasayabiliriz ve cocuklarimizi mutlu bireyler olarak yetistirebiliriz. > Yaklasik Isvec modeli yani. Dusunup bulabildigim, hakkinda biraz okudugum > diger tum cozumlerin ya verimsizlige ve israfa, ya da baska toplumsal > sorunlara sebep olacagina kanaat getirdim. > > Sendika ve isci birliklerinin kanunun adil hazirlandigi ve duzgun > uygulandigi bir ulkede geregi ve yeri olmamali. Bu ulke orasi degil, fakat > diger kanunlara kiyasla yururlukteki is kanununun da Avrupa'daki cogu > ulkeye kiyasla oldukca detayli hazirlanmis ve iyi dusunulmus adil bir kanun > oldugunun da hakkini teslim etmek gerekir. > > TUIK verileri tartismanin ilerlemesine uygun degildir, cunku gununu > bilgisayar basinda gecirenlere bilisim sektoru calisani demek dogru bir > tanim degildir. TUIK herhangi bir bilisim sirketinde calistiktan sonra > issiz kalan herkese bilisim sektoru issizi diyor. Genel olarak bu bilgi > dogru degil. Ben kendi gozlemlerime dayanarak bilisim sektorundeki > issizligin varligina inanmiyorum. Nispeten vasifsiz, bilgisiz veya > yeteneksiz insanlar bilisim sektorunde yuksek maaslarla is bulmakta > zorlaniyor olabilirler. > > Is kanununda fazla mesainin hangi kosullarda ne kadar uygulanacagina dair > esaslar ve usul acikca yazili. Diyor ki kanun: zorunlu degildir, onceden > yazili olarak haber verilir, ucreti odenir (veya ilave tatil verilir). > Genel olarak sorun isverenin zorla fazla mesai yaptirmasi degil, kimse > kendine yalan soylemesin. Bugunlerde bilisim sektoru calisanlarinin > gonullu fazla mesai yapmalari aslinda calisilmasi gereken saatlerde > facebook'ta gezmelerinden ve kaytarmalarindan, yogun trafik dagilsin diye > beklerken gecirdikleri saatleri de kendi kendilerine fazla mesai yapiyormus > gibi sizlanmalarindan kaynaklaniyor. > > Sonuc olarak, halki calisma mevzuati hakkinda aydinlatmanin ve haklarini > ogretmenin daha etkili yollari dusunulebilecekken bu zaten kendi kendine > unutulup gitmis metnin uzerinde tartismanin yarari yok. > > On Wed, Jun 24, 2015 at 12:59 AM adil güneş akbaş <adil.ak...@linux.org.tr> > wrote: > >> Merhaba, >> >> On Tue, 23 Jun 2015 20:03:28 +0000 >> Enver ALTIN <eal...@gmail.com> wrote: >> > Olmayan sorunlari varmis gibi gosteriyor bu metin. Bilisim sektoru >> > ciddi personel acigi olan bir sektor, boyle bir manifestoya gerek yok. >> >> Merak ettim, maddelenenlerden hangisi "olmayan" sorun? Metnin tamamını >> savunuyor değilim, tartışılmasından yanayım; ama böyle toptan "olmayan >> sorunlar" denmesi garip geldi. Taşeronlaşma, ödenmeyen fazla mesailer, >> asgari ücretten yatırılan sigortalar vs. gibi en kritik sorunlara >> değinmiş metin. Bunlar sizin için sorun olmayabilir ama büyük bir >> çoğunluğun yaşadığı can alıcı sorunlar. >> >> > Isverenlerin cogu personelin is tatminini yuksek tutabilmek icin >> > ciddi caba sarfediyor zaten. >> >> Bu bilginin neye dayandığını çok merak ettim. Varsa bugüne kadarki >> işverenleriniz böyle davranmış olabilir ya da eğer siz işverenseniz >> kendiniz böyle davranmış olabilirsiniz, ama "çoğu" demenizi sağlayan >> istatistiki söylemin kaynağı var mı? >> >> > Insanlar calistigi ortami begenmiyorsa muhtemelen daha iyi >> > olanaklarla daha iyi bir is bulabilir. Sonucta agac degil kimse, >> > yuruyup giderler. >> >> Mart 2015 -en güncel- TÜİK istatistiklerinden: Bilgisayar/Computing >> sektöründe işsizlik oranı %16,6. >> Kaynak: www.tuik.gov.tr/PreIstatistikTablo.do?istab_id=2323 >> >> Malumunuz, TÜİK'in kullandığı hesaplama yöntemine göre "iş aramaktan >> usanıp bir süredir iş aramayan" insanlar işsiz sayılmıyor. Yani sadece >> aktif olarak iş aramakta olan insanları "işsiz" kategorisine sokuyor. >> Bunu da göz önünde bulunursak sektörde işsizliğin en az %20 olduğunu >> kabul edebiliriz sanırım. >> >> Nereye yürüyüp gidecek bu insanlar? >> >> > Mobbing konusu ayri. Genellikle kanuni haklarini bilmeyen, kendini >> > savunamayan zavallilarin maruz kaldigi bir sorun bu. Zavalli olmamak >> > gerek. >> >> Herkes mutlu bir aile ortamında yetişmiş olmayabilir, herkes iyi >> öğretmenlerle karşılaşmamış olabilir, herkes iyi patronlarla >> karşılaşmamış olabilir vs vs. Bir şekilde insanların özgüveni kırılmış >> olabilir, bir şekilde -sizin tabirinizle- "zavallı" olmuş olabilirler. >> Ama onlara "zavallı olmamak gerek" demekle hiçbir şeyin değişeceğini >> sanmıyorum. Tartıştığımız metni öneren arkadaşların yapmaya çalıştığı >> gibi, örgütlenmeyi teşvik etmek gerek. "Bak, tek başımıza hepimiz >> 'zavallı'yız, ama birlikte güçlüyüz" diyebilmeyi düşünmek gerek. >> >> > Hayat ve dunya cogu calisana verilen dandik projelerden ibaret >> > degil, bazi yerlerde daha onemli seyler de yapiliyor, bulup oraya >> > gitmek gerek. Isten memnun olan ama kucuk guc oyunlarinin oynandigi >> > isyerlerinde isverenle konusmak iyidir. Isveren ciddiye almiyor ve >> > bir cozum uretmiyorsa o zaman yuruyup gitmek en iyisi. >> >> Aşağıda övülen 4857 sayılı iş kanunu gereğince, "yürüyüp gittiğiniz" >> takdirde, kıdem tazminatınızı -amiyane tabirle- gömüyorsunuz. >> >> Ah, evet, yılların birikiminin metni tabii o kanun. Kritik mesele o >> birikimi kimin yaptığı. >> >> > Manifesto falan gibi baglayiciligi olmayan sacma sizlanma metinleri >> > yerine acip 4857 sayili is kanununu okuyup aydinlanmak gerek. Bu >> > asagidaki tecrube fukarasi 9 maddelik sey yerine yillarin birikimine >> > ve sanayi devrimi oncesine dayanan oldukca detayli bir metin >> > goreceksiniz. >> >> Aynı niteliği taşıyan başka bir metin daha geliyor ama o da bir >> manifesto; herhalde onu değil 4857'yi kastetmişsiniz :) >> >> > Bu zavalli metinden cok daha fazlasi kanun ve ilgili >> > yonetmeliklerle duzenlendi zaten. >> >> Gerçekten, şu "zavallı" sözcüğü çok rahatsız edici, saldırgan bir sözcük >> değil mi? >> >> Ayrıca, kanunu ve ilgili yönetmelikleri düzenleyenleri, sizin >> tabirinizle bu "zavallı" metni düzenleyenlerden daha akıllı/deneyimli >> vs. yapan nedir? Hiç mi TBMM oturumu izlemediniz? >> >> > Ustelik bu kanun hosunuza gitsin veya gitmesin isci statusunde olan >> > herkese uygulaniyor. >> >> Aynı şekilde: Hoşunuza gitsin veya gitmesin, bu kanun işveren >> statüsünde olan herkese de uygulanıyor. Mesela fazla mesai ücretleri >> gündeme geldiğinde işverenlerin "çoğu" niyeyse bu kanunu hiç >> hatırlamıyorlar. Bu "zavallı" metin de bunu hatırlatma araçlarından >> biri olmuş aslında. >> >> > Iscilerin tum sorunlari haklarini bilmemekten kaynaklanmaktadir. Cahil >> > insan somurulmeye mahkum. >> >> "tüm" sorunları olmasa da, sorunlarının bir kısmının bundan >> kaynaklandığı konusunda hak veriyorum size. Lakin bu tartışılan metin >> de bunu aşmanın araçlarından biri olma potansiyeline sahip. Daha fazla >> insana hakları olduğunu hatırlatmanın yöntemi böyle manifestolar >> olmayabilir belki, tartışılır; ancak "zavallılar, hakkınız var haberiniz >> yok" demek de değildir kesinlikle. >> >> > https://www.tbmm.gov.tr/kanunlar/k4857.html >> >> Sonraki değişiklikleri de içeren, güncel hali de bulunsun: >> http://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.4857.pdf >> >> Bonus: >> http://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.6356.pdf >> >> Sevgiler, >> >> -- >> Adil >> _______________________________________________ >> Linux-sohbet mailing list >> Linux-sohbet@liste.linux.org.tr >> https://liste.linux.org.tr/mailman/listinfo/linux-sohbet >> Liste kurallari: http://liste.linux.org.tr/kurallar.php >> >
_______________________________________________ Linux-sohbet mailing list Linux-sohbet@liste.linux.org.tr https://liste.linux.org.tr/mailman/listinfo/linux-sohbet Liste kurallari: http://liste.linux.org.tr/kurallar.php